Beğenip yorum bırakmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤🖤🖤.
En sonda duyduğu kelimeler yüzünden dolan gözlerinden yaşların süzülmesine izin verdi. Bu kadar acı çektiğini tahmin edememişti, dile kolay ama tam tamına 5 sene belkide bilmediği daha öncesi. Hiç beklemiyordu böyle olduğunu.
Tutamadı kendini daha fazla, yaslandığı sırttan ayrılıp sakince döndü. Kafasını o çok sevdiği geniş göğse yatırdı ve ayrı kaldıkları her dakikayı unutmak istercesine sıkı sıkı sarıldı sevdiği adama. Kafasını kaldırıp yanağına uzandı, dudaklarını değdirdiği tenden aldığı tuzlu tat ile onunda ağladığına şahit oldu.
Bu onu ağlarken gördüğü ilk sefer değildi ama en acıtanı olsa gerekti, ona acı çektirenin kendisi olduğu gerçeği ise daha çok iç parçalayan kısımdı.
Ardı arkası kesilmeden kondurduğu öpücüklerle, öptüğü suratın güldüğünü fark etti Jungkook. Gülen surata anında gülümsemesiyle cevap verdi. Jin, Jungkook'un suratını kavradı ve gözünün altında kalan damlaları başparmağı ile sildi.
Tuttuğu surata öpücükler kondurmayı da ihmal etmedi. Yılların özlemini almak istercesine sevdiğine sürekli sarılıp, öpme isteğini bastırmanın bir anlamı yoktu bu saatten sonra. Çekinmeden dokundurduğu dudakları, vardıkları yerde uzun süre kalıyor ardından farklı noktaları bulmak için arayışa geçiyordu.
Öpücüklerle mest olan Jungkook, asla şikayet etmiyor aksine bu mutlu olduğu anların rüya olmasından çok korkuyordu. Aklına gelen düşünce korkularını tekrar açığa çıkardığında gözlerine açıp karşısında canlı bir şekilde duran sevdiği adama baktı. Birbirlerine karışan nefesleri, kokuları tüm bunlar rüya olamazdı.
Kendi içinde tutmaya çalıştığı duyguları sonunda limanına varmıştı. Şimdi vardığı bu limana demir atabilir, gönül rahatlığıyla dinlenebilirdi.
Kötü günler ve düşünceler geride kalmış bir şekilde mutluluğa uyanmanın zamanıydı. Her şey gerçekti, ikisi de mutluydu. Geri dönmek fikrini şuan rafa kaldırdı ve ana odaklanmaya karar verdi.
Bu sırada ayı çoktan uğurlamıştı güzel çift. Güneşin ilk ışıkları odaya vurduğunda zamanın farkına anca varmışlardı. Üstleri de olan yorgunluğa daha fazla direnemeyeceğini fark eden Jin artık uyumak istediğini dile getirdiğinde, fikri küçüğü tarafından hızlıca kabul gördü.
Beraber uyumak onlar için çok doğaldı şimdiye kadar, şimdiden sonrası ise karşılıklı bilinen bu duygular içinde yan yana yatmak yeni bir heyecan doğurmuştu ikilide. İlk defa aynı yatağa girmiş gibi tepkiler vererek birbirlerine bakıp güldüler.
Büyük olan kolunu sevdiğinin beline atıp kendisine çekti. Saçlarından çektiği derin nefesler kendisini rahatlatırken sevdiği de aynı şekilde büyüğünün boynunda soluyordu. Durumun verdiği rahatlık ikisini de gevşetirken ne ara uyuya kaldıklarını bile hatırlamayacakları bir güne uyanacaklardı.
Bu bölümü burada kestim. Biliyorum aşırı kısaydı çok ama çok özür dilerim ama asla yazamadım ve içime sinmeyen bir şeyi uzatmanın benim için bir manası yoktu. 400 kelime civarı oldu. Ben normalde rahat 1000 kelime çıkarıyordum son bölümlerde ama bu sefer böyle oldu affınıza sığınıyorum. Yine de iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz ve yorum yaparsınız. Hepinizi çok seviyorum 💜🖤. Salgın ülkemize de geldi hepimize geçmiş olsun. Hangi şehirde olursanız olun kendinize çok dikkat edin. Başka ülkelerden olan okuyucularım da aynı şekilde sağlığınıza çok dikkat edin. Hoş'çakalın 🖤🖤🖤🖤.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mellifluous 와 jinkook
Fiksi PenggemarSevgi gerçekten böyle bir duygu muydu ? Sıcak, kavurucu, can acıtıcı. Sevmek bu muydu? Her zaman böyle miydi? İyi hissettirmeyecek miydi? 'Kabul' dedi. Sevmeye devam etti.