Her kanıt sessiz birer tanıktır...
Gelin ihbar, emniyettekilerin yüzüne adeta bir tokat gibi çarpmış şok etkisi yaratmıştı. Kimsenin aklından ormanda kemik ihbarının geleceği yoktu sonuçta.
Ayaz Komiser ve ekibi, apar topar olay yerine ulaştı. Geldiklerinde kazı çalışmaları çoktan durdurulmuştu. Ayaz, tedirgin görünen çalışanlara ve ünlü iş adamı Ömer Asaf KARACA'ya baktı. Ardından iki adım atıp, rüzgarla burnuna gelen ağaçların kokusunu içine çekti.Ayaz, Ömer Bey'in yanına gitti.
"Merhaba Ömer Bey," dedi usulca. Ömer Asaf Karaca'yı televizyon ve gazatelerde görmüş ve iş dünyasında imza attığı başarılarla tanımıştı.
"Merhaba Komiserim. Ben Ömer Asaf Karaca. Burda kendime küçük bir ev yaptırmak istiyordum. Operatörümüz, temeli attığı sırada toprağın derinliklerinde sert birşeylere rastladığını söyledi. Daha da derine inince kemikleri buldu işte! Nasıl olur böyle bir şey aklım almıyor komiserim!" dedi soğukkanlı olmaya çalışan adamın elleri titriyordu. Böyle bir olayda nasıl soğukkanlı olunabilirdi ki? Üstelik yıllardır bu işin içinde olmalarına rağmen, Ayaz ve Burçak'ta çok etkilenmiş ve şok olmuştu. Ama durmak için zaman yoktu ve asıl herşey şimdi başlıyordu onlar için...
Olay yeri incelemeden Efkan GÜNEŞ, ekibin başındaydı. Efkan, henüz otuzlarının başındaydı siyah gür saçları ve sakallarıyla sempatik bir görüntüsü vardı. Gözleri elaydı. İşine büyük bir tutkuyla bağlıydı yıllardır. Çoğu kanıt, onun ve ekibinin sayesinde bulunmuş ve adalet yerini bulmuştu. Şimdi de aynı şeyi yeniden sağlamak için işe koyulmuşlardı. Belgrad Ormanı'nda geniş çaplı inceleme başlatılmıştı. Kemikler de incelenmek üzere adli tıpa gönderilecekti.
Polis memurları, iş adamı Ömer Asaf Bey'i, kazıyı gerçekleştiren makine operatörünü ve orda bulunan diğer işçilerin ifadelerini alıyordu. Ayaz komiser, Cihan Başkomiser ve Burçak'sa olay yeri incelme çalışmalarını gözlemliyordu.Burçak, gerginlikle rüzgarın dağıttığı dalgalı sarı saçlarını düzeltti.
"Çok şaşkınım. Seçil Aksoy dosyasıyla uğraşırken bir de şu kemikler çıktı başımıza! Herşey daha da karmaşık bir hâl alıyor Ayaz!" dedi ona bakarak. Ayaz komiser ise, gözlerini o koca çukura odaklamıştı.
"Ben de bu olanlara anlam veremiyorum. Sanki bir oyunun içindeyiz. Ya da bir labirentin içinde sıkışıp kalmış gibi..."diye cevap verdi Ayaz.
Olay yeri incelemesi uzun süre devam edecek gibi görünüyordu.Hayatın şaşırtıcılığı bir kez daha gözler önüne seriliyordu.
×××
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN MELODİSİ (Ara Verildi )
Ficção AdolescenteKAYIP BİR YÜZÜN ARDINDAKİ ACI GERÇEKLER...En fazla ne kadar saklarsın? Kaybolduğu düşünülen genç bir kızın geçmiş perdesi nelere mâl olur? Kanlı bir geçmiş... Gerçekler kış uydusundan uyanıp yavaş yavaş karanlık yüzünü göstermeye başladığında adeta...