Ben şimdi ne yapacağım ?
Kafamda gece boyu dönen soru buydu. Ciddi olamazdı değil mi ?
Olamazdı.
"Kuzum sen yatmadın mı daha ?" Diye odaya girdi anacım.
"Uykum kaçtı Gülbahar sultan, sen neden uyumadın bakalım ?"
"Bilmem..." dedi ve yanıma sırnaştı. Ben onun derdini biliyordum da neyse.
"Ee dersler nasıl kuzucum ?"
"İyi iyi olmasına da sen çıkar bakayım ağzındaki baklayı..."
"A aaa vallahi bir şey yok Canan sen de."
Saate baktım, gece yarısını geçeli çok olmuştu.
"Hayırdır Gülbahar sultan sen kocanı mı özledin bakalım."
"Yok be kız sen de..." dedi ama ben babamı özlemiştim.
"Neyse neyse seni konuşalım bakalım biraz, nohut gününe bir erkek arkadaş getirmek ha ?"
"Açım dedi ana. Ne yapsaydım, açıkta mı bıraksaydım çocuğu."
"Sus be kızım. Seninle de iki çift laf edilmiyor zaten anlamıştım bu oğlanın sana bakmayacağını da bari senden bir şeyler çıkarsa aranızı yapacaktım." Diye kendi kendine söylenerek yataktan kalktı.
"Kız kurusu olacaksın başıma, ah benim zamanımda böyle miydi..." vs vs vs.
Annem kendi kendine konuşurken gözlerimi kapatıp iyi geceler diledim. O da benim bu gamsızlığıma dayanamayıp gitmişti.
Sabaha kadar kaç kere uyudum kaç kere uyandım saymamıştım. Cidden lüzumu var mıydı bu Erkan hayvanının hayatıma.
İmtihanın böylesini görmedi kimseler, göremezler.
"Acaba arasam mı yarın babasını bir yere salmasın ?"
Yine bir telefon çaldı ve ben korkudan titreyerek telefonu elime aldım.
Huh Teslime..
"Olum hala uyuyor musun sen ? Hadi kalk kalk kalk kahvaltıyı bizde yapalım."
"Lan teslime saat sabahın 6'sı aptal orusb*u çocuğu."
"Küfür etme piç, ben sana ediyor muyum ?"
Doğru.
"Tamam geliyorum."
"Hadi kib by."
Off. Hiç uyumadım uyanasım da yoktu öyle arada bir yerde geziyordum.
Kalktım anama bir mesaj çektim, üzerime bir şeyler giyip telefonu aldım, sessizce kapıyı örtüp çıktım.
"Hava da ne güzel bahtım kadar kapalı."
Daha yeni adım attım ki bir telefon geldi. Yine o gereksiz.
"Nereye bu saatte."
"Sesinden uyku akıyor pezevenk bi sal beni."
"Ne dedin ?" Bunu bir tehdit olarak söylememişti. Harbiden uykuluydu.
"Ege'yi uyarmaya." Biraz da yalan dolan.
Biraz hışırtı oldu.
"Seni uyarmıştım ama ben bile kendimi çiğneyip bunu yapmayacaktım. Unutma Canan olacakların tek suçlusu sensin."
"Ne, hayır." Uyuyan devi uyandırdık iyi mi ? "Bak ben Tess'lere gid..."
"Artık önemi yok." Dedi keskin bir sesle. "Sana taviz verirsem dahasını isteyeceksin."
"Hayır gerçekten istemem. Lütfen onlara zarar verme."
"Birkaç sabah uykusuz kalmadıkça neye yarar ki seni uyarmak. Neyse kapat.
"Hayır bak dinle bi dakika.."
"Uzun muhabbetleri sevmediğimi de öğreneceksin, şimdilik ben kapatıyorum."
Ben. O. İte. Yalvarmıştım.
"Ben ne yapacağım ?.."
Ben köşeyi dönünce benimle beraber dönen araç da durmuştu. Bir süre camla bakıştım.
Beni takip ediyor.
Beni takip ediyordu. Elime aldığım bir taş parçasını camına attım. Yetmedi koştum yanına ve gönlümce tekmeledim. Lanet herifin arabasında çizik bile yoktu.
Yorulunca Teslime'ye yürümeye devam ettim. Sinirden elektirik üretilseydi benden nükleer santral olurdu.
Eve vardığımda daha kapıyı çalmadan Tess kapıyı açtı.
"Hiiii.. olum bu ne hal laaaaa.."
