Ey benim Âhı alınmış sevdam, hazır mısın papatyalar gibi çiğnenmeye?🌼

102 19 27
                                    

Naime Hanım sonuçtan memnun değildi. Efruze ve Miraç istemiyordu bu evliliği. Naime kafasına koymuştu Bir kere bu gerçekleşecekti. Ne yapıp ne edecek bu evliliği gerçekleştirecekti. Oğlu sorumsuz gayet rahat biriydi. Akşama doğru uyanır çıkar giderdi evden. Sabahlara kadar mekanlardan mekanlara...... Miraç evlenirse normale döner diye düşünüyordu annesi. Efruze'yi kurban seçmişti sanki oğluna. Efruze'nin suçu neydi orasını hiç düşünmüyordu. Inandığı bir şey varsa o da Efruze'nin Miraç'ı derleyip toparlayacağıydı. Çünkü o aklı başında bir kızdı. Her şeyi şikayet etmeyen, hemen pes etmeyen bir kız. Yaşıtlarına göre çok çok olgun.. Miraç için mücadele edebilirdi. Naime ne yapar ne eder  bunun olmasını sağlardı.
                               .....
Hazal ve Cihan'ın nikah törenlerine son 1 hafta var. Ardından düğün olacak. Naime onlardan çok Miraç'ı düşünüyor.
Çünkü ona göre Hazal'ın yuva kurmasından daha çok Miraç'ın toparlanması gerekiyor.
Yeni balkonunda çay yudumlarken  aklında Miraç ve Efruze.
...
Leman hanımlarda hazırlıklar son hız devam. Akşam çay sohbetinde yapılacakları konuşuyorlar ken bir telefon geldi. Leman Hanım baktı telefona şen şakrak konuşmalar Biraz sonra yerini kasvete bıraktı Leman hanımın yüzünde. Hiçbir şey söylemeden kapadı telefonu.

