Buraya kadardı. Ben daha Ege'mi sokmamıştım evime şimdi bir malı getirecektim.
Tamam diyerek kahvede bıraktım çete benzerimsi kişilikleri. Heh o Erkan'ı tek bulacaktım ben var yaa.. tekme manyağı yapardım.
Yürümeye başladım bizim Ege'yle randevu tarzı buluşma da yalan olmuştu. Yolun ortasında durup çantayı yere attım ve parçalarcasına kalemliği çıkardım, Ege'min yazdığı kağıdı açtım.
"Yalnız ol"
Ege ya... NEDEN ŞİMDİ. Ne diyecekti acaba ya, beraber antreman yapmazdık iki genç bekar çift.
Benim gönül yollarım sana hep açık yiğidim ama seni üzmek zorundayım. Sesini duyamam mesaj atayım.
Kıvırcık nigı
Gönderilen mesaj; Acil işim çıktı Ege sonra buluşalım olur mu ?
Seni zincirle odalara assam yeri Erkan...
O odalarda işkenceler etsem yeri Erkan...
Seni üç beş nigga ss.. neyse neyse, sonra saydırırım şimdi işimiz var Canan. Yemekte ne vardı ki ?
Ahh ah annem ne kadar sevinecekti şimdi. Damat diye sarılmasa iyiydi şu meymenetsize. Daha geçen gelen görücüyü yolladım diye kaç gün çene yapmıştı. Yahu dur bir okul bitsin, okullar bitsin nedir senin beni evlendirme merakın ?
Telefonu aldım annemi aradım.
"Alo kızım."
"Gülbahar sultan ne yapıyorsun ?"
"Ay Canan bir şey mi oldu sen aramazdın böyle ?"
Her akşam yanındayım niye arayayım ki okul çıkışında diye düşündüm kendi halimde.
"Hiç bugün pek bir şey yemedim de anne ne yemek var onu soracaktım."
"Hmm demek şimdiden nohutun kokusunu aldın, daha yeni koymuştum ocağa.."
"Bayılmak üzereyim ne diyorsun nohut falan, ne o özel bir gün mü ?"
Sadece mutlu olduğu zamanlarda nohut yapardı annem.
"Hiç bugün içimde büyük bir mutluluk var."
"Beni mi görmeye geldiler yine ?"
"A a ne alakası var kızım..."
"Yıldım bunlardan da ha, neyse akşama bir arkadaşım gelecek de haber vereyim."
"Kimmiş bu özel arkadaşın ?"
Şimdiden başlamıştık işte.
"Hiç öylesine."
"Sen normalde sormazsın tutar getirirsin kolundan. Bana doğruyu söyle."
Huh.
"Neyse Gülbahar'ım gelince konuşuruz."
"Ay biliyordum bir güzellik olacağını boşa yapmamışım nohutu." Dedi ve kapattı telefonu.
Başımı göğe kaldırdım yağmur hala devam ediyordu.
"Allah'ım sen görüyorsun halimi, bana yardım et ki bi yanlışa sürüklenmeyeyim."
Yaklaşık yarım saatten sonra eve geldiğimde abim çatık kaşlarla beni bekliyordu. Bir de bu vardı değil mi ?
"Canan, iki dakika odama gel." Dedi. Kafasında beni sorgulayacak kadar soru biriktiğine emindim de bu durumu anlatabilecek miydim bilmiyordum.
"Ogün, çekil bakayım sen şuradan." Dedi abimi iterek yanıma geldi annem. Bu kıyafetler bu hazırlıklar, ya anne ama ya...
"Ay ıslanmışsın hemen git üzerini değiş güzel bir elbise giy tamam mı annesinin kuzusu."
"Anne benim Canan'la konuşmam lazım sonra yapsın ne yapacaksa." Dedi abim sinirlenerek. Nadiren sinirlenirdi o nadirlik de bu beter günde bana denk gelmişti.
