portakallı kek •texting

1.3

Multimedyada Rima var👅
Aslında kafamdaki gibi gözükmese de en yakın nasıl gözükür diye düşünüp en sonunda size de göstermeyi düşündüm. Eğer aklınızda canlanmıyorsa böyle; nasıl istiyorsanız öyle hayal edin.

Tercih yapacağım için çok vakit ayıramıyorum şu anlık yazmaya. Çok stresli bir işmiş bu tercih meselesi. Birkaç yıl da mezuna kalınca iyice geriliyor insan :(

Neyse.

İçimi döktükten sonra size bir şey soracağım. Yeni bir texting yazmaya başlamıştım. Yaklaşık 4 bölümünü yazdım. Sizce "portakallı kek" final olduktan sonra mı yayınlayayım yoksa hemen yayınlamalı mıyım? Kararsız kaldım. Fikirlerinize ihtiyacım var.

Artık susayım bence de sjhakakdjskls

Keyifli okumalar. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum💕

☁️

Öğretmenler odasına girmeden, hemen yanda duran koltukların üstüne oturup yüzümü ellerimle kapatıp ağlıyordum.

İçeriden çıktığımdan beri ağlamamı durduramamıştım. İlk defa, belki de mutluluktan ağlıyordum. Bu dünyada bir karıncanın bile benim varlığımdan daha değerli olduğunu düşünüyordum. Etrafımdaki herkes bana nefret kılıçlarını kuşandığı için hiçbir zaman böylesine değer göreceğimi düşünmemiştim.

"Gideceğin için mutluluktan mı ağlıyorsun ezik?"

Aleyna' nın arkasındaki Merve' ye kaldırdım kafamı. Gözyaşlarımı parmak uçlarımla sildim. Sebebi ne olursa olsun beni ağlarken görmesini istemiyordum.

"Aynen." diyebildim sadece. Gerçekten de mutluluktan ağladığım için yalan söylememiştim.

"Beni buraya çağırmalarının sebebi sensen; seni bitiririm biliyorsun değil mi?"

Saçlarımı karıştırp arkama yaslandım.

"Benim."

"Cesaret hapı mı yuttun sen?"

Üzerime doğru gelmeye başladığında Merve; Aleyna kollarından tutup durdurdu.

"Yeter artık Merve. Kimin işinin bittiğini anlarsın şimdi merak etme. Herkes seni bekliyor içeride.

"O ne demek?"

Merve kaşlarını kaldırıp merakla Aleyna' ya baktı.

"Demem o ki Merve; anneni aradılar 15 dakikaya burada olacakmış. İçeride de disiplin kurulu toplanmış. Artık ne anlyorsan o demek."

Merve' nin kalkan kaşları çatıldığında oturduğum koltuğa doğru hızlıca atıldı. Saçlarımda parmaklarını hissettiğimde; parmaklarımla saçlarımdaki parmaklarını ayırmaya çalışıyordum.

"Ne söyledin gerizekalı içeride. Eğer tek kelime ettiysen benim hakkımda; tüm okula ölen annenin nasıl bir fahiş-"

Sözünü kesip ayağa kalkmaya çalıştım. Saçlarımın elleirnde kalacağını bile bile tüm kuvvetimle onu ittirdim. Yalpayarak arkaya doğru gittiğinde yüzündeki o kötü gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Eğer annem hakkında tek bir kelime edersen seni mahvederim. Duydun mu beni?"

Sesim beklediğimden çok çıktığında tekrar bana doğru gelmişti. Saçlarımı ondan kaçırmaya çalışsam da tüm gücüyle kavrayıp yere eğip dizlerimin üzerine düşmeme neden olmuştu.