Still With You

631 40 46
                                    

Herkese merhabalar öncelikle önceki bölümü okuduğunuzdan emin olunuz. Beğenmeyi ve yorum bırakmayı lütfen ihmal etmeyiniz beni aşırı motive ediyor. İyi okumalar 💜🖤.

Geri dönme zamanı gelip çatmıştı. Bu her ikisini biraz üzülmesine sebep olsa da, aynı evde yaşadıkları gibi bir gerçek vardı. Hareketlerine ekstra dikkat etmelerinin yanı sıra alıştıkları sevgi sözcüklerini de bir kenara bırakmaları gerekiyordu. Şimdilik saklama kararı almışlardı. 

Üyelere güvenmedikleri için değildi yeni albüm çalışmaları başlayacaktı ve bir sorun çıksın istemiyorlardı bu yüzden alınan karar ortaktı. 

Hava alanından dönerken sonunda eve dönmenin mutluluğu da üstlerindeydi. Üyelerle uzun bir aradan sonra yine görüşeceklerdi. Saçma kıskançlıklar olmaması için oturup uzun uzun konuşmuşlardı. Birbirlerini üyelerden kıskanmayacaklarına söz vermişlerdi, oradaki herkes kardeş gibiydi sonuçta. 

Eve geldiklerinde henüz diğerlerinden ses seda gelmemişti. İkisi de yorgundu hızlıca duş aldılar ve Jin kendini Jungkook'un yatağında buldu, alışmıştı onunla uyumaya, onun kokusunu soluyarak uyumaya. Duştan çıkan Jungkook yatağında Seokjin'i görmeyi beklemiyordu. Hızlıca üstünü giyinip uyuyan sevgilisinin kolları arasına girdi. Huzurlu bir uykuya bıraktı kendini.

İlk gözlerini aralayan Jin olmuştu. Aşağıdan gelen sesler vardı, üyeler gelmiş olmalı diye düşündü. Kafasını boynuna koyan sevgilisinin saçlarına küçük öpücükler kondurdu. Sonrasında uyandırmamaya dikkat ederek üstündeki ağırlığı yastığa bıraktı. Sevgili bir şeyler mırıldanarak diğer tarafa dönüp uykusuna devam etti. Hep böyleydi, ağır uykulu. Ayağa kalkarak elini saçlarına geçirdi, rastgele düzelterek odadan adımladı.

Jungkook yanında hissettiği boşluk hissiyle uyandığında çoktan iki saat geçmişti. Seokjin'in gittiği fark etmesi vaktini almadı. Sonra aşağıdan gelen seslere kulak kabarttı hyungları gelmiş olmalıydı, Seokjin'de muhtemel aşağıdaydı. Hızla odasında bulunan banyoya girip elini yüzünü yıkadı, ayıldığını hissettiğinde suyu kapatıp üstünü kuruladı, ardından hızla odadan ayrıldı.

Merdivenden indiğinde ilk gördüğü yüz Namjoon olmuştu. Namjoon, Jungkook'u fark ettiğinde ''Günaydın JK '' diyerek kollarını açtı. Jungkook kalan basamakları hızla inerek hyungunun kolları arasına girdi özlemişti üyeleri.

Üyelerin hepsine sarılıp özlem gidermişti, sanki ailesinden ayrılarak üniversiteye gitmiş ardından geri memleketine dönmüş gibi hissediyordu. Gerçek ailesi bir yana bu yedi kişilik ailesi onun için ikinci bir aile olmuştu. Hepsi salonda oturup muhabbetlerine devam ettikleri sırada menajerlerinin gruba mesaj atmasıyla sohbet yarım kalmıştı. Anlaşılan yarın çekim vardı bu sene dördüncüsü çekilecek olan Bon Voyage için ülke seçeceklerdi. Tatil dönüşü yaptıkları ve en zevk aldıkları programdı. Saat gece yarsını geçmiş sabah olmak üzereydi ki anca dağılmıştı üyeler yataklarına.

Odasına çıktığında uykusu olmayan Jungkook kendini yatağına attı. Burnuna dolan koku ile gülümsedi Seokjin'in yattığı yastığa kokusu sinmişti burnuna yastığa dayayarak soludu, cebinden telefonunu çıkarıp ona mesaj atacağı sırada mesaj gelmişti.

Jin Hyung

Uyudun mu ?

Hala rehberde aynı isimle kayıtlıydı, değiştirmek isterdi lakin yakalanmayı göze alamayarak bu fikrinden vazgeçmişti. Seokjin'de aynı fikirde olduğu için o da değiştirmemiş olduğu gibi bırakmıştı. Daha fazla bekletmemek adına hızlıca cevap yolladı.

JK

Hayır uyumadım ve uykumda yok 😗😗.

Jin, Jungkook'dan gelen cevaba gülümseyerek ayaklandı. Yoongi'yi uyandırmadan odadan çıkmaya çalıştı. Bir üst katında olan Jungkook'un odasının önünde durdu, özlemişti beklemeden içeri daldı. Geri cevap bekleyen Jungkook kapının açılmasıyla irkildi, içeri giren kişinin Seokjin olduğu anlamasıyla hızla ayağa kalkıp sarıldı. Onu kucaklayan Seokjin ilerleyerek yatağa oturdu, kucağında olan sevgilini iyice kendine çekerek sırtını yatak başlığına dayadı.

mellifluous 와   jinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin