Etraftaki seslerle gözlerimi açtım. Hiç kimse bize bakmıyordu. Simru hâlâ gözlerini açmamıştı. Şaşkınca kolunu dürterken:
-Herkes mi bakıyo?
Diyince bir kez daha şaşkınca kolunu dürttüm. Gözlerini açtı.
-Yok artık!
-Bencede yok artık!
İçerisi sırayla doluydu. Üstelik tozluyduda. İkimizde aynı anda;
-Hazar! diye bağırdık bazıları bize bakarken hızla ordan ayrıldık. Içim acayip rahatlamıştı. Çok sevinmiştim. Koşarak sınıfa çıktığımızda Hazar tek eli cepte pencereye yaslanmış duruyordu.
- Her konuda mükemmel olmak epey yorucu.
Diyerek saçlarını dikleştirdi. Bu yaptığında ilk defa sinir olmamıştım çünkü gerçekten mükemmel bir şey yapmıştı. Simru gülerek:
-Hem ukela hem mükemmel. Diyerek dalga geçmişti.
- O kadar eşyayı nereye sığdırdın ve hepsini nasıl taşıdın?
- Sabah biz depodayken bi bildirim geldi "DEPONUZUN YERİNİ BİLENLER VAR.BAŞINIZ BELADA!" Mesaj gelir gelmez müdür kapıya dayandı, sen zaten korkmuştun sana diyemedim. Daha sonra okula koştuğumuzda bir mesaj daha geldi : " VAKİT KAYBETMEDEN DEPOYA GİT!" Bu mesajı okur okumaz yanınızdan ayrıldım. Bize kim neden yardım ettiğini anlayamasamda depoya gelidğimde üzerinde bi anahtar buldum. İlk ne olduğunu anlayamamıştım çünkü deponun anahtarı değildi. Daha sonra üst taraftaki odanın anahtarı olduğunu anladım. Tüm eşyaları o kadar kısa sürede taşıyamazdım. Üstteki odadan sıraları indirdim zaten çok hafiflerdi. Eşyaların birkaçını yukariya tasiyabildim. Geri kalanı hâlâ sıraların arkasında. Tozlu sıralarda geldiğimde kapının önündeydi. Etrafa bakınsamda yardım edenin kim olduğunu göremedim. Bu bizi şimdilik idare etti ama müdür oraya daha titiz davranacaktır ve bence en azından şimdilik kamera kayıtlarına bakmaz.
- Ne yani biri bizi tehdit ederken başka biride yardım mı ediyo? İyı ama neden? Hem bizim eşyaları yok etmemiz lazım hepimiz gece gelip taşıyalım.
-Haklısın Nefes. Hepizim saat 1 de gelelim. Bizi tehdit eden her kimse bizle uğraşacağa benziyor ama kamera kayıtları ne olcak?
Hazar başını kaşıyarak: Onu bir şekilde halledicem.
-Bekir amcaaa! Diye haykırdım. İyiki etrafta kimse yoktu.
-Aferin ufaklık. Hazar başımı küçük bir çocuk gibi okşarken Simru:
-Iyide Bekir amcayı oyalasak bile alarmlar var dışardan giriş yapamayız.
-Ya da hiç giriş yapamayız.
-Ne yani okulda mı kalıcaz?
-Ben kalıcam.
-İyı de... cümlemi bitirmeden sınıfa birkaç kişi girdiğinde susup kantine gitmeyi teklif ettim. Umarım yine kavga olmazdı.
Kantine inerken Hazar'a : Meriç ordaysa bile sakin ol. O ne derse desin dinleme. Müdür hala açıklamadı umarım sadece ceza puanı almakla yetinirsin.
Hazar ve Sımru aynı anda "Tabi ya, Meriç" ben onalara anlamsız gözlerle bakarken Simru:
- Notu yazan ve depoyu ifşa eden o. Başka kim olabilir ki. Sürekli Hazar'la uğraşıyo ve okula baya rezil oldu. Dayak yedi.
Hazar iyice sinirlenirken Meriç'in gelmemesini umuyordum sonuçta o olduğuna dair bi kanıtımız yoktu.
-Hazar sakin olmalısın o olduğuna dair bir kanıtımız yok. Hem o yaptı desek kim bize neden yardım etsin ki. Okulda Meriç'e kafa tutabilen tek sensin. Yanındaki iki uyuz haberi alınca bize yardım etti desek o kadar cesaretli olduklarını düşünmüyorum. Mehmet desek, o zaten Meriç'in sağ kolu yani ihanet edecek değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARLAS: Sır (Ara Verildi.)
FantasySevdiğin adamın katili olmak? Sırlar. En büyük engel. 2 özel güç ve karşılıklı aşk. Birbirlerinden haberleri olmadan sırları yüzünden uzak durmaya çalışan iki insan.Peki aşk bütün sırları aşabilir mi? 1000 yıldır beklenen kurtarıcının kız olduğu b...