*J. Grindelwald*
"Pekâlâ, bir daha dene!" dedi Liam, Quidditch potolarının hemen önünde süpürgesinde durmuş, elimdeki Quaffle'ı potalara atmamı bekliyordu.
Hâlâ hastane kanadında yatmakta olan Wood'un süpürgesini birkaç metre ilerimde olan potolara hizaladım. (Süpürgenin modeli Siyah Gölge'ydi sanırım. Bu dönemin en hızlılarından olmalıydı.) Quaffle'ı bir elimden diğerine atarken "Böyle olmayacak," dedim. "Bu mesafeden atmak için yeteri kadar kuvvetli değilim."
"Gücünü kullan, o zaman." Hafif rüzgar saçlarını dalgalandırıyordu.
Tek kaşımı kaldırıp sırıttım. "Emin misin?"
Süpürgesinin sapını iki eliyle sıkıca kavrayıp biraz eğildi. "Çok iyi bir Tutucu olduğum söylenemez." dedi. "Snitch kaçar, ben yakalarım. Ama Quaffle'ı tutmak? Neden olmasın?" Sesi kendinden emindi.
Omuz silktim. "Peki." Topu sağ elimde tuttum. Enerjinin elimde depolandığını hissederken Quaffle'ı tüm gücümde en sağdaki potoya fırlattım.
Liam süpürgesini hızla potoya doğru sürdü. Elini öne uzatmış topu tutmayı hedeflemişti. Fakat o daha yaklaşamadan top büyük bir "pat" sesiyle potanın kenarına çarpmış, aynı hızla yere doğru ilerliyordu.
İkinci bir "pat" sesinden hemen sonra ben daha ne olduğunun farkına varmadan top geri fırlamış ortadaki potadan geçmiş ve sahanın ve tribünlerin dışına çıkmıştı.
Wood başında hafif kirli ve beyaz bir beyzbol şapkası ve elindeki Bludger sopasıyla sahanın kenarından topu az önce fırlattığı yere bakıyordu. Hava güneşli olduğu ve daha iyi görebilmek için elini gözlerinin üstünde gölgelik yapmıştı.
"Will!" dedi Liam sevinçle. "İyileşmişsin!" Süpügesini yere doğru sürerken ben de onu takip ettim.
Wood bana baktıktan sonra Liam'a gülümsedi. "Maçın sonucu da bacağıma iyi geldi denebilir. Griffindor 155, Rawenclaw 410; ezici galibiyet..." elini Liam'a doğru uzattı. "Tebrik ederim."
Liam Wood'un elini sıktı. "Senin eserin."
Wood elindeki sopayı bastonmuşçasına yere bastırıp yasladı. "Bir sonraki maça da kolumu kırsam diye düşünüyorum. Belki bu sayede bir tane daha anormal puan alırız da şampiyon oluruz, ne dersin?"
Hafifçe güldü. "Bana uyar; sen yokken kaptan ben oluyorum. Kaptan olunca kızlar senin için tezavrat bile yapıyor." Sırıtarak gözlerini bana çevirince başımı Wood'un sopasına çevirdim ve onu umursamıyor gibi davrandım.
Uzun zamandır yapmadığım bir şey yapıp Quidditch maçını izlemeye katılmıştım. Ve açıkçası uzun zamandır bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum.
Liam süpügeyle biraz havalandı. "Başımıza iş açılmadan Quaffle'ı bulsam iyi olur." Arkasını dönüp topun az önce fırladığı tarafa doğru uçtu.
Wood oluşan kısa sessizlikte beni biraz süzdü. Tam gerilmeye başlıyordum ki "Bunun hâlâ sen olduğuna nasıl inanabilirim?" diye sordu.
Kollarımı iki yana actım. "Karşındayım, kör olmadığını sanıyordum."
Hafifçe güldü. "İşte şimdi inandım." Sopayı kaldırıp omzuna dayadı. "Yaptığım berbattı, Jola- Ay! Jolressa. Bunu düşünmeye yetecek kadar zamanım oldu. Asıl adını bilmem karakterini değiştirmiyor, hâlâ Jane olduğuna inanıyorum. Umarım affedersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık <Tom Marvolo Riddle>
Fanfiction>>>>> (Harry Potter) "Bu hayattaki en büyük ceza sevdiğin kişilerin seni hayatından silmesine tanık olmaktır." Bu kitap sıradan bir "Tom Riddle" kitabı değildir. Bu içinde sadece saçma bir aşk barındıran ve sonu masum bir ev...