BSD; Karanlığın Dünyası!!

#21 "Süper Dadı Atsushi!"

"Buranın hali ne Mieko?!! Hem sen benim odamda ne halt yiyorsun?!"
"Ne varmış halinde ya~!"

Chuuya bana sinirli bakışlarını yöneltmişken hiçbirşey yapmamış gibi etrafa şaşkınca baktım. Sadece birazcık Chuuya'nın odasını karıştırırken yakalanmıştım. Ve dağıtmış olabilirdim.

"Ya ne yapayım ekmek parası yoktu belki sende vardır diye baktım biraz."

Ve götüme tekme yiyip kapı dışarı edildim. Peh.

***

"Kırmızı balık göldeee kıvrıla kıvrıla yüzüyorr!"

Ben ortak masada oturmuş helikopterimle oynarken ötekileri kendi aralarında konuşuyorlardı. Aslında umrumda değildi konuşmaları. Ama sırf siz merak edersiniz diye dinliyorum öhüm öhüm! Değerimi bilin!

"Patronu ne yapacağız. "
"Aynen onu götüremeyiz yanımızda."
"Chuuya sen ne düşünüyorsun?"

Chuuya derin bir iç çekti.

"En iyisi patronu ajansa emanet edelim."
"Aynen."

Hala bilmemezlikten gelerek arabalarımla oynuyordum. O sırada Chuuya karşıma geçti.

"Bak simdi Mieko bizim küçük bir işimiz var. Ama sen gelemezsin tamam mı? Bu yüzden seni dedektif bürosuna bırakıyoruz. Kudurmak felan oradakileri üzmek felan yok tamam mı?"

Bana yalvaran gözlerle bakıyorken sevimlice gülümseyerek yanaklarını tuttum ve  sıktım. Eheheh~

"Akşam bana çikolata getirirsen uslu dururum Chuuuu~Yaaaaaa~!"

Sabırsızca ellerimi yanaklarından çekerek tekrar sertleşti.

"Tamam alırız be çikolatanı. Uzatma."

Ben sinirli sinirli yanaklarımı şişirerek bakıyorken o elleri cebinde diğerlerinin yanına gitti.

"Tamam hadi gidelim."

***

Arkamda Tachihara ile Chuuya ben önde karşımızda Kunikida ve Yukiichi dede.

"Böyleyken böyle işte hadi biz kaçıyoruz!"
"Yaramazlık felan yapmak yok. Abileri üzme sakın ha! Kudurursa felan buna bi iki oyuncak verin Ve Dazai şerefsizindende uzak tutun."
"Seni özleyeceğim Mieko!"
Tachihara gülerek saçımı bozdu.
Ve Chuuya ile beraber gittiler. Kunikida ile Yukiichi iç çekerek içeri geçtiler. Bende peşlerinden kapıyı kapatıp gördüğüm ilk koltuğa atlayarak hoplamaya başladım.

"Biz ne yapacağız bu kızla?"
"Neyse sorun çıkarmazsa birşey olmaz. Kendi kendine takılsın."

Kunikida laptopunun başına geçmişti çoktan. Yukiichi dede gözden kaybolmuştu. Ortada kimse de yoktu. Nerde bu millet??! Hoplamaktan yorulup oturdum. Sonra Kunikida'nın yanında bittim.
Hala laptopla uğraşıyordu.

"Ne yapıyorsun Kunikida?? paintten resim mi çiziyorsun??"
"Ne resim çizmesi salak kız. Sistemi güncelliyorum. Beni meşgul etme."
"O değilde hadi hadi iki kişilik oyun açta oynayalımm~!"
"Saçmalama git başımdan be. İşim var!"
"Yaa hadi ya bi Mario oynasaydık! Ne güzel wifi bedava! bizimkini ben parayla ödüyorum! Bulmuşken wifi iki kişilik oyun oynayalım işte!"
"İşim var diyorum!"
"Hadi hadi ben ateş olayım sen su!!!! Haddiiiiiiii nooooluuuuuurrrrrr!!"

Kunikida'nın kolundan tutarak çekiştiriyordum.
"Hadiiiiiii Kuniikiiidaaa!!"
"Yetheeeer beeeaaa!!"

Birden kolundan tutup beni ters takla attırarak duvara monte etmesiyle duvara yapışıkalmıştım. Adamda ne güç varmış yalnız ha.
"Gerizekalı!"
deyip geri laptopunun başına oturdu. O sırada diğerleri gelmişti. Ellerinde bir kahve fincanıyla bana şaşkınca bakıyorlardı.