Son derse gelmek üzereydik, Nesrin rahat mı diye kontrol etmekten bugün ders dinleyememiştim. Ama Asya'nın aksine bu kez sadece kızla sohbet etmişti hem de uzun uzun.
Bunun şimdilik iyi bir şey olduğuna karar verdim sonra da sıraya yayılıp uyku pozisyonu aldım. Tam gözüm geçmek üzereyken Erkan'ı gördüm yine ama bu kez bana bakmıyordu evet direk bacaklarıma bakıyordu.
Okul eteğim herkeste olduğu kadardı ne biraz uzun ne biraz kısa, okula yeni öğrenciler gelip düzenin içine etmeden önceki tek tip etekti ama karşındaki sapık olunca pek fayda etmiyordu ne şekil olduğu.
Yarın ilk iş okul eteğini uzatmak...
Ama hayır, bu benim hatam değildi. Lanet çocuk sorunluydu ve ben onun yüzünden yanlış yapıyor gibi hissedemezdim.
"Al defterin..." dedi Ege.
Al kalbim. Senin olmayacaksa lazım değil zaten.
"Yeni playlistini oluşturdun mu bakalım ?" Dedim bir şeyler belli etmemeye çalışarak.
Anlasanaaa.
"Elbette." diyerek göz kırpıp burnuma dokundu. "Bu konuda kimse seni geçemez."
Ah Ege seni sevme konusunda da annenle yarışırım ama olsun. Olsun bakalım.
"Sevindim." Dedim gülerek. O da gülerek gittiği sırada Nesrini kontrol için yanıma baktım.
Bu badboy mudur ne zurnadır bilmem Ege'mi göz hapsine almıştı.
Bu olmasın.
Ben bu klişeyi yaşamayayım diye dua ederken buldum kendimi. Yanımdaki güçlü kız fetişisti oğlan çocuğu bana takılmış mıydı şimdi.
Bittin Canan. At kariyerini çöpe, uzat ellerini kelepçelesin seni iki gün sonra da başka birine sonra okulun hepsine...
Buna izin veremezdim.
Benim bedenim benim kararımdı.
Yandan Gamze dürtünce ona döndüm.
"Ne o ördek'im dünyayı harbiden sel mi bastı ve sen acıktın mı ?"
"Aç değilim."
"Ama Karadeniz sularında batmakta olan titaniğe eşlik ediyorsun."
"Hah bunu nereden çıkardın ?" Dedim Gamze'ye.
"Sen bi malaksın" bakışı attı bana.
"Sabahtan beri olanların farkında değil miyim sanıyorsun ?" Dedi ve bana doğru eğildi. "Şu yeni çocukla bakışmalarınız beni benden aldı da o yüzden yani."
"Malın teki. "
Başıyla onayladı. "Ama bu çekici olduğu gerçeğini değiştirmez.
Çekiciydi evet, bela çekici.
"Sana yalan söylemem biliyorsun, benden uzak Allah'a yakın olsun."
Gıybet grubuna döndüm, hülya ile yandaki çeteyi süzüyorlardı, daha sabah bunlardan hayır gelmez konuşmamı unutmuşlardı bile.
Neyse ki zil çalmıştı, normalde sınıftan en son çıkan ben ne olur ne olmaz diye hızla hazırlanıp dolabıma gelmiştim. Eşofmanlarımı alarak basketbol alanına gittim hızla, günde yarım saat stres atar eve giderdim. Bana bunun verdiği zevki veren bir şeyi henüz bulmuş değildim çünkü.
Hazırlanıp ısınarak oyunuma henüz başlamışken arka kısımdan gelen top sesiyle irkildim.
Bu olamazdı.
"Hey sen de mi buradaydın ?"
Ege ?
"Ben hep buradayım da sen ?"
"Yarın ki maç için geldim, izin var mı ?"
Sana mı ?
Sana hep var.
