20

43 9 2
                                    

Bir yanım nefes alırken diğer yanım ölüm uykusuna yatmış, mışıl mışıl uyuyor.

Uykuyu çok sevmeme rağmen bir türlü o yanımın dediğini dinleyip uyuyamıyorum.

Eğer uyup gözlerimi kapatırsam bir daha gözlerimi açamayacağım, biliyorum.

Cesur...

Ah be Cesur, başıma neler geldi bir bilsen, ah bir bilsen.

Canın yanar be Cesur.

Şu omzumda öyle bir yük var ki, bir türlü kurtulamıyorum.

Atamıyorum. Kan revan içinde haykıran omuzlarımdan şu yükü atamıyorum.

Öyle zor öyle sinir bozucu bir yük ki altında kalan sadece omuzlarım değil de ruhummuş gibi hissediyorum.

Dayanamayacağımdan korkuyorum Cesur. 

Bir gün bağıra bağıra herkesin canını yakacağımdan korkuyorum.

Tek bir kişiyi hedef alsaydı bu omzumda ki yük, dayanırdım yine.

O kadar çok kişi ağzımdan çıkacak sözler ile yara alacak ki...

Bile bile canlarını yakmak istemiyorum. Hayır istiyorsun.

Dayanamazsam herkesin bir yanı ölecek. Ölsün, onlar neden umurunda ki?

Cesur, ne yapayım ben? Kır, dök, yak...

Dayandığım yere kadar dayanıp susmaya devam mı edeyim, yoksa avaz avaz konuşmaya mı başlayayım? Daha önce konuşman gerekirdi...

Çok yoruldum be Cesur.

Bu öyle uyuduğumda veyahut birazcık nefes almak için oturup dinlendiğim de geçecek bir yorgunluk değil.

Ne kadar uyursam uyuyayım ne kadar dinlenirsem dinleneyim geçmiyor. Geçmiyor.

Bir yanım hep yorgun Cesur.

Öldürdüğüm yanlarım nasıl nefes alamıyorsa, yaşayan, öldürmediğim diğer yanım ise o kadar yorgun.

Zeki de yorgun değil mi? Yorgun... Biliyorum. 

Sen de yorulmaya başladın, onu da biliyorum. Biliyorsun...

Hep beraber çok yorulduk, farkındayım. Farkındayım...

Hissediyorum ama en kısa zamanda daha da iyi olacağız, çok az kaldı.

Canımız da çıktı zaten yorgunluktan.

Ruhumuzu iyileştireceğiz. Nasıl?

Nasıl yapacağız bilmiyorum ama iyileştireceğiz bir şekilde.

Başka şansımız yok.

'Belki bir gün mutlu oluruz?'

Hiç mi tam olamayacağım ben?

Hep mi yarım kalacağım?

Niye bana bunu yaptınız?

Kolumu, bacağımı, kanadımı neden kırdınız? Neden?

Yazmaya, koşmaya, uçmaya olan hevesimi niye kursağıma dizmek için bu kadar uğraştınız!

Sizin yüzünüzden hep yarım kaldım ben.

Okumaya olan sevgimi bile elimden almaya çalışıyorsunuz benim.

Yapmayın gözünüzü seveyim! Zaten sizin yüzünüzden yarım kaldık biz!

Tamamen yok etmeyin beni.

Yanımda olmasanız da tam olmaya çalışıyorum ben.

Eksiltmeyin daha fazla beni.

Hiç sayıyorsunuz ya şimdi beni, hiç saymaya devam edin beni.

Hiç olmamışım gibi yaşamaya devam edin hayatınızı.

Ben de öyle yapacağım, başka çare bırakmadınız bana çünkü...



Aklında ve kalbinde birilerinin ölümünü izleyen herkese ithafen...


Ben bu cümleleri 12 mart 2020 de yazmıştım. Keşke yazmasaydım. Bazı yerleri şuan o kadar canımı yaktı ki anlatamam size. Neyse.
Gelecek bölümde görüşmek üzere.






Lacivert SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin