Sevinç teyze karşımdaki yatakta uyuyordu. Hastanedeydim. Buraya nasıl gelmiştim. Hatırlamaya çalışıyordum. Sonra ormandaki kulübeyi hatırladım ve onu. Keşke hatırlamasaydım. Onu öyle görmek berbat bir şeydi. Gözleri açık ölmüştü. Saçları darmadağınıktı. Boynunda koca bir yara izi vardı. Bıçak izi gibiydi. O ölmüştü. Onu kurtaramadım. Gözyaşlarım yanağımdan yavaşça akıyordu. Keşke Sevinç teyze hiç uyanmasaydı. Böyle bir acıya nasıl dayanabilir ki.Ben bile dayanacak gücü bulamazken. Ama öyle olmayacaktı. Sevinç teyze birden uyandı. Önce etrafina anlamsız anlamsız baktı. Ama olayları anlaması pek uzun sürmedi. Yanağından yatağa doğru gözyaşları aktı ve dudağından ince bi mırıltıyla şu kelimeler döküldü.
" Defne. Ölemezsin. " sakin davranıyordu. Ama bu sakinlik pek uzun sürmedi. Birden çığlık atmaya başladı.
" Ölemezsin anladın mı, ölemezsin. Seni de kaybedemem." Seni de kaybedemem mi? Bu ne anlama geliyordu? Artık buna dayanacağımı pek sanmıyordum.Sevinç teyzenin çığlıklarını duyan hemşireler odaya doldu. Sakinleştirici verdiler. Biraz olsun sakinleşti. Ondan sonra babam, annem ve Samet amca geldi. Sevinç teyze hala uyuyordu. Samet amcanın gözleri şişmişti. Çok ağlamıştı. Annem ve babam da onun gibiydi. Annem bana döndü.
"Kızım daha iyi misin?" diye sordu.Ben de
" İyiyim ama Defne' ye ne oldu. Bana anlatın lütfen." dedim ama herkes suskundu.Birbirlerine bakıyorlardı.
" Hadi anlatın." dedim.
" Bilmek istiyorum.Anlasanıza." dedim.Babam konuştu."Kulübeye gittik. Defne oradaydı. Ama ölü olarak." Samet amca göz yaşlarına boğuldu.
" Sonra sen ve Sevinç bayıldınız. Ambulansı ve polisi çağırdık." devam etmedi. Dayanamayarak
" Peki nasıl ölmüştü. Anlatın." dedim. Babam devam etti.
" Boğazından bıçaklanmış ama evde hiç parmak izi yok. Yani bunu kim yaptı bilmiyoruz." dedi. Hayır o ölemezdi. Hissediyordum. O ölmemişti. Ama bunu açıklayamıyordum. Sustum. Konuşmak bile acı veriyordu.Bir daha eski halime gelebilir miydim? Bilmiyorum. Onsuz yaşamak nasıl bir şey olacaktı? Bilmiyorum.
Birlikte büyüdüğünüz dostunuzu nasıl unutabilirdiniz ki. Her anınınızı onunla yaşamışken...
Onunla gülmüşken, onunla ağlamışken...Babam yeniden konuştu
"Deniz' i sorguya aldılar. Zaten tek şüpheli o ama biz onun olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü o öyle biri değil." dedi. Ben de öyle düşünüyordum. Ailesini tanıyorduk ve Deniz korkağın tekiydi. Asla böyle bir şey yapmazdı ya da yapamazdı. O zaman kim yapmıştı. Onu kim öldürmüştü. O kişiyi bulup ben öldürecektim. Her ne olursa olsun. Ama hala içimde onun ölmediğine dair bir his vardı.
" O zaman kim yaptı." dedim. Samet amca
" Bilmiyoruz hiç düşmanımız yok ki." dedi.
" Ya da bunu yapacak kimse yok." diye devam etti. Babam
" Bunu yapan kişi hiç iz bırakmamış. Sizi 4 saattir uyutuyorlar ve o zamana kadar hiç iz bulamadılar ve..."
" Ne oldu baba devam etsene."
" Şeyy 1 gün önce öldürülmüş. Hani sen bana dün Defne ile sahilde oturduğunuzu söylediniz ya. İşte o zamana denk geliyor." Nasıl yani benim yanımdan gittikten sonra mı ölmüştü. Samet amcanın bundan haberi yok gibiydi
" Beren yani onu son gören sen miydin?" dedi.Ben de
" Görünüşe göre evet." dedim. Samet amca
" Peki nasıldı yani endişeli bir hali var mıydı? Ya da mutsuz muydu? Söylesene." dedi. Onlara kutuyu anlatamazdım. Yani şimdilik. Biraz bekledikten sonra
" Hayır normaldi. Her zamanki gibiydi." dedim. Onlara anlatmalı mıydım? Belki de bilmeliydiler. Babam devam etti.
" Deniz' in ailesi perişan bir haldeydi. Bence onun yapmayacağını polise söylemeliyiz. Boş yere ailesi de üzülmesin." dedi. Samet amca reddederek
" Hayır böyle bir şey yapmayacağız. Ya bunu yapan oysa bunu nereden bileceğiz. Nasıl bundan emin olabiliyorsun? Defne bize onda kalacağını söyledi. Ertesi gün ölü olarak bulundu. Neden Deniz ' de kalcağını söylemiş olabilir ki? Neden başka biri değil? " dedi öfke saçarak. Babam
" Tamam sakin ol. Sevinç uyanacak." dedi. Annem bu olanlara kayıtsız kalıyordu. Ama sonra konuşmaya başladı.Babama ve Samet amcaya bakarak
" Dışarı gelin konuşalım. " dedi. Hepsi dışarı çıktı. İçerde sadece Sevinç teyze ve ben kaldık. Sevinç teyze uyuyordu ama uyandığında içindeki büyük acıyı yeniden hissedecekti. Ölümün acısıyla karşılaşacaktı. Sonsuz olan ölümün...
VOTE VE YORUM LÜTFEN:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPAN
Mistero / ThrillerKAPAN...... Sırlarla doluydu taşıyamayacak kadar. Oysaki sırların özelliği buydu; onları sonsuza dek taşımak zorundaydınız, Bedeli ne olursa olsun.... ****** Hayatımız yalanlar üzerine kurulmuştu. Biz sadece bir oyuncaktık. Onların sadık oyuncaklar...