Hazal kardeşi Eslem'le telefondan nikah elbisesi bakıyor, Rıza Bey TV karşısında, Miraç Her zamanki gibi uyuyor, Naime hanım ise balkonda yine.
Miraç uyanmış aşağı kata gelmişti. Mutfağa yönelip su alacaktı ki Naime Hanım balkondan Mutfağı Bir Feryat kopararak girdi içeri. Miraç korku ile kendisini hırpalayan annesini sakinleştirirken Rıza Bey başta olmak üzere Hazal ve Eslem de koşarak geldiler. Herkes olup biteni anlamaya çalışıyordu. Naime Hanım yerden kalkıp Hazal'ın boynuna atılarak Ağlıyordu:
- Benim güzel kızım ....bu yapılırmı sana... Ah benim bahtsız Kızım bu reva mı sana...
Hazal irkildi, annesinin Omuzlarından tutup "söyle anne ne oldu söyle" dedi hıçkırarak.
Herkesin olduğunu soruyordu, Nihayet Naime Hanım sakinleşip anlatmaya başladı:
- Leman Hanım aradı bu iş olmaz diyor.
Herkes şoka uğradı. Hazal annesinin yanına oturdu ne dediğini anlamış dı ama açıkça duymak istiyordu.
- Ne olmaz anne?
- Nikahı kastediyor kızım.
Herkes günler kala böyle bir şeyin nereden çıktığını anlam veremiyordu. Hazal ağlamaya başladı. Naime tam sakinleşmişken yeniden feryat figan kopararak:
- Bir şartla olur dedi. diyerek Miraç'ın boynuna atıldı.
- Ah evladım Ah bahtsız oğlum benim...
Ablanın mutluluğuna seni mi engelledi edeceklerdi Ah başıma gelenler......
Konunun miraçla ne alakası vardı bilmiyorlardı. Miraç zaten herkesten Şaşkın herkesten öfkeliydi. Cihan'dan nefret ediyordu öfke gözünü karartmıştı ablası söz konusuydu. Ablasının şu halini Cihan'a bağlıyordu. Naime oğluna sarılı sarılı ağladıktan sonra koltuğa attı kendini.
- Hazal'la Cihan'ın nikahı olmadan evvel Miraç'la Efruze'yi  başgöz edelim sonra onların nikahı olsun dedi Leman Hanım.
Miraç'ın Öfkesi katılaştı bir anda sesi ile ortalığı inletti, duvara, sehpaya ne rast gelirse yumruk atıyor:
- Bu Saçmalık... bu saçmalık.. o konu kapandı!!!bana şantaj mı yapıyorlar Yani ablamla? elimden bir kaza çıkar.
Naime Miraç'ın ayaklarına doğru attı kendini yine:
- Oğlum ablana bak ne halde? Ne yapalım gerekirse evlenirsin. ablan Cihan'ı çok seviyor biliyorsun.
- Anneeeeee Ne diyorsun sen o Cihan şerefsizine gününü göstereceğim. Kardeşini peşkeş mi çekiyor bana adi şerefsiz !!!
-Oğlum Cihan ne yapsın ana babası istiyor.
-Kardeşine sahip çıksın. Kendi mutluluğuna karşılık onun mutsuzluğunu nasil ister .
-Cihan'a söz hakkı vermemişler belliki. Hele gel oglum otur şöyle gel.
-Nasıl sevgi bu. Ablamı ne hâle getirdi. Ablamı hâk etmiyor o şerefsiz. Öldüreceğim onu.
Naime hanım oğlunu zor güç oturttu.
-Oğlum sakin ol hele bi anlayıp dinleyelim coşma bi dur.
Hazal şoka girmişti, artık tutamadı kendini hızla koştu odasına dogru:
-Cihan'ı arayıp öğreneceğim ne olup bittiğini. Lanet olsun günler kâlâ olacak şeymi bu?
Naime eşini ve diğer kızını Miraç'ın yanında kalması için tembihleyip Hazal'ın ardından gitti.
Miraç salonda voltalıyor önüne geleni kırıp döküyordu. Rıza Bey engel olmaya çalışsa da Miraç'a dinletemiyordu. Eslem bir köşede sessiz sessiz ağlıyordu. Bir de odaya Hazal arkasından Naime Hanım girdi. Hazal buz kesmiş, robot gibi Miraç'ın karşısına geçti Gözlerindeki yaşı silerek:
- Benim mutluluğumu istiyor musun?
Miraç öylece baka kaldı Hazal tekrar etti:
- Mutluluğumu istiyor musun?
Miraç olacakları tahmin eder gibiydi. Cevap veremiyordu. Hazal bağırmaya başladı Miraç'ın omzuna vuruyordu:
- Sana mutluluğumu istiyor musun dedim?
Miraç da ona bağırarak:
- Evet Elbette istiyorum
Hazal bir adım geri çekildi
- Evlen öyleyse o kızla.
Miraç hızlı adımlarla kaçarcasına gitti evden.
.....
Cihan Hazal'dan saatlerce haber alamamıştı. Nihayet telefonu cevapladı Hazal sesi bulğuluydu:
-Canımmm
-Canım neredesin kac saattir?
-Duymamışım kusura bakma
-Ağlıyormusun sen?
-Yoooo....nereden çıkardın?
-Olanlardan dolayı endişeliysen rahat ol canım Efruze'yle konuştum ben. Kabul etti diyemem ama kardeşinle bir kez daha görüşmek istediğini söyledi.
-Hımmm
- Hadi ama Hazal düşünme bunları bizim mutluluğumuza engel değil. Anlaşırlarsa evlenirler. Evlenmediler diye Annen gerçekten seni benden koparmaz ya değil mi?
- Cihan Eğer beni istiyorsan kardeşini kardeşimle evlenmeye ikna et!
- Hazal sen kendinde misin Ne diyorsun?
- Gayet iyi anladın dediğimi... iyi geceler!
Hazal telefonu kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Cihan ölse vazgeçmez di. Cihan da öyleki Hazal'dan vazgeçmez di. Artık ya birbirlerinden vazgeçecek ya da kardeşlerini bu evliliğe ikna edeceklerdi.

"Ey benim âhı alınmış sevdam, hazırmısın papatyalar gibi çiğnenmeye"

MektumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin