Sabah saat yedi de uyandım. Kahvaltımı yapıp okul için hazırlandım. Okulun merdivenlerinden çıkarken Ela koşarak yanıma geldi."Ceren, Aras hastaneye kaldırılmış" dedi endişeli bir şekilde.
Ela'nın bu cümlesini duyunca başımdan kaynar sular döküldü adeta. " Ne diyorsun sen Ela? Sana kim söyledi?"diye sordum kekeleyerek.
"Kız kardeşi söyledi. Sabah Aras'ı baygın bir şekilde bulmuşlar."
O kadar korkmuştum ki Ela'ya karşılık vermeden hemen Aras'ın kaldırıldığı hastaneye gittim. Sekreterden hangi oda da olduğunu öğrenince koşarak Aras'ın odasına girdim.
Aras'ın kız kardeşi Buse beni görünce "Hoşgeldin Ceren" dedi. "Hoş bulduk Buse. Aras iyi mi? Ne oldu ona?"diye sordum." Annem sabah odasına girdiğinde abimi baygın bir şekilde bulmuş. Yanında boş ilaç kutusu varmış. Anlayacağın kutu dolu ilacın hepsini içmiş"
O kadar çok üzülmüştüm ki gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Yatakta baygın bir şekilde yatan Aras'ın elinden tuttum." Özür dilerim Aras. Çok özür dilerim" dedim fısıltıyla. O sırada Buse dışarı çıkmıştı.
Bir elim Aras'ın elinde, diğer elimde de telefon vardı. Telefona baktığım için Aras'ın gözlerini açtığını farketmemiştim. Aras elime bor öpücük kondurdu. " Aras iyisin değil mi ? Seni çok merak ettim"dedim endişeli bir sesle.
"Korkma güzelim. Sensiz nasıl olunursa öyleyim işte" dedi fısıltıyla yanağını okşayarak.
" Aras çok özür dilerim. Benim yüzümden bu duruma düşeceğin aklımın ucundan bile geçmedi" dedim." Sen hiçbir şey yapmadin Ceren. Ben sana canıma kıyacağımı söylemiştim. Demek ki zorla güzellik olmuyormuş " dedi üzüntüyle.
"Seni seviyorum Aras" deyiverdim birden. Ben bile ne olduğunu anlamamıştım. " Anlamadım" diyerek yataktan doğruldu Aras. " Seni seviyorum" dedim daha kısık bir sesle ve koşarak odadan çıkıp hastaneyi terkettim. O an da telefonuma mesaj geldi" Ben de seni çok seviyorum tatlı
kız"
Kendimi çok tuhaf bir duygunun içerisinde bulmuştum. Ela'yı arayıp İnci ile birlikte her zamanki buluştuğumuz kafeye gelmelerini istedim. Çünkü şuan birisiyle konuşmak bana iyi gelebilirdi.