mellifluous 와 jinkook

FAKE LOVE

İyi okumalar, beğenmeyi unutmayın lütfen :)

Soyunma odasındaydılar, herkes terlemiş ve  yorgun gözlerle sonra ki gösteri için kıyafetlerini bekliyordu.

İlk Jin'in kıyafetleri gelmişti çünkü sıradaki performans soloydu. Yani Epiphany zamanıydı, gelen kıyafetleri aldı ve giyinmek için kabine ilerledi bu sırada diğerleri de masanın üzerindeki abur cuburları atıştırıp muhabbete dalmışlardı.

Hızlıca üstünü giyindi, gergindi. Kaç performans sergilerse sergilesin bunu aşabileceğini düşünmüyordu diğerleri bunu ne kadar inkar edip ona mükemmel olduğunu söylesede.

Evet o çok farklı biriydi, kameranın önündeki Seokjinden çok uzaktaydı. Onun gibi olmayı denedi biliyordu o da kendisiydi ama yapamıyordu. Çünkü gerçek benliğini insanların öğrenmesinden korkuyordu ya ondan soğurlarsa.

Düşünceler eşliğinde vakit gelmişti bile yanında duran Jungkook ile sahneye çıkacağı platforma ilerlemeye başladılar. Hep böyle değil miydi zaten ya Jimin ya da Jungkook solo sırasında hep onu izleyip beklerlerdi, bu Jin'e hep özel hissettirirdi, küçükleri ona iyi geliyordu.

Jin platforma çıktığı sırada Jungkook onun arkasından ' fighting hyung' diye bağırıyordu. Epiphany başladığı sırada gözlerini ayırmadan onu izliyordu. Her seferinde etkilenmesi normal miydi ? İstemsizce telefonuna elini atıp birkaç fotoğraf çekti. Çektiği fotoğrafları incelerken hyungu yanına gelmişti bile. Ona çok iyi olduğunu söyleyip her zamanki tokalaşmalarını yaptılar, gülerek diğerlerinin yanına ilerlediler.

Bir konserin daha sonuna geldiklerinde herkes kendini odasına atmıştı. Namjoon ve Jimin yayın yapıyorlardı, Yoongi tembel bir şekilde hemen uyumuştu makyajını bile temizlemeden, Hoseok tüm enerjisiyle mutfakta bir şeyler hazırlıyordu, Jungkook onun hazırladıklarından aşındırıp mideye gönderiyordu, Jin ise duştan çıkmış saçını kurutuyordu.

İşini bitirdiğinde telefonunu eline aldı. Gelen mesajları kontrol etti, önemli bir mesaj olmadığı için geri bıraktı. Ses çıkarmamaya özen göstererek yatağına ilerledi , tek dileği yoongi gibi uyumaktı fakat yatağını açtığında içinde mışıl mışıl uyuyan bir Taehyung beklemiyordu sabır çekip kapıya yöneldi.

Hep böyle olurdu ne zaman güzel bir uyku istese küçüklerden birini yatağında buluyordu gerçekten bu tanrının Jin'e uyku cezası mıydı ? Mutfaktan gelen kokular onu mutfağa çekmişti. Ama ortada yiyecek bir şey yoktu çünkü bitmişti. Gerçekten bu ceza olmalı diye düşünmeden kendini alamadı.

Kendine güzelce bir ramen hazırladı canı uğraştırıcı bir şeyler yapmak istememişti ve onun kokusunada yayınını yeni bitiren Jimin gelmişti ve hazırladığı ikinci rameni onun sevimliliğine kanarak kaptırmıştı.

Sohbet eşliğinde  ramenlerini yemeğe başlamışları. Masandan bazen küçük bazen büyük kahkahalar yükseliyordu ve onları izleyen bir çift gözün farkında değillerdi.

Herkese merhaba daha birinci ficimi yazarken aklımda hep bu çifti yazmak vardı. Bir yandan da buna başlamayılım dedim ve ortaya bu çıktı bunu çok düşünerek yazıyorum ortada bir hikaye yok. Doğaçlama gidicek anlayacağınız.
Umarım beğenirsiniz ve yorumlarsınız hepinize şimdiden teşekkürler 😘😘🖤.