[LOG] 21

549 48 9
                                    

"Başla."

Taehyung'un uyarısıyla karşımdaki kameraya baktım ama ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Kameranın lensine bakamadan odada göz gezdirmeye başladım.

"Hadisene!"

"Ben..uhh..Yerim. Selam." dedim ve kameraya el salladım.

"Devam et." diye fısıldadı Taehyung.

Daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım, "Senin başka bir işin yok mu, neden başımda bekliyorsun?" dedim ve Taehyung'u kapıya doğru itelemeye başladım.

Taehyung çıkar çıkmaz kapıyı arkasından kapattım ve tekrar yatağıma dönüp kameranın karşısına geçtim. Hala kayıtta olan kameraya gülümsedim,

"Merhaba Yerim. Görüşmeyeli çok uzun zaman oldu.." diyip başımı eğdim. Kameraya tekrar baktığımda artık karşımda bir lens değil Yerim'in gözlerini görüyordum,

"Beni gördüğüne şaşırmış olmalısın.." diyip iç geçirdim, "..ama her şeyden önce..sanırım konuşmamız gereken şeyler var."

................................................

Yaptığım kaydın düzenlemesini bitirdiğim sırada Taehyung odaya girmişti. Elindeki kola şişesini komodinine bırakıp yatağıma oturdu,

"Ne yaptın, çekebildin mi?"

Kafamı düşünceli bir şekilde sallayıp laptopumun kapağını indirdim, "Hala emin değilim."

"Neyden?"

"Gönderip göndermemekten. Hasta olduğumu bilmesini istemediğim için bunca ay saklandım. Şimdi neden bir anda ona ulaşmaya çalışıyorum ki?"

Taehyung dudaklarını yavaşça yaladı, "Ne hissettiğini anlıyorum ama böyle yaparak ona iyilik yapmıyorsun. Annem bana iyilik yapmamıştı. Aksine, yaptığı bencillik yüzünden her gün acı çekiyorum ve bu hastalığın beni ona götürmesi için dua ediyorum."

Söyledikleri canımı yaksa da bir noktada haklıydı. Yine de tamamen ikna olamıyordum.

"Ya o senin gibi değilse? Ya bana söyleyecek bir şeyi kalmadıysa ve ben ona sadece acı çektireceksem?"

Taehyung gülümsedi, "Neden öleceğine bu kadar eminsin ki? Beyninde tümör olan herkes ölmüyor."

"Bilmiyorum. Belki de beni 8 aydır ameliyat etmedikleri içindir."

"Belki de doğru zamanı bekliyorlardır ha?"

"Bilmiyorum." dedim bir kez daha. Taehyung uzanıp bilgisayarımın kapağını kaldırdı,

"Bunu ona gönderdiğinde onun canını yakmayacaksın. Sadece olanları anlaması ve bir şeyler söyleyebilmesi için fırsat vereceksin. Devam etmek isterse edecek istemezse unutacak, bu onun tercihi. Belki de sen geri döndüğünde yüzüne tükürüp küfreder ne dersin?"

Taehyung gülerken ister istemez gülümsedim, "Eğer geri dönebilirsem." dedim sessizce.

Videoyu Yerim'in mailine gönderdikten sonra bilgisayarı bir hışımda kapattım. Stresten ellerim buz kesmişti. Isıtmak için eklemlerimi çıtlatırken, kolasını yudumlayan Taehyung'a döndüm,

"Senin uyman gereken bir diyetin yok mu? Kola içmene nasıl izin veriyorlar?"

Taehyung sadece gülümsedi ve biten kutuyu çöpe atmak için yerinden kalktı. Onu izlerken çok tuhaf birisi olduğunu düşündüm. Yaptığı her şey tuhaftı.

Günün son ilacını vermek için gelen hemşire kapımızı yavaşça çaldı. İkimize de gülümsedikten sonra serumuma gerekli ilaçları enjekte etti. Biraz sonra göz kapaklarım ağırlaşacaktı, biliyordum.

[✓] survive » jungriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin