under his heart

2.3

lalalisam: iyi ki haber ver dedik ha

lalalisam: ne yapıyorsun kızım

rosieroses: öwyş

lalalisam: ne

rosieroses: öptü

lalalisam: haSSİŞTİE

lalalisam: ciddi misin

rosieroses: ŞAKA YAWAR GİBİ Bİ HALİM Mİ VAR

lalalisam: pat diye söylenir Mİ

lalalisam: neredesin sen

rosieroses: taksideyim az önce ayrıldım yanından eve geliyorum

lalalisam: AY ÇABUK GEL

lalalisam: jenjen'e haber veriyorum bize gelsin

lalalisam: delireceğim

rosieroses: .........

✘

“Siz şimdi sevgilisiniz yani?” Jennie çenesini kucağındaki yastığa yaslamış, sorularını gönderip duruyordu.

“Öyle mi oluyoruz?”

Lisa bana garip bir bakış atıp boğazını sıkar gibi yaptı. “Kafayı yiyeceğim. Chaeyoung, öpüşmenin ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi? Hani artık arkadaş olmuyorsunuz falan.”

Jennie ağzına bir fındık attı. “Ne zaman buluşacaksınız bir daha?”

“Bu ay imkânı yok,” dedim uykulu bir şekilde. “Programı çok yoğunmuş. Ayrıca solosu için çalıştığını söyledi.”

“Görüntülenmeniz hakkında ne düşünüyor? Boy boy fotoğraflarınız gündemde malum.”

“Jungkook’a kalsa herkesin önüne çıkar açıklarız." Sesim biraz isyankâr, biraz belirsiz çıkmıştı.

“Açık sözlü olmak istiyor herkese karşı," dedi Jennie yüzünü avuçları arasına alırken.

“Sonra beni bir asansör köşesinde falan ölü bulursunuz.”

Bazılarının hiçbir şeye saygısı yoktu. Jungkook’un ve diğer idollerin de bir insan olduğu, özel hayata sahip olduğunu ya anlayamıyorlar, ya da kabullenemiyorlardı.

“Oppacılar Rosé’nin peşinde,” dedi Lisa elini pençe şekline getirip garip bir yüz ifadesi yaparken.

Gözlerimi devirip yanlarından kalktım ve gülüşmeleri eşliğinde biraz uyumak için odaya gittim.

✘

jjungkook: bugün çizdiğin o resimi taehyung gördü ve sayende bizimkilere  maskara oldum

jjungkook: fotoğrafını çekip gruba atmış

jjungkook: yazdığı şey ise "rosé'nin gözünden jungkook"

rosieroses: bence çok yetenekleyim

jjungkook: ah ne demezsin

jjungkook: bu arada güzel vakit geçirdim

jjungkook: :)