[LOG] 8

788 57 26
                                    

y/n:  golden boy un dogum gunune yeni bolum :) keyifli okumalar 💜

.........................................

"Geçti..ben yanındayım."

Beni kucağına aldıktan sonra eve doğru sakin adımlarla yürümeye başladı. Yol boyunca sessiz kalmayı tercih ettim. İstemsizce ağlamaya devam ediyordum. Utanıyordum. Burnumu sessizce çekmeye çalıştım ama bu sefer de omuzlarım sarsılıyordu.

"Neden dışarı çıktın?" diye sordu Jungkook içeri girdiğimizde. Beni yavaşça koltuğa bıraktı ve üzerime örtmem için battaniyeyi uzattı.

Battaniyeye sıkıca sarınıp gözlerimdeki yaşı sildim, "Sıkılmıştım. Chaeyoung aradıktan sonra biraz daha oyalandım ama yapacak başka bir şey bulamadım. O yüzden de dışarı çıktım. Sonra da..sesleri duyunca.." dedim ama cümlemin sonunu getirmedim.

"Anladım." dedi Jungkook sakince. Sonra da yanıma oturup battaniyenin ucuyla oynamaya başladı.

"Sen neden geldin?" diye sordum merakla.

Jungkook bakışlarını ağır bir hareketle bana çevirdi, "Sooyoung istedi."

Güldüm, "Sooyoung sana neden taktı bilmiyorum." dedim. O esnada Jungkook'un yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi, 

"Ben biliyorum."

Aynı şekilde bakmaya devam edince meraklanmıştım, kafamı "ne?" anlamında hızlıca salladım.

Gözlerini kısarak cevap verdi, "Sınıfımızda oluşmak üzere olan yeni çiftleri görüyorsundur."

Kafam karışmıştı, "Çiftler mi? Kimden bahsediyorsun?"

Söylediklerimi onaylamayarak kafasını salladı, "Sen saf değilsin Yerim, göremiyor musun?"

Merakım en üst seviyeye ulaşmıştı, "Kimmiş?!" diye sordum sabırsızlanarak.

Jungkook sırıtarak cevap verdi, "Sooyoung'la Jaehyun, Chaeyoung'la Yugyeom."

Ağzım açılmıştı. Gözlerimi inanamayarak kırpıştırdım. Jungkook bu halime bir anlam verememiş gibi görünüyordu. Yüzündeki sırıtma yavaşça solarken sordu,

"Fark etmedin mi gerçekten?"

"Hayır, etmemiştim."

"Neyse, artık fark edersin.." dedi Jungkook gülerek, "..işte o yüzden de beni buraya yolladılar. Gerçi biraz gönüllü oldum gibi ama..neyse." diyip geçiştirdi.

"Nasıl fark edemedim?" diye mırıldandım kendi kendime. Sırtımı yavaşça koltuğa yasladım ve başımı koltuğu yumuşacık yastıklarına koydum. Göz kapaklarımın ağırlaştığını hissediyordum.

Jungkook salona bakındı, sonra bana dönerek ayağa kalktı, "Şöminenin ateşi sönmek üzere, ben biraz odun getireyim."

Hiçbir şey söylemedim, sadece kafamı salladım ve benden uzaklaşan adımlarını dinledim.

....................................

Kollarımı ileri doğru esnetip gözlerimi yavaşça araladım, uyuyakalmıştım. Hava kararmıştı, mutfaktan sızan ışıktan başka ışık yoktu. Ev çok sessizdi, Jungkook beni bırakıp gitmiş olabilir miydi?

Üstümdeki battaniyeden bir çırpıda kurtuldum ve hemen mutfağa ilerledim. İçeride kimsenin olmadığını görünce paniklemeye başlamıştım. Ne masada ne tezgahta hiçbir yerde Jungkook'un var olduğuna dair bir iz yoktu.

Dudağımı istemsizce ısırırken dış kapıdan bir ses geldiğini duyup koştum. O anda eve giren Jungkook beni görünce gülümsedi,

"Uyanmışsın."

[✓] survive » jungriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin