"Son zamanlarda izlediğim en iyi maç olabilirdi." dedi Chaeyoung heyecanla.
Kafamı dalgın bir şekilde sallarken dolabı kilitledim. Kitaplarımı sıkıca tuttum ve sınıfa doğru ilerlemeye başladım.
"Bu arada!!" dedi Sooyoung dramatik bir şekilde iç çekerken, "..Jungkook dün formasını kime verdi?"
Bu soruyla beraber birden olduğum yerde durdum. Kitaplarımı, düşmemesi için daha da sıkıca tutarken Chaeyoung elini omzuma koydu, "İyi misin?"
Kafamı hızlıca sallayıp yürümeye devam ettim, kızlara bir şey belli etmemem gerektiğini düşünüyordum. Eğer formayı bana verdiğini öğrenecek olurlarsa-
"Herkes kızı çok merak ediyor!" diye sızlandı Sooyoung.
İfademi normal tutmaya çalışarak güldüm, "Neden ki? Y-yani..kime verdiyse verdi..b-bize ne?"
Sooyoung gözlerini kocaman açtı, "Öyle deme Yerimie! Bu zamana kadar formayı hep göz önündeyken verir sonra da kızdan şans öpücüğü alırdı! Şimdi neden böyle bir şey yapıp gizliden verdi anlamıyorum."
Şans öpücüğü mü?
Tiksinerek yüzümü buruşturdum, Jungkook formasını vermiş ama karşılığında öpücük falan istememişti. Bunun için sanırım kendimi şanslı görmeliydim.
"Belki de onun için önemli birisidir.." dedi Chayeong sınıf kapısının önüne geldiğimizde. Dalga geçercesine güldüm ama içten ölmek üzereydim. Çok streslenmiştim, ellerim terlemeye başlamıştı.
"Yetmez mi bu kadar?!" dedim daha fazla dayanamayarak. Kızlar şaşkın bir şekilde birbirine bakarken yanlarından geçtim ve sınıfa girdim.
İçeri girdiğim anda gözlerim Jungkook'u bulmuştu, sırasında oturmuş Jaehyun'la konuşuyordu. Dünkü halini hatırlarken yanaklarımın ısındığını hissediyordum. Ellerimi yanaklarıma koyacağım sırada göz göze gelmiştik. Ne yapacağımı bilemeyerek kafamı çevirdim ve hemen sırama ilerleyip elimdeki kitapları sertçe bıraktım.
Yerime oturmaya hazırlanırken arkamdan gelen Chaeyoung'un sesi duyuldu, "Hey Jungkook! Maçtan sonra nasılsın?"
Oturmaktan vazgeçip Jungkook'a döndüm, yüzünde kendini beğenmiş bir ifadeyle Chaeyoung'a bakıyordu, "Sen mi soruyorsun yoksa müdür mü?"
"Babam seninle değil, maçın skoruyla ilgilenir."
"O zaman benimle ilgilenen sen mi oluyorsun?" diye sordu Jungkook hiç utanmadan flörtleşerek. Nasıl bu kadar rahat konuşabiliyordu anlamıyordum.
"Hayır tabi ki. Sadece sınıf arkadaşın olarak soruyorum—"
"Ayyhh!!" dedi Sooyoung büyük bir sıkıntıyla, "bu sıkıcı konuşmanız tahminen kaç yıla biter?" diye sordu ve Jungkook'un yanına ilerleyip sırasına doğru eğildi,
"Söylesene JK, dün akşam formanı kime verdin?"
Bu soruyla beraber Jungkook'la gözlerimiz bir kere daha buluşmuştu. Sıkıntıyla dudağımı ısırırken sakin kalmaya çalıştım ama işe yaramıyordu.
Söyleyecek..şimdi söyleyecek ve bütün okulun dedikodu malzemesi olacağım!
Bakışlarımı bir kez daha kaldırdım ve Jungkook'a baktım, hala bana bakıyordu ama yüzünde biraz önceki kibirinden eser yoktu. Ciddi bir şekilde dudaklarını yaladıktan sonra Sooyoung'a döndü,
"Kimseye vermedim."
"NE?!!"
Bütün sınıfta fısıltılar yükselirken bakışlarım Jungkook'a kilitlenmişti. Biraz önce bana iyilik yapmıştı ve bunu hiç ama hiç beklememiştim. Jungkook'un bakışları sakin bir hareketle bana döndü ve dudağının kenarı sadece benim fark edebileceğim kadar küçük bir şekilde kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] survive » jungri
Fanfiction"Beni unutmaya çalıştığını biliyorum. Bu yüzden sanırım sana izin vereceğim." Jungkook x Yeri Tür: Slice of life ✐07.07.2019 ✎10.12.2019 #1-btsvelvet /09.11.2019/ *yazılan mesleki ve tıbbi terimler kurgu amaçlıdır.