B'9

22 4 11
                                    



Multi; Buğra GÖLOĞLU

Gece yarısı tuvalete gitmek için gözlerimi açtım. Ama karnımın üstünde hissettiğim ağırlık ile pek de mümkün olmadı.Zorla elini belimden çektiğimde bir şeyler mırıldanıyordu. Tam anlayamadığım için kafamı biraz daha yaklaştırdım. Gitme gibi bir şey diyordu. Uyuyor olduğundan tam anlasın diye kulağına eğilip gitmiyorum  diye fısıldadım. Ama şimdi tuvalete gitmezsem sabah beni öldürebilirsin deyip hafifçe gülümsedim. Ben şuan nerde ve kimle olduğumu umursamaksızın gayet rahat bir şekilde uyumuştum. Bana sarılan yabancının ismini dahi bilmiyordum. Sahi ismi neydi?Ondan da önemlisi şuan neredeyse Çıplaktık ve ben pek de sorun yapmıyordum çünkü karnım ağrıyor. Tamam ama küçükken söz verdiğin gibi yine söz ver dedi. Ben küçükken kime söz vermiştim ki. İşin garip yanı ise  ne sözü verdiğim. Bunu düşünmeyi aklıma not edip küçükken neye söz verdiğimi bilmiyorum serseri ama tuvalet için söz verdiğimi sanmıyorum diyip yavaşça kalktım. Şuan onunla uğraşamazdım.
Poşetten bir tane ped alıp tuvalete girdim. İşimi halledip yatağa gireceğim esnada telefonuna mesaj geldi. Aslında meraklı birisi değilimdir ama içinde bulunduğum duruma göre pek de kötü bir şey değil gibi duruyordu. Yavaş adımlarla sessizce telefonu aldığımda gördüğüm mesaj beni biraz şaşırtmıştı doğrusu.

"Niye bana bir şans vermiyorsun Buğra seni kaç yıldır beklediğimi biliyorsun ve hiç bir tepki vermiyorsun. Gerçekten hiç sevgilin olmadığını ve sevgili yapacığını bilsem belki kendimi kandırabilirim ama olmuyor. Sensiz yapamıyorum lütfen artık bana cevap ver. Numara değiştirmekten sıkıldım. Seni çok özlüyorum. Bir kez bile gülmedin. İnsan yapmacık olsa bile bir güler ama sen beni hiç düşünmüyorsun.  Ben senin mutluluğun için canımı vermeye hazırım. Kendime zarar vermeden bana tepki ver! Seni çok seven
           Yaren."
bu da neyin nesi diye düşünürken aklım bazı yerlerde okuduğu şeyler yüzünden göbek atıyordu. Aklıma sövüyordum ki dışından sövdüğümü farkına varıp sustum.

Bence güzel bir cevap yazıp engel atabilirdim. Ne de olsa buğra engelliyormuş. Bu arada demek adın Buğra bay  serseri.

Yavaşça parmak izini okutup telefonun mesaj kısmına girip kayıtlı olmayan numaraya tıkladım.
"Artık sevgilim olmadığını da nerden çıkardın. " yazıp göndere bastım. Yaptığım yanlıştı ama sevinmiştim. Tam engel atıyordum ki kısık gözle beni süzüp ne yapıyorsun çatlak şey diyen serserinin sisini duyana kadar. Resmen ilk kez birisi beni suç üstü yaptı. Şuan üstümün haline mi  üzülsem diye düşünüyordum ki bir an bana çatlak dediğini anımsadım.bana mı demişti o manyak. Sen bilirsin bay ukala.  Hiiç diyip yatağın diğer tarafına geçip yattım. Artık sancım yoktu. İlginç.

Bunu o istemişti. Ona söylemeyi düşünüyordum ama artık vazgeçtim. Haberi olmasın.  Ona sırtımı dönüp yattım. Yarım saat olmuştu ama ben hala gözlerim kapalı bekliyordum. Bu gece kabus görmemiştim. İlk kez. Evet ilk kez. Çocukluğumdan beri alışmıştım aslında ama bugün hiç görmedim. Sanırım iyileşiyordum.  Ama artık umrumda değildi. Şuan aklım Selim'deydi. Nerde acaba şuan. Telefonum da yok ki. Ben böyle işin anasını avradını s* ke- dememe kalmadan belimde tekrar hissettiğim el ile içimde gıcıklanmalar artar  oldu. Tepki vermedim. Bunu iyi yapabiliyordum. Niye sarıldı yine bu ?

Biraz Selimi düşünmeye çalışsam da olmuyordu. Belimdeki kol engel oluyordu. Sanki bir de git gide bana yaklaşıyor mu ne. Yok canım. Ensemde hissettiğim kuru bir öpücük ile gerçekten karnımın ağrısı artmıştı. Buda ne böyle.  Offff

Aklıma çocukluk aşkım geldi. Ben ne yapıyorum ya. Benim ne işim var ki burada. Ben resmen ihanet ediyorum. Kendimden nefret ediyorum. Gözümden bir damla yaş aktı. Sildim. Akmamamlı. Acaba şuan nasıl birisi oldu ki. Ona asla ihanet etmeyeceğim demiştim. Evet evet. Kesinlikle onu bulmalıyım. Ama nasıl.  Yataktan kalkıp üstüme onun tişörtlerinden bir tanesini giydim. Benimkiler makinaydı. Artık onları da çöpe atsın. Uğraşamam. Üstümü giyinip kapıyı açtım. Tam çıkıyordum ki arkamdaki sesle kala kaldım.

Nereye böyle güzelim dedi.  Ben onun güzeli felan değilim. Ben senin güzelin felan değilim ikide bir diyip durma diye bağırdım. Çok kırılmıştım. Kime mi ? Kendime tabiki.  Ben çocukluğuma,ruhuma saygısızlık yapmıştım. Gözümden bir damla daha buhar olunca kapıyı açıp aşağıya koştum. Buradan bir an önce gitmeliyim yoksa dayanamayacağım.

Kapıyı açmış çıkıyordum ki koluyla kapıyı tekrar kapattı. Gözleri çok koyu, çenesi kaskatıydı. Fısıldıyordu. Noldu birden bire dedi. Ona söyleyecek miydim peki ? Hayır tabiki de.

Hiçbir şey olmadı dedim aksi sesimle. Bana bak Asya dedi.  Bakıyorum ne var diye tekrar bağırdım. Sinirlenmiş miydi? Fazlasıyla.

Kafasını yana çevirip ne bokuma kalktın kızım yanımdan dedi.  Sinirlenmiştim hem de çok fena. Onu itip kapıyı açacaktım ki birden bağırmaya başladı. Ne ayaksın kızım sen istediğin zaman istediğini yapamazsın sen ukala , şımarık bir kızdan fazlası değilsin dedi.  Bunca sözü yanından kalktım diye ediyordu. Nankör.  Hızla ona dönüp omuzlarından ittirdim. Şımarık ha şımarık öyle mi? Sen benim ne yaşadığımı, nasıl yaşadığımı, ne şartlardan geçtiğimi biliyor musun ? Dur ben söyleyeyim hayır diyip ittirmeye devam ettim. Bem senin yüzünden çocukluğuma, ruhuma ihanet ettim. Kandırdım. Az kalsın sözümü bozduruyordun bana diyip son kez ittirdim. Bian afallasada belli etmemeye çalıştı ama ben çoktam anlamıştım. Yavaşça sanki dediklerine , söylediklerine pişman olmuş gibiydi gözlerindeki ifade. Yada bana öyle gelmişti. Bilemiyorum şuan. Tek istediğim buradan  bir an önce gitmek.
Tam çıkıyordum ki merak etme ihanet etmedin dedi. Şuan onu dinlemeyecektim aslında onu birdaha asla dinlemeyecektim. Kapıdan çıktığımda çoktan sokağa çıkmıştım. Arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Ama artık umrumda bile değil.

Karşıdan gelen iki ayyaşla kafamı salladım. Bugün olmaz. Bugün onları öldürmek istemiyorum lütfen diye yalvardım. Bu sinirimle kimse elimden alamazdı onları. Anlayamıyorum hem kendimi hem de bu yaştaki insanların ne için içtiklerini. Yavaş ve sarsak adımlarla bana doğru geldiler. Bir tanesi ayakta dahi zor duruyordu. Diğeri ona nazaran daha ayıktı. Şiiit yavru ceylan gel bakayım buraya diyerek bana gelmeye devam etti. Zaten şuan psikolojim alt üsttü. Sanırım sinir çıkartma zamanı.

Eee tek yumrukla ikisi de yerde. Şöyle dişli birisiyle kavga etsek rahatlayacaktım valla.hızla eve doğru gitmeye çalışıyorum ama maalesef. Ben en kısa zamanda yeni bir telefon almalıyım. Of Selim of sen de yaktın dertli başımı. Otobüs durağı bulmaya çalışırken sahil kenarına denk geldim. Bence biraz oturmaktan zarar gelmez. Selim inşallah iyisindir kardeşim. Derin bir iç çektim.

Biraz oturduktan sonra kalktım Bir bilemedin iki metre gittiğimde iskele gibi eski bir yapının altından bir ses geliyor farklı bir tını , sanki yalvarış gibi. Hay ben sizin topunuzun sülalesini s*keyim. Hadi inşallah sanki kısmet bu güne. Yavaşça yaklaştığımda sesler artıyordu.
Lütfen Doruk yalvarırım yapma, yemin ederim bir daha onunla konuşmayacağım Ne yapıyor bu şerefsiz. Kızı tek buldu tabi. Ulan sen o kızı s*kmeden ben seni s*kmezmiyim. Kız son kez çığlık attığında daha fazla dayanamayıp adamın üstüne atladım ve en sertinden kafasına bir dirsek darbesiyle adam yerlerde. Yaşasın.

Fakat gördüğüm manzara dudak uçuklatıcı. Allahım sen beni bu dünyaya ne diye saldın yarabbim. Hay ben bu vuran dirseğimi. Ne yapacağım şimdi .....

Pişmanlık duygum şakınlık duygumla orantılı. %2.




...............,..................
UMARIM BEĞENİRSİNİZ ARKADAŞLAR. YAZIM YANLIŞLARI İÇİN KUSURA BAKMAYIN DÜZELTMELER YAPACAĞIM 💙

Cennetin ters göğü: soğuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin