°Yıldızı doldurmayı unutmayın 💞°
-Yarısı Alper Akdağ, yarısı üçüncü kişinin anlatımından anlatılacaktır. Arada Berfu Kaba da olabilir 🗣️
Bölüm şarkısı; Özlem Akgüneş- Korkuyorum🎶
°
Başımı oturduğum koltuğun arka kısmına yaslayıp içimden saymaya başladım. Bir kaç dakika sonra Amcam damlayacaktı odama. Şirkete yaptığım değişiklikler için uzun uzun azarlayacak ve ne yaptığımı Sandığımı soracaktı. Kapı açılıp dayım bakış açıma girdiğin de parmaklarımla masada ritim tutmaya devam ettim.
"Ne halt ettiğini sanıyorsun sen Alper? Şirkete çalışacak adam bırakmamışsın! Bir günde yirmiye yakın adamı işten atmakta ne demek?" diye sordu masanın hemen karşısında durarak. Kaşlarını çatmış bana kızgın kızgın bakıyordu.
"Beni şirketin başına geçmem için zorlayan sizdiniz! Hal böyle olunca, bir temizlik yapmak şart oldu!" rahatlığım batıyor olmalıydı.
"Senin çöp diye nitelendirdiğin o adamlar işlerinin en iyileriydi!" dedi parmağını bana doğru sallayarak. Usulca sırtımın koltukla bağlantısını kesip ellerimi masamın üzerin de birleştirdim.
"İşlerinin en iyileriyseler, neden son iki yıldır ihale kaybediyorsunuz? Üstelik bunlar basit ihaleler de değil, şirketi çok iyi yerlere taşıyacak güçte!" yaptığım tesbitle, bir kaç kelime etmeye çalışmıştı ama kekelemeden öteye gidemiyordu.
"Beni bu koltuğa oturturken ne düşünmüştünüz amca? Sadece şirketin geleceğiyle mi ilgileneceğimi?" tekrar arkama yaslanıp tek kaşımı kaldırdım.
"İş işten geçti Alper! O zamanlar bir kaç aksilik oldu ve kaybettik!"
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Ne olduğuyla ilgilenmiyorum! İşten çıkardığım adamların hepsi bunu hak etti!" diyerek ayağa kalktım.
"Maddem beni bu koltuğa oturtunuz, işlerime de karışmayın! Sinirlerimi bozarsanız, bir daha asla bana ulaşamazsınız!" bir cevap beklemeden kapıya ilerleyip odadan çıktım.
Lanet davetler. Akşam yine bir davet vardı. Bu sefer az bir kalabalık olsa da, ilgi odağı olmaktan hoşlanmıyordum.
Şirketten çıktığım da kravatımı gevşetip, Bulut'un açtığı kapıdan içeri girdim. Şoför koltuğundaki yerini aldığın da, araç hareket etmeye başlamıştı.
°
Haldun bey yiğeni Alper'in gitmesi üzerine ağabeysinin odasına gitmişti."Tamamen hakimiyeti kaybettik ağabey. Son iki yılda şirketinin yaşadığı düşüşü öğrenmiş!" dedi abisinin karşısındaki koltuğa otururken. Erol bey düşünceli duruyordu.
"İstediğimiz de bu zaten Haldun" Erol bey başından beri Alperin şirketin geçmişi kurcaladığını biliyordu. İsteseydi engel olurdu ama olmadı. Oğlunun ne kadar ileriye gidebileceğini merak ediyordu.
Bundan sonra herşeyi onun insafına bırakacaktı.
°
Akdağ malikanesine dönen Akdağ erkekleri akşamki davet için odalarına çıkıp hazırlanırlarken, Yalıda hazırlıklar durmaksızın devam ediyordu. Erol ve Haldun bey üzerlerinde jilet gibi takım elbiseleriyle inerken, Lamide hanım ve Sude de çok şık giyinmişlerdi.En son Alper inerken oda gömleğinden tutunda ayakkabısına kadar siyahlar içindeydi. Gür siyah saçlarını şekillendirmişken, yeni traş olduğu belli olan sert çehresiyle Sude büyülenmişcesine kuzenini izliyordu.
Aşk onun için Alperdi. Aşk onun için bu adamdı. O'nu asla fark etmeyecekte olsa bu değişmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ
ChickLitAnlamını yitirmişti alfabedeki tüm harfler şimdi. Yalnızca ikimiz vardık bu karanlık yerde. Korkuyordum, bu doğru. Titrediğim de bir gerçekti. "Sana dokunanın elini kırarım demiştim değil mi? " dedi buz gibi soğuk kelimleriyle. Elini masaya koyduğun...