[LOG] 17

520 45 9
                                    

Derin bir nefes aldım ve üçe kadar saydım. Soğuk soğuk terliyordum. Başımı eğdim ve başımı ellerimin arasına aldım. Terin ensemden süzülüşünü hissedebiliyordum.

Ve şimdi hayatımın sınavındayken yine Jungkook'u düşünüyordum.

Matematiğin 4. sorusunda kalemimi yavaşça masaya bıraktım ve gözlerimi kapattım. Ciğerlerim dolusunca derin bir nefes aldım, verdim. Panik atak krizine girmek üzereydim. Gözlerimi yeniden açtığımda başımın döndüğünü fark ettim.

Sınavdan kaçıp gitmek istiyordum ama yapamazdım. Yıllarımı bu sınava vermiş, son bir ayı saymazsam çok da iyi çalışmıştım. Bugün onu düşünerek kendimi oyalamazdım. Bu kendime yapamazdım.

.................................

Sınavdan çıktıktan sonra eve gittim. Uzun zamandır rahat uyku uyuyamamıştım. Kendimi yatağıma bıraktım ve gözlerimi kapattım. Sınavım 'mükemmel' geçmemişti ama çok da kötü değildi. Her ne olursa olsun artık bittiği için kendimi hafiflemiş hissediyordum.

Soluma döndüm ve gözlerimi kapattım. Şimdi uyuyacaktım ve uyandığımda artık bir sınav kaygım olmayacaktı. Her şey yoluna girecekti.

Olduğum yerde bir kaç kez daha dönünce sinirlenip gözlerimi açtım. Uyuyamıyordum. Birden kalktım ve yatağımda oturur pozisyona geldim. Odama boş gözlerle baktım. Uyuyamıyorsam başka bir şeyler yapmalıydım.

Çalışma masamın yanına gidip dolabımı açtım ve kitaplarımı birer birer çıkarmaya başladım. Bitirdiğim kitapları atmak için masamın üstüne dizmeye başladım. O sırada bir kitap dikkatimi çekmişti. Bu, senenin başında Geometri dersinin ödevi için çözdüğüm kitaptı.

Sandalyemi çekip oturdum ve kitabı sakince açtım. İlk sayfada adım, soyadım, kitabı çözmeye başladığım tarih ve hocamızın imzası vardı ama aradığım şey bu değildi. Son sayfalara doğru geldim. Neyi aradığımı çok iyi biliyordum.

Aradığım sayfaya geldiğimde gülümsedim. Bu sayfalarda Jungkook'un küçük çizimleri vardı. Ben kafede müşterilerle uğraşırken çizdiği hayvanlar..

Elimi kaplumbağa ile tavşanın üstünden yavaşça geçirdim. Kurşun kalemle çizdiği için çizimin bozulmamasına özen gösteriyordum.

Gözlerim dolmuştu. Yaşların sayfaya akmaması için gözlerimi hızlıca sildim. Sayfayı dikkatlice çevirdim. Her ne kadar kendimi sıksam da gördüğüm şeyle birlikte dudağımdan kaçan hıçkırığa engel olamamıştım,

"Yerimie'nin Çiftliği."

O günü o kadar iyi hatırlıyordum ki.. Bana futbolu sevmediğinden, hayallerinden bahsetmişti. Benimle belki de ilk kez bu kadar içten konuşmuştu.

Başımı Jungkook'un yazısının üstüne koydum, çok ama çok özlüyordum. Kalbim acıyordu. Hem de o kadar çok acıyordu ki yerinden söküp atmak, hiçbir şey hissetmek istemiyordum.

Hissetmeyeceğim, alışacağım günler de gelecekti biliyordum ama buna alışmak da istemiyordum. Ben sadece Jungkook'u görmek istiyordum. Onu görmek ve neden gittiğini sormak istiyordum.

Neden beni kendine aşık edip gittiğini bilmek istiyordum.

.............................................

1 Hafta Sonra

Binadan içeri girmeden önce üstümü düzelttim. Kapıdaki yansımamdan kendime baktım, beklediğimden daha iyi görünüyordum.

Demir kapıyı zor da olsa ittirip içeri girdim. Girişe yakın olan arkadaşlarım geldiğimi fark ederek bana dönmüşlerdi. Yüzlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum. Yine de hiçbiri bir şeyler söyleyebilecek cesareti bulamıyor gibiydi.

[✓] survive » jungriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin