27. Bölüm Muhittin

1K 28 11
                                    

"Ee sen inmiyo musun?" telefondan başımı kaldırdım.

Bi süre beynimde evirip çevirdim. Bu sesin Uygardan gelip gelmediğini düşündüm.

En sonunda kafamı sola çevirdim.

"Elbette, Sen yani senin-" Lafı eveleyip geveleyip ağzımdan çıkaramadım.

Daha doğrusu çıkarmaktan korktum.

"Bi planım var."

Kaşlarım muzip görünen ancak huzursuz olan bi biçimde çatılırken ağzımı açtım.

Açmamla beraber Uygarın gülümseyen yüzünü görmemle ağzımı geri kapattım.

Ve çantamı alıp ona ters bi biçimde dönüp kapıyı açtım.

İnecekken son bi kez Uygara döndüm.

Bana 'e hadi ama' der gibi bakınca hemen inip kapıyı kapattım.

Kapatmamla beraber gazı kökleyip gitti.

Kendimi hayal kırıklığına uğramış gibi hissetmem normal mi?

Yani ne bileyim belki beni yemeğe götürmesini içten içe istemiş olabilirim.

Zaten açım da.

Etrafıma baktığımda telaşlı elinde bavulla bi o yana bi bu yana giden insanlardan başka bişey göremedim.

Bazıları bi yandan da telefonla hararetli bişeyler konuşuyorlardı.

Gözüme pamuk şeker satan bi amca ilişince gülümsedim.

Çantamdan 1 beşlik çıkarıp o yöne gittim.

Elimdeki parayı uzattım ve gülümseyerek pamuk şekeri  aldım.

Bi yandan paketi açarken ne yapsam diye düşünüyordum.

Pakedi çöpe attıktan sonra elimle bi parça koparıp ağzıma attım.

Kaldırımın yanında duran taksiyi görünce adımlarımı sıklaştırdım.

Taksinin kapısını açıp oturdum.

Eveet şimdi nereye gitçem ben?

Selin kardeşiyle hasret gidermekte, abim onların hasret gidermesinden faydalanıp Selini izlemekte, Uygar moruğu haltlar çevirmekte.

Batu evet evet.

"Siz Taksime doğru sürün ben söyliycem."

Telefonu çıkarıp Batu'yu aradım.

"Alo Batuş?"

"Ya kızım kaç kere diycem sana bana batuş deme diye?"

"Aman neyse sen sormadan söyliyim de, Selin iyi."

"Ha bende on-"

"Biliyorum, biliyorum... E sen nerdesin evde misin?"

"Sokaklarda geziniyorum."

"Tamam bizim kafeye git. Bende geliyom."

Onayladığını belirten garip homurtular çıkardığında gülümseyerek telefonu kulağımdan çektim ve kapattım.

Bi yandan çantama koyarken bi yandan da taksiciye gideceğim yeri söylemeye çalışıyordum.

"Moonlight cafeye."

Adam dikiz aynasından onayladıktan sonra önüne döndü.

Bende tekrar dışarıyı izlemeye koyuldum derken telefonumun melodisi çalmaya başladı.

Gör BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin