Nereye gideceğimizi merak etmiyor değildim. El ele yürüyorduk ve nereye gittiğimizi bilmiyordum.
"Aras nereye gittiğimizi söylemeyecek misin artık" diye sordum.
"Biraz daha sabret aşkım" diye karşılık verdi.
Hiçbir şey söylemeden yürümeye devam ettik ve şirin bir kafenin önünde durduk ve " İşte geldik" dedi gülümseyerek.
Ben de onun gülümsemesine karşılık vererek el ele içeriye girdik.
Kafenin boş olması dikkatimden kaçmamıştı.
Aras bir sandalye çekti oturmam için,
Bende sandalyeye oturdum.
Ben bir çilekli pasta istedim. Aras'ın çileğe alerjisi olduğu için o da çikolatalı pasta istedi.
Pastalarımızı yerken bir anda ışıklar söndü ve bir kaç saniye sonra tekrar yandı. Işığın yanmasıyla bir müzik başladı. Hiçbir şey anlamamıştım.
Aras'a dönüp "Ne oluyor canım kutlama falan mı var?"diye sordum meraklı bir şekilde.
Aras ayağa kalktı ve diz üstü karşıma oturdu ve cebinden kırmızı bir kutu çıkardı ve kutuyu açtı. İçerisinde tektaş çok güzel bir yüzük vardı ve Aras o beklemediğim cümleyi söyledi "Benimle evlenir misin?" Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Evlenme teklifi mi almıştım? Yoksa yanlış mı duyuyordum?
Gözlerimi kapattım ve tekrardan açtım. Herşey gerçekti.
Aras "Aşkım iyi misin sen?" diye sordu oturduğu yerde.
"İyiyim" dedim kekeleyerek. Aras'ın cevabımı beklediğinin farkındaydım ama ailem? Onlara ne diyecektim?
Kararımı verememiştim *hayır* desem Aras üzülecekti. *evet* desem aileme ihanet etmiş olacaktım.
En iyisi kararımı biraz ertelemekti. Aras'ın "Canım?"demesiyle düşüncelerimden kurtuldum. "Aşkım kararımı şimdi açıklamasam olur mu?"diye sordum.
"Tabiki canım. Sen nasıl istersen" dedi ve oturduğu yerden kalktı.
"Seni çok seviyorum" dedim ve sımsıkı sarıldım ona.
Çok güzel bir dans müziği çalmaya başladı ve Aras elimden tutup "Benimle dans eder misin tatlı kız?"diye sordu. Evet anlamında başımı salladım ve birbirimizin gözlerinin içine dalarak dans ettik.❤❤