#6 "Kuduruklar!"

198 16 21
                                    

Klasik olarak sandalyemde sıkıntıyla dönerken birden aklıma fikir gelmesi ile masaya çıktım.

"Yeey! Aklıma çok kötü bir kötülük geldi!!"

Bana şaşkınca bakan ve bir türlü yanımdan ayrılmayan Tachihara'ya masanın üzerinden bakıyordum.

"Neymiş o patron?"

Sırıttım ve Tachihara'nın üstüne atladım. O şaşkınlıkla yere düşmüştü ve bende tam üstüne!!
Ne kadar kötüyüm ya!

"Yapınca görürsün kanka!"

"Patron o değilde şimdi ne yapıyorsun?! Niye üzerime atladın ya? Valla zaten kaç yıldır gripim şu bantla rahatlamaya çalışıyorum sen birde tam karnıma atlıyorsun!"

"Şeeyy.. O kısmı bende bilmiyorum."

Sonuç olarak şapkalanın odasındaydık. Tachihara kapıyı gözetlerken bende gizlice iğneleri yatağına yerleştiriyordum. Nihahaha! Yaşasın kötülük! Azcık götün acısında gör bakalım dünya kaç bucakmış şapkalı efendiii!

"Peh patron bu muydu yani planın?"
Benim muhteşem zekamı hafife alan Tachihara'ya tip tip baktım ve isimde bittiğinden dolayı onun üzerine doğru yürüdüm. Yazık her gelişimde o da geriliyordu.

"Zekama laf etme!"
"T-Tamam patron sakin ol!"

Geri çekildim ve gülerek coşkuyla devam ettim.

"Ben dünyanın en kötü insanıyım!! Allah'ıma çok şükür çokta zekiyim!! Bu dünyaya fazlayım ben!!"

(Y/Z: Chuuya: Bu yüzden geber.)

~Le gece~

Şapkalının dolabına saklanmış odasına girmesini bekliyordum. Evet o tepkisini canlı izlemek istiyorum! Nhahah!!!
En sonunda şapkalı odaya geldi. Kendi kendine mırıldanıyordu.

"Duru duru gerçek banyo keyfi... Dınınınıı..."

Ben gülmemek için ağzımı ellerimle kapatmışken şapkalı bir ilk yaptı ve şapkasını çıkarttı! Allaah hayır hayır lütfen soyunma kör olmak istemiyorum!

O sırada yatağında ki iğneleri fark etti.

"Bunlar ne be?"
Eline alıp incelerken bir yandan da konuşuyordu.

"Toplu iğne mi? Off salak kız."

Ahaa! Şimdi korkutma zamanı!

"Bö!"

Deyip yerimden fırladım. Hiç korkmuşa benzeyen bir hali yoktu şapkalının. Yani şuan şapkası yokta...

"Amacın ne senin?"
"Nooolduu? Battı mı? Acıdı mı götün?! Acıdı dimiii söyleseneeee!! Söyle, söyle , söyle, söyle söyle!"

Mutluluktan onun etrafında dönüyordum.

"Salak mısın ya. Bir kere iğneleri ters koymuşsun puahah!"

Birden duraksadım. AA doğru..

"Haklısın. Neyse bir dahakine düz koyarım!"

Belli belirsiz bir gülümsedi şapkalı. Ama öyle böyle değil ha.

"Tamam hadi bugünlük bu kadar yeter. Ben uyuyacağım hadi sende git zıbar. Salak şey."

Birden kendimi kapının dışında bulmuştum. Ama aklım hala gülümseyişinde kalmıştı. Vay be. Gülümseyebilme yeteneği varmış demek ki....

BSD; Karanlığın Dünyası!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin