ÇKÇ 11 kıraathane anısı

2.7K 125 11
                                    

"Çift okeyim var yine sana bitiyorum Feray!!!" Diye çığırdı Teslime.

"Yav tamam artık bitecekseniz bitin da..." dedim şivemi kaydırarak. Hayatta da alakam yoktu Karadeniz bölgesiyle.

"Olum dur bi ayarlıyorum." Dedi sonra cevaben.

Okey eşim Gamze'ye baktım. Bana minik bakışlar arıyordu gri gözleriyle. Senin ben gözünün çapağını yerim.

"Şu vasıfsız taşların bana yaptığını firavun kölelerine yapmadı be." Dedi içli içli.

"Feray hadi ya kaç dakika oldu." Dedi Gamze harbi bu neden yavaştı.

Feray elinde kahve tam ağzına götürürken bir yere odaklanmış ve öylece kalakalmıştı. Dördümüz de Gamze'nin arkasına odaklanmış bakıyorduk şimdi.

Evet evet tahmin ettiğiniz kişilerdi bunlar.

"Gençler ben iptal oldum." Dedi Teslime ardından fincanı üzerine döktü Feray. Gamze ise arkasını ful dönmüş bakıyordu mal mal.

Masayı kaldırıp indirdim ki bana dönsünler. Bok var gibi tam karşıma oturmuşlardı, kahvedeki dayılar rahatsız bir şekilde onlara bakıyordu. Bizden bile rahatsız olmamıştı lan bu dayılar nasıl başardınız böyle sinir olmayı ?

"Aklımı aldın aklımı." Dedi Feray.

"Önce üzerini sil." Dedim daha farkında değildi kahvesinin hey yavrum hey kimlere kaldık.

"Kanka ben şaşkınlıkla baktım valla.."

Eeee bana bir açıklama borçlu değildi.

Ya da borçluydu.

"Bunun hesabını sonra vereceksin Gamze. İt kopukla uğraştırmayın beni edebinizle oturun şurada." Dedim kıraathanede okey oynarken.

İronik.

Teslime'nin kafasını kendime çevirdim.

"Bendeyiz Tess." Ona böyle dememden nefret ederdi.

"Ne lan o öyle ingilizimsi sikimsokuk şey."

"Ahahaha." Dedim ve bir anda ciddileştim. Şaka bir yana, eğer ki tekrar o yana bakarsanız bir daha ne kahvenin... ne okeyin adını ağzınıza aldırtmam."

Feray yutkundu.

"Anladınız mı beni ?"

Başlarını evet anlamında salladılar.

Oyunumuza devam ederken Teslime beni dürtü.

"Ne var ?"

"Lan karşındaki sapık sana iç çeke çeke nasıl bakıyor bir bilsen."

"Ben sana ne dedim Teslime ?"

"Valla kendim için bakmadım olm ne yaptıysam senin içindi."

"Tamam kes... kim bakıyor." Dediğimde kız şöyle bir yamuldu.

"Taşak mı geçiyorsun lan sen benle."

"Ne konuşuyorsunuz kız siz aranızda." Dedi Feray.

"Seni ne kadar sevdiğimizi." Dedim ve ortadaki taşlardan birini çektim çektiğim taş okeydi, hemen alnıma yapıştırdım.

"Aha kardeşim bu bir taş değil bir zafer tablosudur." Dedim ve taşları ayarlayıp tam ortaya çat diye yapıştırdım."

"Allah be.." diyerek bana sarıldı masanın üzerinden Gamze, geri iteledim arkayı gösterip, okul eteğiyle bi sakatlık çıkmamalıydı şimdi.

"Evet hanımlar ve kendini hanım hissedenler ben kaçar bildiğiniz üzere okulda bi randevum var."

"O kadar olmuş mu ya." Dedi Feray.

"Ben de gideyim yarınki konudan hiç haberdar değilim." Dedi Gamze.

"Benim karnım ağrıyor." Dedi Teslime.

Ona öyle bir bakış atmıştım ki tırstı ve hızla çantasını alıp ayaklandı.

"Bugün bendensiniz..." diyerek zaten tüm gün kahve içen Feray hesabı ödemeye giderken bana sokuldu Teslime.

"Kanka sen kendi halinde gram aldırmadan öylece hareket ediyorsun ya... Ben birine böyle kazık gibi bakan bi bu daltarağı gördüm." Dedi.

Haykırdım gülmekten ama sesli gülmemiştim. Burnumdaki sümükleri sildim aceleyle.

Teslime de güldü

"Fena bir şey bu gızzzz bakışları filan deli gibi." Dedi mahalle teyzesi ağzıyla.

İster istemez gözlerimi onun gözleriyle buluşturdum.

Bu benim herifim olamazdı. Bir kere yakışıklıydı yanında sürekli güzel olmak zorundaydım ve buna bakan çok olurdu ben buna katlanamazdım.

Ama Ege'm öyle miydi ? Benim kıvırcık yarim.

Bir anda çete hareketlendi.

Aynı anda kalkmamız büyük bir tesadüf olamazdı. Kötü işaret... Bir şeyler yoluna gireceğine yol bize girecekti.

Çok Kötü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin