Herkese tekrardan merhaba. İyi okumalar :) Lütfen sevginizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Bu arada bölüm başlıkları rastgele seçmiyorum. Bölüm duygusunu yansıttığı için özellikle şarkının bütününe göre seçiyorum. Tekrardan iyi okumalar dilerim.
Bölüm arası yorumları bekliyorum 🖤🖤.
Prova, turne, konser derken hızlı geçen zamana kimse aldırmıyordu. Her günü dopdolu geçiyordu yedi adamın. Peki o ikisi.
O ikisi o günün ardından hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyorlar mıydı?
Aslına bakarsanız evet. Güçlü iki karakterlerdi, kimse bir şey anlamamıştı. Fakat hayat bundan ibaret değildi tabii ki. Rol yapmak nereye kadar götürecekti onları. Her sabah yataktan kalkıp ilk yaptıkları şeyin makyaj olduğunu, odalarından çıktıkları itibaren yüzlerine takılan o sahte gülümseme, geri kalanların huzurunu kaçırmamak için bastırılan duygular. Bunların ortaya çıkacağı zaman gelen patlamadan kim sağ çıkacaktı.
Gülümsemenin altında yatan ağlayan suratlar, tekrar ne zaman mutlu olacaktı kim bilir.
Devam eden konserlerin son durağına gelmişlerdir. Final konseri gelip çatmıştı. Herkesin üzerinde hem hafif bir burukluk hemde tatile girecek olmanın mutluluğu vardı. Son konserin mükemmel olması için herkes büyük bir çabanın içerisindeydi. Kalktıklarından beri yapılan provanın sonuna gelinmişti. Konsere son 3 saat kalmıştı.
Üyeler dinlenip karınlarını doyurmak için odada toplanmışlardı, aynı zamanda konser hakkında konuşuluyordu. Odanın en sessiz kişisi Jungkook olmuştu. Normalde fikirleriyle günü aydınlatan insan susmuş sakince elindeki yemeğiyle oynuyordu.
Geçen yemek faslının ardından son konser gelip çatmıştı. Açılış Dionysus ile yapılmıştı. Heyecanla soluklanan üyeler gelen Army'lere baktıkça mutluluklarına mutluluk katıyorlardı. İşte o noktada akılda hiçbir şey kalmıyordu. Mutluluktan gözleri dolan Kook kimseye çaktırmadan gözlerini silmek için tişörtünü çekiştirirken Hyung'u ile göz göze geldi. Kollarına açarak ona sarıldığında istemsizce ağzından bir hıçkırık kaçtı.
Namjoon onun sırtını sıvazlayarak sakinleştirmeye çalıştı. Onlarının yanına gelen Jin üstlerine bir şişe su boşaltarak ortamı dağıttı. Namjoon sudan kaçmak için Kook'u orada bırakıp gitti. Jin ile bir süre bakıştıktan sonra Jin arkasını döndü. O da kendini toparlayıp harekete geçti.
Son dakikasına kadar heyecanlı geçen konserde sonlara yaklaşılıyordu. Soyunma odasında kıyafet değişikliği yapan üyelerin yanlarına menajerleri geldi ve ' Çocuklar son konser olduğu için gelen hayranlarınıza hediye olması için bir şarkı daha eklemeye karar verdik ' demesiyle hepsi bir ağızdan hangi şarkı olduğunu sordu.
'Jamais Vu eklemeye karar verildi daha önce canlı söylenmediği için' dedi. Bunun üzerine Jin ve Jungkook göz göze geldiler Hoseok ise heyecanla öne atıldı 'Tamamdır, mükemmel olması için elimizden geleni yapacağız' diyerek bir elini Jin'in omzuna diğerini ise Kook'un omzuna attı.
Üçlü sahnede nasıl durmaları gerektiğini konuşmak için başka köşeye geçti. Şarkıya ilk Jin giriyordu ardından Jungkook. Sırayla platformdan yükselecekler ve şarkıya Hoseok'ta girdikten sonra ilerleyerek söylemeye devam edeceklerdi.
Üstleri son kez kontrol edildikten sonra platformda yerlerini aldılar. Jimin ve Tae koşarak geldi 'Hyunglarım ve Kookie bol şans ' diyerek öpücük attı Jimin. Tae ise ' Fighting ' diye bağırarak yumruğunu havaya kaldırdı.
Ve Jin ilk yükselen üye oldu. Ardından Jungkook. Çığlıklar daha dinmemişti ki Hoseok'ta sahnede yerini aldı. Üçlü şarkı eşliğinde yürümeye başladı sahnede.
Nakarat kısmına giren Jungkook o an gelen cesaretle açıkça Jin'in suratına bakarak söyledi kelimeleri ' Lütfen bana bir çare bul, duran kalbimi tekrar attıracak bir çare '.
Ona bakan Jungkook dönen Jin'in sırası gelmişti ve o da ona bakarak söylemeye devam etti. 'Ne yapmalıyım şimdi '.
Jungkook tekrar söze girdi.'Kurtar beni, başka bir şans ver bana, Lütfen bana bir... '
Şarkıyı birbirlerine bakarak söyleyen ikisininde aklında tek bir şey vardı. Bu şarkı ne zamandan beri onların içinde bulunduğu durumu anlatıyordu.
Hobi'nin rap kısmı geldiğinde o iki göz birbirinden ayrıldı. İkisi de tuhaf duyguları gözlerinde barındırıyordu. Hobi bile farklı bir şeyler döndüğünü anlamıştı daha sonra sormak için kafasına not etti.
Son kısım geldiğinde Jungkook normalden farklı bir sesle söyledi o sözleri. O an, o kalabalık anlamadı belki ama anlamasını istediği kişiye ulaşmıştı o sözler.
'Pes etmeyeceğim'.
Bir sonraki bölüm bol aksiyonlu olacak ve o hesaplaşma ortaya dökülecek. Bu biraz geçiş bölümüydü umarım beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 🖤🖤🖤🖤🖤.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mellifluous 와 jinkook
FanfictionSevgi gerçekten böyle bir duygu muydu ? Sıcak, kavurucu, can acıtıcı. Sevmek bu muydu? Her zaman böyle miydi? İyi hissettirmeyecek miydi? 'Kabul' dedi. Sevmeye devam etti.