ÇKÇ 24

1.9K 90 9
                                    

Gamze'min iyi değilsin bakışlarıyla benim önemli değil bakışlarım çatıştı biraz. Hastaneden uzak bir insan değildim, arada gider bi hemşireme doktoruma görünürdüm.

"Selim sen kızı eve götür."

Gamze yerinde hafif debelenir gibi oldu.

"Hayır." Diyebildi garibim sadece. Erkan ise ona şöyle bir bakıp Selim'e işaret verdi.

Selim kalkıp kızın yanında dikildi ama benimkinin kalkmaya niyeti yoktu. Ona gözümle kalk işareti yaptım. Bela zaten beni bulmuştu bir de bu kıza sıçrasın istemezdim.

"Telefonun da kırılmış... Ben sana nasıl ulaşacağım ?"

Tam cevap vereceği sırada Kara Melek söze girdi.

"Selim anlatır sana yolda." Dedi ve apar topar evden attırdı kızı.

"Kaldık yine başbaşa."

Yine eğleniyordu benle kereste.

"Burada bir baş görüyorum o da beni m kıymetli başım." Diyerek koltuğa yayıldım, ya ben yorgundum ya da bu benim hayatimdaki en rahat koltuktu.

Kafamı kaldırıp yerime oturdu. Sahiplenişe bak hele. Yerimmiş. Kalktım ayağa hemen.

"Gitmeden söyle Gamze'yle gideceğim."

"Cık."

"Ne demek cık."dedim ağzımı yaya yaya." Senin o beynini söker yerinde ceviz ağacı dikerim."

"Sana oturman için 5 saniye veriyorum." Dedi yerinde dikilip.

"Heh o bi kere olur."

"Öyle mi prenses." Dedi ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Sana karşı iyi olduğumda başıma bu gelecek demek ki." Dedi ardından.

"Ne yapıyorsun sen ?" Dedim ve elindeki telefona zıpladım ama o benden daha dişliydi.

Başım dönünce durdum tekrar ve başımı tuttum. Hemen yanıma geldi.

"Aptal kız." Beni oturtmayı sonunda başarmıştı.

"Napiyoerdun ?" Dedim korkuyla. Yine kime zarar verecek korkusu vardı bende. Lisanım bozuldu yahu.

Bir an duraksadı. Kararsız kalmıştı sanırım.

"Hayır hayır hayır !" Diye kendisini benden uzaklaştırdı. "Ne kadar tolerans o kadar zarar !"

"Yapma." Desem de eline telefonunu almıştı bile. Bir yere mesaj attı ve yanıma oturdu.

Yüzüne dahi bakmamıştım. Önce platonik olduğum ve sonradan benden hoşlandığını öğrendiğim çocuğun babasına çarpmıştı şimdi de bunu yapıyordu. İflah olmaz bir piçti bu.

Uzandığı yerden kumandayı alıp bir film açtı. Iyice rahat pozisyon alınca kucağını gösterdi.

"Ne ?"

"Yat."

"Yatmam." Beni ne sanıyordu bu herif Allah aşkına.

Dişlerini sıktı, tamam biraz ürktüm, ne olduğu belirsiz adamı her gördüğümde çalan tehlike çanlarım şuan kriz durumundaydı. Yine de minnet etmedim.

"Demek ikisibirarada istiyorsun." Dedi tekrar telefonuna uzanıp. Elinden zorla kaptım, pek zorla değildi gerçi istemese hatta elini biraz çekse kesinlikle alamazdım.

Boş boş ekrana baktım. Hiç bilmediğim marka telefondu, düğmesi falan da yoktu hiç-bir yerinde. Sonra kaşlarımı çatıp ona baktım. O da bana baktı ama değil sevimli, samimi bile değildi dudakları.

"Aç şunu napıyorsun sen ikide bir ?"

"Yarın öğreneceksin güzelim bu kadar ısrarcı olma."

"Söylemezsen sana bunu vermem." Dedim kıçı başı olmayan telefonu yüzüne sallayıp.

"İhtiyacın olacak al istersen."

"Ne demek bu."

"Bu demek ki daha bana çok ihtiyacın olacak güzelim." Dedi ve oturuşunu benim neredeyse tepemde olacak kadar değiştirdi. Neredeyse yatıyordum koltuğa.
"Şimdiden benden ne alırsan sana fayda."

...

Ee naber ?

Çok Kötü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin