Şu anda neden mi üzerim sırılsıklam? Neden mi saçım başım dağnık? Çok güzel bir soru. Hemen anlatayım. Yaklaşık bir dakika önce bir şerefsizlik yapıp Daria'yı Malfoy'un üzerine iktirmem ve ikisi birden yere düşmesi üzerine ben oradan sıvışmaya çalışırken El'den gelen kahkahalar eşliğinde Daria adındaki bir varlıktan uzun süre 'Aguamenti' büyüsüne mağruz kalmıştım.
Akıllardaki soru: pişman mıyım?
Ben: Hayır. (Pis bir gülüş)Kehanet sınıfına geçerken kurutma büyüsü mırıldandım. Kıyafetlerimdeki sular yavaş yavaş gidince elimle saçımı taradım.
Ders boyunca 'acı çekeceğim' hakkındaki saçma sapan kehatleri işiten ben bile gülerken 'Şansın ona güleceği' hakkında kehanetler duyan Dar hala somurtuyordu.
Ders çıkışında sınıfin girişinde El'in gelmesini bekliyorduk. Yavaşça omzuna yumruk attım. "Hey, gül biraz. Hogwarts'ta ayağı takılıp insanların üzerine düşen bir çok kişi vardır, değil mi?"
"Kapa çeneni." dedi göz devirerek.
"Pekala, özür dilerim. Bir daha yapmam. Ama bu kadar somurtulacak bir şey yok, sadece bir şakaydı. Hem eminim ki Malfoy bunu çoktan unutmuştur."
"Konu unutması değil de... şey... ne bileyim..."
"Takma bu kadar. Sıkıntı olmaz."
"Bana 'aptal kız' dedi. Biliyorum, bu o kadar kötü bir şey değil ama yine de-"
"Dur." diye sözünü kestim. "Sana başka bir şey demedi mi?"
"Ne?" Şaşırmış göründü. "Hayır, demedi de ne alaka?"
"Bu değişik."
"Anlamadım."
"Malfoy o durumda sövmeden oradan ayrılmazdı. İki seçenek var. Ya yapacak veya düşünecek daha önemli bir şey seyi vardı. Ya da Malfoy'un zaten -21 olan duygu ve empati yeteneği aniden 16 kat yükseldi."
"İkinci şık olmadığına eminim." Gülümsedi.
İnsanları güldürme konusunda Merlin Nişanı almalıyım, o kesin.
"Pekala, sonunda toparlanabildim." dedi El. Çantasını son bir kez daha kontrol edip sırtına taktı. Açık kumral saçlarını toplaması için biraz bekledik.
Yürümeye başladığımızda aniden durdu. "Bir dakika. Nasıl unutabildik?"
Dar ile ikimiz aynı anda "Neyi?" diye sorduk.
"Dünkü kavgayı."
Lnt olsn.
"Aa..." dedi Dar.
"Soracak o kadar sorum var ki... Neden kavga ettiniz? Nasıl başladı? Riddle'ı bir şey yapmakla suçladın, o neydi? Ona tokat mı attın? Dostum, O BÜYÜYÜ NASIL YAPTIN?!"
Sanırım birkaç şey uydurarak anlatmam gerekecekti. "Şey," diye başladım. "Bir şey soracaktım. Gereksizce bağırdı, ben de ona bağırdım. Ve ona tokat atmadım, o sadece onu kızdırmak için uydurduğum bir şeydi ve işe yaradı. Büyü konusunda ise hiçbir fikrim yok." Adımlarımı hızlandırdım. "Daha fazla soru sormayın. Çekmem gereken bir ceza var. Yemekten sonra görüşürüz." diyerek yanlarından ayrıldım.
Ödül odasına girdim. Buraya daha önce gelmemiştim. Ve beklediğimden daha büyüktü. Hiç abartmıyorum, dört duvarı da en az yedi metre yüksekliğindeki raflardan oluşan büyük bir odaydı. Kapının karşısında bir masa ve çevresine dizilmiş dört sandalye vardı. Altında da iki çekmeceli küçük bir dolap vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık <Tom Marvolo Riddle>
Fanfiction>>>>> (Harry Potter) "Bu hayattaki en büyük ceza sevdiğin kişilerin seni hayatından silmesine tanık olmaktır." Bu kitap sıradan bir "Tom Riddle" kitabı değildir. Bu içinde sadece saçma bir aşk barındıran ve sonu masum bir ev...