12

38 15 0
                                    

Bazı şeyler o kadar ağır geliyor ki insana; vazgeçmeye karar veriyor. Bazı şeylerde o kadar iyi geliyor ki insana; bir ömür sürsün istiyor.

Ama olmuyor.

Mutluluğa, mutluluğunuza elbet çomak sokacak biri çıkıyor bir yerlerden. Veyahut vazgeçmeye karar verdiğiniz an karşınıza biri çıkıyor, ve diyor ki: 'Ben senin bu yoldaki bastonun olurum. Ver bütün yüklerini bana, yaslan sırtıma.'

İşte o biri var ya? 

O biri; sizin çektiğiniz acıların, sıkıntıların mükafatıdır, hediyesidir. 

Ne diyorsa, yapın. Bir daha mı geleceksiniz dünyaya? Haa, ama, çok kaptırmayın kendinizi. Sizde onun yükünün altına omuz verin. Destek olun. Yardım edin.
İşte o zaman, o omuz var ya...

O omuz bir daha oradan ayrılmak istemeyecek. Çünkü; omuz omuza savaşmak, yol almak ne demek onu tatmış, öğrenmiş. Bir daha vazgeçmek aklının ucundan bile geçmeyecek.


Ben gurursuz değilim ama sen çok şuursuzsun.

Bünyem üzgün olmaya o kadar alışık ki...

Gece başımı yastığıma koyup hayaller aleminde gezdiğim de bile, içinde ki başrol karakter nokta kadar mutlu olsa o hikaye orada biter. Başka bir karakter; acı ile doğar, büyür ve yaşar anında. Acılarının dindiği, mutlu olduğu o an, ölür. Başkası doğar. Uzun süre mutlu olamadı hiç biri. O yüzden kurgudan kurguya atlar, acı ile öldürülürler, hepsi.
 
                   
Sen yokken çok mutluyum.
Yok olmaya devam et.

                      

"Olmak istediğim yer" diye bir tabir olmadı benim hayatım da, izin vermediler.
Oldum ben zaten, öldüm ben.

Ne olduğum önemli olmadı, olmalarını istedikleri biri olmuştum zaten. 

Bazı zamanlar, bazı zamanlar zordu. Zordu. Zorluyordu. Kendime gelemiyordum.

Lacivert SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin