Eve geldim çok yorgundum üstümü değiştirip yemek yemek için annemin yanına gittim.
" kızım günün nasıl geçti okulun nasıldı?"
" Güzel geçti okulda güzel"
" peki ya yeni arkadaşların"
" birkaç kişiyle tanışıp kaynaştım hepside gayet iyi insanlara benziyorlar ama Meriç 'in yerini tutamazlar."
Meriç benim en yakın arkadaşım, sırdaşım bazende bana bir abi aklıma gelmişken onu aramalıydım. Hemen yemeğimi bitirip odama koştum telefonumu bulup Meriçi aradım.
" Alo canım nasılsın? "
" ben iyiyim yarın buluşuyoruz dimi?"
" evet tabikide buluşuyoruz kahvaltı sözün vardı bana"
" yarın seni o zaman güzel bir yere götürcem yarın görüşürüz."
" tamam görüşürüz."
Yatağa uzanıp tavanı izledim biraz Uzayı düşündüm biraz çok garip sert biri oldukça da yakışıklı kahverengi saçlı, kahverengi gözlüydü. Merak edip instagramda Uzayı buldum. Paylaşılmış 2 tane fotoğraf vardı. Biri basketbol oynarken çekilmiş diğeri ise Selenle çekilmişti. Selen de güzel kızdı kumral saçlı, yeşil gözlü biri ama çok cana yakın Uzayın aksine fazla samimiydi. Çok uykum geldi. Telefonumu kapatıp kendimi uykuya teslim ettim.
Sabah annemin sesiyle uyandım.
" kızım Lila hadi kalk bak Meriç geldi."
" Anne biraz daha uyumak istiyorum."
" Lila işe gidiyorum ve Meriç aşağıda seni bekliyo eğer kalkmazsan okula da geç kalıcaksın."
" uff tamam"
Uzun uğraşlar sonunda kalkabildim lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Okul kıyafetlerimi giyip saçımı balıksırtı ördüm. Kahküllerimi de düzleştirdikten sonra hazırdım. Hemen salona Meriç 'in yanına gittim.
"Meriç hoşgeldin"
"hoşbulduk"
Hemen sarıldım nasılda özlemişim.
"kızım ben çıkıyorum sende fazla oyalanıp geç kalma Meriç tatlım görüşürüz annene selam söyle."
"tamam anne"
"tamam Nehir teyze görüşürüz"
Bizde daha fazla oyalanmadan çıktık. Meriçle kahvaltı yapmak için güzel restorana geldik.
"uzun zamandır görüşmüyoruz görüşmeyeli baya güzelleşmişsin"
Hafifçe gülümsedim ve kuruca bir teşekkür ettim. Daha sonra ikimizde kahvaltı yapmaya odaklandık. Hiçbirşey konuşmamıştık. Bu sessizlik ikimizide garip gelmişti.
" eee okul nasıl gidiyor?"
" şuan iyi gidiyor alışıyorum yavaş yavaş ya seninki?"
"Benimkide idare eder işte tabii seninle aynı okulda olsak daha güzel gidebilirdi."
Hafifçe gülümsemekle yetindim. Güzelce kahvaltı yaptıktan sonra Meriç beni okula bıraktı. Bahçeye girdiğimde diğerlerini gördüm fakat Uzay orda değildi.
" selam millet"
" aaa Lila selam naber"
"iyiyim Elif senden naber"
Seleni biraz endişeli görmüştüm.
"selen bir sorun mu var?"
"evet var Uzay yine ortalarda yok derse geç kalırsa yine ceza alıcak."
O sırada zil çaldı hepimiz sınıfa gittik. Sınıfa girer girmez telefonum çalmaya başladı. Arayan babamdı sinirlenmiştim hala ne yüzle beni arıyordu açmadım. Ders edebiyattı Melda hoca yoklamayı aldıktan sonra derse başladı. Tabi Uzayı sormayı unutmamıştı. Eğer derse geç gelseydi cez alıcaktı fakat hiç gelmeyerek cezadan yırtmıştı. Telefonumun titremesiyle irkildim. Allahtan Melda hoca duymamıştı. Gelen mesaj babamdandı mesaja tukladım.
*kızım kaç defa aradım ama açmıyorsun okulda olduğunu düşünüp mesaj atmaya karar verdim.
Bu cumartesi düğünüm var seni bekliyor olacağım.
Gördüğüm mesajla gözlerim dolmuştu. Beni düğününe çağırıyordu. O düğüne gitmiycektim. Bir türlü kendimi derse veremiyordum. Melda hocaya iyi hissetmedipimi söyleyip bahçeye indim boş çardak bulup oturdum. Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu.
"neden ağlıyorsun?"
Karşımda Uzayı görmemle biraz şaşırmış olsamda bozuntuya vermedim.
"hiçbir nedeni yok."
"emin misin gözlerin öyle demiyor ama"Yeni bir bölümden merhaba :)