Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. 🍼
Keyifli okumalar💕
Multimedyadaki fotoğrafı ben çektim bu arada hahakakahkaka
🎡
Koridorda Rima' nın ayak sesi yankılanırken çoktan koridorun sonundaki temizlik malzemeleri gibi şeyler için ayrılmış küçük odaya girmiştim. Kalbim küt küt atıyordu. Benim ona mesaj atan kişi olduğumu anladıysa ve onun için tuvalete diye izin aldıysa; kafamdaki onun için düşündüğüm her şeyi mahvetmiş olacaktı. Aslında ben mahvetmiş olacaktım. Onu görmek yerine kendi sınıfıma girseydim böyle bir şey yaşanmamış olacaktı.
"Alo."
Rima' nın koridordaki yaklaşan sesini duymamla; telaşla etrafımdaki kovaların, süpürgelerin arasından geçip küçük odanın yarısını kaplayan dolaba doğru ilerledim. Demirden yapılmış dolabın içine; peçetelerin arasına sıkışıp kapağı kapattım. Gerizekalı gibi gözüküyordum. Ama en azından o beni göremezdi burada. Gerizekalı gibi gözükmemem umrumda değildi yani.
Kapının kapanma sesiyle nefesimi tuttum. Dolap kapağının aralıklarından dışarıyı net görebilirdim ama ses çıkarabilme ihtimalime karşı kıpırdamayıp görebildiğim kadarıyla yetindim.
"İyi gidiyor teyzeciğim. İyiyim."
Teyzesiyle konuşuyordu.
"Gerçekten mi teyze?"
Yüzünü göremesem de sesinden ağladığını anlamıştım.
"Gönderirim teyze. Çok teşekkür ederim."
Odanın içindeki kovaların sesini duyunca yürüdüğünü anlamıştım.
"Elimde gönderebileceğim 50-60 kitap var teyze. Hepsi de lise öğrencileri için uygun. Hepsini okuduk biz..."
Yutkunup " Annemle." diye eklediğinde burnumun yandığını hissetmiştim. Boğazım düğümlenmişti sanki. Ağlamamak için gözlerimi sıkıca kapattım. Ben bile bu kadar üzüntüyle doluysam onu düşünemiyordum. Şu an bu dolaptan çıkıp sarılmak istiyorum ona. Kollarımın arasına alıp siper etmek istiyordum kendimi; ona zarar veren tüm kötülüklere.
"Bir dakika teyze peçete bulmam lazım."
Dolaba doğru yaklaşırken Rima; içeriden kapakları sıkıca tutup geriye doğru yaslandım. Açamaması için dua ediyordum içimden.
Kapağın tam önünde durdu ve tahmin ettiğim gibi dolabın kapağını açmaya çalıştı. Açamayınca bir kere daha denedi. Nefesimi tutup hiç hareket etmeden kapakları tüm gücümle kendime doğru çekiyordum ki en sonunda "Teyze ben seni teneffüste arayayım mı?" dedi ve kapıya doğru ilerledi.
"Sen acil bir konu diyince dersten çıkmıştım." , "Tamam teyzeciğim ararım biraz-"
Sesi uzaklaştığında birkaç dakika daha bekleyip sonunda dolabın dışına attım kendimi. Kalbim hala deli gibi atarken derin bir nefes çektim içime.
Tenefüs zilinin çalmasını bekleyip; çaldıktan sonra etrafı kontrol edip dışarı çıktım. Bahçeye inmeden önce sınıfa uğrayıp çantamı burakıp telefonumu yanıma aldım.
"Niye girmedin derse?"
Burak üçlük atmak için beklettiği topu potadan geçirince gülümseyerek tekrar topu eline alıp sektirmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
portakallı kek •texting
Krótkie Opowiadaniaportakallıkek: Ben bayılıyorum aslında keke bakma öyle dediğime portakallıkek: Portakallı olacak ama portakallıkek: Bir de turuncu saçları olmalı tabii portakallıkek: Güneşte parladığında saçları; güneş bile onu kıskanıp karartmak isteyecek etrafı p...