Virginia'dan-
Johanna ve Slyvia ile beraber Fyodor'un mekanına varmıştık. Şans eseri Syvia'ya birşey olmamıştı. Zaten kız biraz garip..."Kızlar şimdi azar yiyeceğiz söyleyebildiğiniz kadar abartın ha!"
Johanna'nın cümlesiyle ona baktık ikimizde. Bu kız hep böyleydi... Kafadan kontak. Ama ben mutluydum. Sonunda can dostumu görebilmiştim. Her ne kadar şuan beni görememiş olsa da... Onu kurtarmalıyım.
"Gel Johanna'm geeeel!"
Bu Fyodor'da kendini iyice İskender Büyük pozlarında sanıyor. Ne yani bu şovlar..."Hallettiniz mi?"
Karşısında sıraya dizilmişken biz o da çay içiyordu. Johanna konuştu.
"Mieko denen kız komada kaldı benim sayemde eheheh benim yani onların değil benim ehehehehe!"
"Peki diğerleri?"
"Valla Fyodor abi şu cüppeli çocuk bizi fena zorladı. Az kalsın beni dünyanın çekirdeğine yolluyordu!"
"Keşke yollasaymış..."
Arkadan gelen Ivan'ın sesiyle Fyodor bir bakış yollayıp geri döndü bize."Sonuç olarak sadece komada. Öyle mi? Neden öldüremedeniz? Bilirsiniz ben..." ayağa kalktı ve Johanna'nın karşısında durdu ve cebinden eldivenlerini çıkartıp taktı ve sonrasında biz ne olacak diye dehşetle izlerken Fyodor elini kızın yanağında gezdirirken birden eli boğazına yapıştı. Syvia ile ben geri çekildik. Johanna gözlerini ve dişlerini sıkmış can çekişiyordu. Fyodor ise sakince cümlesini tamamladı.
"...Beceriksizleri sevmem."
"Ö...Öz..ür...di..le...rim..."
Johanna ağlayarak diz çökmüşken Fyodor hala sakince boğazını sıkıyordu. Birisi... birşey yapsın! Slyvia tepkisizce uzaktan izlemeye devam edince tüm gücümü toplayıp araya müdahale ettim.
"Tamam Fyodor-sama lütfen devam etmeyin onu öldüreceksiniz!"
Cümlemle Fyodor birden elini çekti ve Johanna yere yapışıp öksümeye başladı. Koşarak bir bardak su ile geri geldim ve yere çömelip Johanna'ya içirmeye başladım.
"Madem öyle çok seviyorsun Johanna'yı onun yerine sen öldürseydin Virginia."
"Ben..."
"Yapamazdın değil mi?"
Yutkundum.
"Çünkü o senin ilk arkadaşın değil mi?"
Yere bakmakla yetiniyordum. Evet o benim ilk dostumdu. O bilmesede o patlamadan kurtulmuştum. Doğru, ben o zaman yerde kanlar içinde ölümü beklerken Fyodor beni bulmuştu ve yeni bir yaşam vermişti bana. Ama... Ama benim istediğim bu değildi. Yalnız bir yaşam değildi. Biricik arkadaşımla olacağım bir hayatı istemiştim. Evet ama başka arkadaşlarımda olmuştu. Ama o farklıydı işte. Onsuz pek anlamı olmuyordu yaşamın. Bende bu yaşamımı Fyodor'a adamıştım. Çünkü anlamsızdı artık o günden sonraki günlerim...Ben bir kere ölmüştüm zaten.
"Yapamazdım..."
Fyodor iç çekti ve sandalyesine oturup çayını içmeye devam etti.
"Ivan, kızlarada çay getirir misin?"
"Gıcık olduğuma getirmeseeeem Fyodor aşkım??"
"Aşkına başlatma hayvan herif."***
Mieko'yu o durumdan kurtarmalıyım. Ah buldum! Neden daha önceden düşünmedim ki? Şarkıyla onu kurtarabilir im!
Umarım sesimi duyar! Nolur Allah'ım beni duymasını sağla! Tüm şehrin göründüğü büyük bir binanın tepesine çıktım. Benim yeteneğim şarkıyla bazı enerjileri ilerletebiliyor. Yağmur gibi... Ve şarkılarım çoğu insanın bilincine işliyor ve mucize ile onları uyandırabiliyor. Yani bu ilk değil... Olabilir!
"Gökyüzünün Tanrı'sı! Bana aydınlıkların kalbindeki gücü bahşet!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BSD; Karanlığın Dünyası!!
Action"Bir çukur atasözü vardır, bilmem hiç duydun mu.. sıkıntı yoksa sıkıntı vardır!" @@@@ Bu kitap Bungou Stray Dogs animesinin kafamdaki versiyonudur. Ana karakter (yani siz) için otome oyunu gibi bir şey olacak. Hep yaoi kitapları vardı bende bir hare...