3.3

5.3K 397 140
                                    

Sıcak suyu kupaya boşalttığımda kahvenin kokusu odaya daha çok yayıldı. Her ne kadar kamp yapmayı plansak da Avustralya'ya geldikten birkaç saat sonra sağanak bir yağmur başlamış, haberlerde havanın 1 hafta bu şekilde devam edeceği söylenmişti.

Ve biz zaten 3 gün için gelmiştik.

İkimize ayrı iki oda tutulmuştu ama ben otele geçer geçmez Jungkook'un odasında bulmuştum kendimi.

Yaptığım kahveyi avuçlarımın arasına alıp masaya oturdum ve bacaklarımı sallandırmaya başlayıp yüzü bana dönük bir şekilde uyuyan Jungkook'a baktım. Geldiğimizde oyalanmadan uyumuştu. Uykusuz ve yorgun görünüyordu.

Kahveden bir yudum alıp titreyen telefonumu aldım ve uyanmaması için sesini kıstım. Gruptan mesajlar gelip duruyordu.

lili: bilerek mi öyle giyindiniz

lili: herkes bunu konuşuyor da

jen: ay evet çok uyumluydunuz cidden

lili: chaeng yazamıyor

lili: meşgul sanırım :)

jen: ne işi olabilir ki :d

lili: :)

jen: :d

rosé: ima dolu emojilerinizi atıp durmayın çünkü kastettiğiniz gibi bir şey yaşanmadı

rosé: ve sorunuzun cevabına gelirsek aynı giyindiğimizi ikimiz de uçakta fark ettik

jen: oooo kimler gelmiş

lili: LAN SENİ AVUSTRALYAYA GÖTÜRMÜŞ ÇOCUK

lili: EVİNE

jen: kral hareket

lili: senin için iyi oldu uzun zamandır gitmek istiyordun

jen: hava yağmurluymuş sanırım

rosé: evet :(

rosé: oteldeyiz

jen: bu oteldeyiz tam olarak ne demek oluyor

jen: aynı odalarda mı ayrı odalarda mı??

rosé: onun odasındayım

lili: NEFES ALAMIYOEUM

rosé: ne nefes alamıyorum falan ya

rosé: KAHVE İÇİYORUM SACEDE

rosé: ve o da uyuyor

lili: bayağı yormuşsun anlaşılan

jen: chaeng artık masum değil

rosé: ya ne diyorsunuz be

jen: diyoruz ki ateşle barut arkadaşım

under his heart Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin