21. Bölüm Merve

1.9K 42 7
                                    

Multi:Merve

Yazardan Devam...

Kapı kulpunun sesiyle zor da olsa başımı kapıya çevirdim. Beyaz önlüklü doktor içeriye girmeden.

"Ziyaret süresi doldu." dediğinde Uygar son bir kez sevdiği kızın yüzüne baktı. Kızın serumlu elini tutup öptü.

Her ne kadar gitmek istemese de kapıdan çıktı.

Nasıl dayanabilirdi buna nasıl? Sevdiği kadın şimdi onun yüzünden yarı ölüydü. Bu onun için ölümden beterdi. Rosa için daha da beter olduğunu tahmin etmek de zor diğildi.

Üstündekileri çıkarıp kendi kıyafetlerini giydikten sonra steril kıyafetleri hemşireye verdi. Koridordan kafeteryanın olduğu yere giderken beklemediği bi kişi önünü kesti.

Merve....

Merve adamın yüzünü avuçlarının arasına alacakken Uygar kızın ellerini itti. Ve yanından geçip gidecekken kız tekrar önüne çıktı.

"Git burdan Merve!" dedi sert ses tonuyla. Sinirlendiği alnındaki damardan belli oluyordu.

Merve adamın ellerine uzanıp tuttu.

"Neden sevgi-" Uygar artık dayanamayarak ellerinde olan kızın ellerini sertçe itti ve hastaneye inletecek şekilde bağırdı.

"Ne sevgilisi sen benim sevgilim falan değilsin anla artık sevmiyorum seni ben Rosayı seviyorum. "

Merve bu sözlerle kaşlarını çatarken bir kez daha yüklü nefreti artmıştı Rosaya karşı.

Uygar onun yanından geçio giderken ona doğru dönüp arkasından fısıltıyla konuştu.

"Bakalım Rosa olmayınca ne yapacaksın?" dedi sonra sinsice ve nefretle gülümseyerek topuklularının yere vurma sesinin koridordaki yankısıyla birlikte yürümeye başladı.

Merdivenlerden inip danışmaya giderken bi odanın önündeki çiçeği aldı içinde yazan

"Hoşgeldin Umut bebek!'' yazısına gözlerini devirip yazıyı çöpe attı.

Danışmaya gelince yüzüne sahte bi gülümseme yerleştirip karşısındaki kadına

"Rosa Saraç'ın odasını öğrebebilir miyim?" dedi. Kadın başıyla onaylayıp önündeki bilgisayardan birşeylere tıkladıktan sonra başını kaldırıp Merveye baktı.

"2. kat 108 nolu oda efendim." dedi kadın.

"Teşekkürler." dedikten sonra yüzündeki sinsi sırıtış yayılırken kendi kendine.

"Son gülen iyi güler!" dedi. Asansörün butonuna bastı ve beklemeye başladı.

"Yazık özel hastaneye taşıtsaydılar bari seni."

Asansör gelince içeriye bi kaç insanla beraber binip katın no'suna bastı.

Asansör'ün kapısı açılınca hemen inip etrafta göz gezdirdi. Sonra elindeki çiçeği yanı başındaki çöpe attı.

Korudorda biraz yürüdü kalabalık sayılırdı.

O yüzden 'Uzm. Doktor Yasemin Özel' yazan kapıya kulağını dayadı ses gelmeyince yavaşça kulpu çevirdi.

Hemen içeri girdi. Ve doktor önlüğü giydi.

Çıkarken kendi kendine bir kahkaha attı. Sonra koridorda yürüyüp oda numaralarını takip etti.

101, 102 ,103 ,104.... ve 108

Sağına ve soluna bakınıp kulpu yavaşça indirdi. İçeriye girince sinsi bir şekilde sırıttı.

"Ooo kimler varmış." dedi karşısında masumca yatan kıza.

Yavaşça kızın yanına oturup saçlarına dokundu.

"Bu saçlarınla mezarda birini etkileyebileceğini sanmam." dedi.

"Oradakilere selam yolla olur mu küçük yılan?" dedikten sonra eğilip kızın burnundaki nefes almasını sağlayan aparatı çıkardı.

Makinadan yavaş yavaş sesler yükselmeye başlarken Merve sadece kahakaha atıyordu.

Yatakta saf güzelliğiyle yatan kızın göğsü hızlı hızlı inip kalkarken

"Ezik daha makinasız nefes bile alamıyorsun!" dedi ve odadan çıkıp gitti.

Yatakta yatan kız nefes almaya çalışıyordu fakat alamıyordu tek nefes bile. Göğsü hızla inip kalkarken kalbi yavaşlamaya başlıyordu. Kalbi durma raddesine gelince onu görmek uçin gelen Uygar elindeki şeyleri korkuyla yere düşürdü.

Hemen bağırmaya başladı.

"Doktor, doktor yok mu?" dedi. Bir doktor kaşları çatılı bir biçimde ona doğru ilerlerken Uygar hemen onun yanına vardı.

"Rosa." dedi nefes nefese olduğu için tam konuşmamıştı.

"Gelin benimle." diyip tekrar Rosanın odasına koştu.

"Siz burada bekleyin!" dedi Doktor ve vakit kaybetmeden içeri girdi.

Kızın burnuna şeyi-Yazar onun adını bilmiyor-

Yerleştirdikten sonra makinaya baktı.

Kalbi durmuştu! Hemen kalp masajına başlarken Uygarda olanları camdan izliyordu.

Kayahan da hemen koşarak gelip cama ellerini koydu ve kardeşine baktı.

"Kardeşim!"

Camdan başını çevirip yanındaki adama baktı ve sinir ve öfkeyle yumruğunu sıkıp adamın suratına indirdi.

Uygar yere savrulurken Kayahan olan öfkesiyle bağırdı.

"Senin yüzünden! Yetmedi mi lan çaldıkların yetmedi mi?! Kardeşimi sana yar etmem!" dedi ve yerdeki adama olan gücüyle tekme attı.

Uygar biliyordu ki haklıydı yanlış kişiye yanlış zamanda aşık olmuştu. Şimdi Kayahana vuramazdı. Çünkü onu öldürsede birşey diyemezdi kız kardeşi onun yüzünden bu haldeydi. Ama Uygar telafi edecekti Kayayada Rosayada kendini affettirecekti.

Yerden kalkıp yanı başındaki koltuğa oturdu. Kayahanda bi o yana bi bu yana stresle volta atıyordu.

Uygar cebinden telefonunu çıkarıp Erdinçi aradı.

"Efendim abi?"

"Erdinç Rosanın odasına 2 tane adam dik!"

"Tamam abi sen nasıl istersen."

"Hadi görüşürüz koçum." diyip kapattı telefonu sonra patlamış dudağındaki kanı elinin tersiyle sildi.

Bu acı onun için neydi ki onun kalbi acıyordu kalbi...

Doktor kapıdan çıkınca iki adam birden başında leş kargaları gibi dikilmeye başladılar.

"Merak etmeyin son anda kurtardık. Bir de biri burnundaki .....'yı çıkarmış." dediğinde iki adam da birbirine baktı.

Hadi bu da bend3n size kiyak yazim yanlislarina bakmadim acelem var hadi bb


Ve size bi sorum var:

Selin&Batu mu?

Selin&Kayahan mı?

Gör BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin