11. Bölüm:Kan

2.7K 57 2
                                    

MULTIMEDIA:Kayahan ilerde kim oldugunu anlarsiniz
uyduğum cümleyle kulaklarımdan duman çıktı desem yeridir.

"Pis sapık o benim en sev-" sen ne diyorsun aptal Rosa. Malsın sen mal.

Erkeksi bir şekilde gülüp "Tüh en sevdiğin sütyenin miydi? Sende beni kırmayıp başka bir tane verirsin artık napalım."

Ellerimle Uygar'ın göğsüne yumruklarımı atmaya başladım.

"Sen ne sapık bir insansın be. Pislik herif, Gergedan, manda, öküz, sırtlan." saydırırken beni belimden yakalayıp göğsüne yapıştırdı.

Kalp atışları kulaklarımda atarken hızlı oldukları için sırıttım.

"Hadi geç kalacağız." dedi. Belimdeki ellerini gevşetip açtı.

"Niye sırıtıyorsun?" dedi. "Kalbin neden bu kadar hızlı." dedim kendimi tutamayıp. "Senin yanında kendini kaybediyor." dedi. Bu cümle daha da sırıtmama sebep oldu.

"Sevgilin-" cümlemi bitirmeme izin vermedi elini dudağıma bastırıp.

"Merve benim sevgilim değil sadece eskid3n takılırdık o kadar."

"Kız seni hala sevgilisi biliyor ama."

"Ona başkasını sevdiğimi söyledim." WTF başkasını mı seviyor?

"Başkasın mı se-seviyorsun?" Lanet kekelememe engel olamamıştım. Kesin bana ezik gözüyle bakıyor. Kahretsin be.

"Evet başkasını seviyorum." dedi. Daha fazla rezil olamak adına susmaya karar verip çantamı alıp kapıdan çıktım. O da peşimden gelip arabanın kapısını açıp bindi bende yanındaki koltuğa bindim. Bu sefer BMW siyle gelmiş üstü açık hemde ama şuan kapalı kendimi tutamayıp.

Üstünü açacağımı düşündüğüm düğmeye bastım. Uygar'ın şaşkın bakışlarını umursamadan tavanın açılmasını izledim.

"Para mı sıçıyon abi her gün farklı araba?" dediğimi fark edip ağzımı elimle kapatıp şirince gülümsedim.

"İstersen sanada öğreteyim para sıçmayı." dedi. "Terbiyesiz." diye mırıldandım. "Terbiyesiz ben mi oldum şimdi?" dediğinde umursamadan topuklularımı çıkarıp koltuğun üstüne çıktım.

"Napıyorsun?... Düşersen seni kurtaracak bir Uygar olmayacak." dedi.
"Ne güzel kurtulursun işte benden." dedim. Sonra etrafa bakıp rüzgarı hissetmeye çalıştım.

Yandan geçen lüks arabada yaşlı bir adam ve genç seksi bir kadın vardı.

"Takmışın manitayı koluna seni gidi Dayı." diye bağırdım.

Uygar beni kolumdan çekiştirdiği için ona döndüm.

"Bela mısın başıma sataşma insanlara." omuz silkip gözlerimi etrafta gezdirdim. Önümüzde duran kırmızı tofaşın önüne geçerken hafif eğilerek " Bu tip ne arizona kertenkelesi." diye bağırdığımda bileğimden büyük bir kuvvet ile çekilince çığlık atarak oturmak zorunda kaldım.

"Ne be ne?" dedim sesimin en cırtlak tonuyla.

"Bizi karakolluk etmek mi istiyorsun?"

"Ben sıyrılırım sen kalırsın demiyoda." diyip sırıttım.

Arabayı valeye bıraktıktan sonra ultra lüks restauranta girdik. Bizi Uygara güzel gözükmek için göğüslerini kabartan bir bayan karşıladı.

"Hoş geldiniz Uygar bey buyrun size masanızı göstereyim."

Koca götlü kızı izledikten sonra masaya oturup menüyü karıştırmaya başladım. Antin kuntin isimler bari resim koysaydınız ya. Ben hayatta bu isimleri söyleyemezdim.

Uygar "(Anlayamadığım bir şey) ve şarap." dedi. Sıra bana geldi bu aptal kıza asla rezil olamazdım.

"İsterseniz size de abinizinkilerden-" Abi mi dayanamayıp sözünü kestim. Masadaki Uygar'ın elini tutup.

"Uygar benim sevgilim senin gibi sürtük bir kezbana bakacağını mı sandın saatlerdir kıvranıyorsun Uygara oranı buranı göstermek için şimdi git ve yerine birini gönder."  Sinirden Uygarın elini sıkıyordum.

Kız başını öne eğip koca götünü kıvırta kıvırta defoldu.

"Elimle sorunun ne?" diyen Uygara döndüm ve ardından elini bıraktım.

"Beni kıskandığını bilmiyordum." dedi bende gözlerimi devirdim neyseki kurtarıcım olarak bir erkek garson geldi.

"Ne istersiniz efendim." diyip bana döndü.

"Ne önerirsiniz?" dedim bende gülümseyerek.

"Bilinen ismiyle Tavuk soteyi öneririm bir harikadır." dediğinde gülümsedim antin kuntin isimler yerine düz tercih etmesine sevinmiştim.

"Teşekkürler o zaman bende bilinen ismiyle olan Tavuk sotteyi alayım." dedim ikimizde güldük.

"İçecek olarak ne alırdınız?" dediğinde hiç düşünmeden

"Ice tea. Şeftalili." Başıyla onaylayıp gitti.

Uygara döndüğümde çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

"Kaşlarını düzeltir misin." dedim. "Bi an garson çocukla flörtleşmen hiç bitneyecek sandım." dedi bu sefer ben kaşlarımı çattım. "Uygar!" dedim uyarır ses tonuyla " Sana burdan bi koyarım." dedim sonra kaşları düzelmiş gülmeye başlamıştı hatta.

Sonra Yemeklerimiz geldi.

"Ice tea mi?" diyip güldü. "Fazla çocuksun."dedi. 

"Sende fazla terbiyesizsin." dedim bende. 

Içeceğimi çalkalayıp açtım pipeti içine koyduktan sonra bir yudum aldım. Ve yemeğimi yemeye başladım.

Sandalyenin çekilme sesiyle gözlerim o kızı buldu Merve denilen kız.

"Selam aşkım bu ne güzel bir tesadüf." dedi sonra kalkıp Uygara yaklaştı ve Uygarı öpmeye başladı.

Gördüğüm görüntüyle donakalırken Uygarın onu itmesiyle ayrıldılar. Uygar ayağa kalkıp kıza bağırdı.

"Sen artık haddini aşıyorsun Merve defol buradan." dedi. Burada olmamam gerektiğini anladığımda ayağa kalktım hızlı adımlarla yürürken kızın sesiyle yerimde çakılıp kaldım.

"Nereye sürtük?" Arkamı dönüp ona doğru birkaç adım attım.

"Sen kime sürtük dediğini zannediyorsun?" dedim çantamı masaya koydum.

Beni ittirmeye çalışırken kolunu kavrayıp beline doğru büktüm.

"Desene hadi!" diye bağırdım. Kız acıyla inlerken

"Bırak!" diyebildi sadece birkaç saniye daha tuttuktan sonra acıyıp bıraktım.

Acıyla inleyip yere çömelirken çantamı alıp arkamı dönüp birkaç adım attım fakat omzumda hissettiğim acıyla ve yere damlayan kanım olan sıvıyla durdum.

Bölümlerde bi karışıklık oldu yani isimlerind3 aldırış etmemeye çalışın sizi seviyorum.

Bölümlerde bi karışıklık oldu yani isimlerind3 aldırış etmemeye çalışın sizi seviyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da güzel gözlü Rosamız

Gör BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin