Beş dakika önceki Jack'le alakası yoktu. Bir daha evde onun adını geçirmeyecektim. Tam onunla anlaşmaya başladım derken farkında olmadan elime yüzüme bulaştırmıştım.
Jack gelene kadar bu evde tek başıma ne yapmalıydım. Uzaklaşmadan etrafı incelemek aklıma gelmişti. Evde tek başıma kalmaktan daha cazip geliyordu bu fikir.
Paltomu giyinip dışarı adımımı attım. Jack'in benden önce eve gelmesi gerekiyordu çünkü anahtarım yoktu. Buzlaşmış olan karların üzerine temkinli bir şekilde basarak bahçeden çıktım. Evlerin olduğu bölge tıpkı bir kasabayı andırıyordu. Tüm evlerin görüntüsü aynı şekildeydi. Etrafı incelerken biraz evlerin dışına çıkmak istemiştim ve yürümeye devam etmiştim. Buradan bakıldığı zaman kimsenin aklına gelmezdi buranın bir kalenin içinde olduğu.
Evlerin azaldığı bölgede iki tane yaşıtlarım olduklarını düşündüğüm çocukları görmüştüm. Onlara hiç bakmadan yanlarından geçecekken kafama gelen kar topunu fark etmemle eğilmiştim.
Arkadaşının da atmaya hazırlandığını görünce evin çitlerinin arkasına saklanmıştım. Ben de hemen yerden biraz kar alıp kar topu yapmaya başladım. İlk attığım çocuğun yüzüne gelmişti. Bu böyle yarım saat devam etmişti. Ellerimde eldiven yoktu ve artık soğuktan hissetmemeye başlamıştım. "Hey ben pes ediyorum." dedim ve sadece elimi havaya kaldırdım.
"Ortaya çık yabancı, yoksa peşini bırakmaz."deyip kahkaha atmıştı.
Bende gülümseyerek kendimi gösterdim.
"Merhaba ben Eva"
"Merhaba Eva ben Alex ve buda Isac. Yarın eğitimlere katılacak yeni kişi sensin" Dedi ve gülümseyerek yüzüme baktı ikisi de .
"Evet benim" diye kısa bir karşılık verdim.
"Bu durumda senin buradaki ilk arkadaşların biziz" dedi Isac. İlk defa konuşmuştu.
İçimden aslında buradaki ilk arkadaşım değilsiniz bu dünyadaki ilk yaşıt arkadaşlarımsınız diye iç geçirdim. Isac ve Alex aralarında sessizce bir şeyler konuştular ve bana döndüler.
"Yarın dersten sonra bu saatlerde buraya gel. Oyunuza devam edelim."
Birisinin seslenmesi ile üçümüz de durduk ve seslenen kişiye baktık."Isac sonunda seni bulabildim eve gir, Alex eğitmenin seni arıyor sende bir an önce git ."dedi kovar bir biçimde ve gözleri bana kaydı.
"Hey merhaba ben Baron. İsminizi bana lütfeder misiniz küçük hanım?"
"Merhaba ben Eva."
"Sen Jack'in öğrencisisin." dedi gülümsedi ve " Ona selamımı ve seni beğendiğimi söyle." Dedi dili ile dudağını yaladı. Çirkin bir gülümseme bahşetmişti bana. Bir adım geriye gittim. Bu adam nasıl bir şeydi bilmiyorum fakat ondan bariz bir şekilde iğrenmiştim. O da bunu anlamış olmalıydı ki
"Seninle sonra tekrar karşılaşacağız ona iletmen gereken bir mesajım var bana elini uzatır mısın Eva?" dedi yapmacık bir şekilde gülümsedi. Korkak bir şekilde elimi uzattım. Dilim tutulmuştu sanki. Tek kelime bile etmiyordum. Elimi tuttu fakat hiç bir tepki vermiyordu. Kafamı kaldırıp ona baktığımda göz göze gelmemizi bekliyormuş gibi hızlı bir hareketle, nereden çıkardığını anlamadığım bıçakla tek hamlede elimin üstüne derin bir kesik atmıştı. Hayatımda hiç bu kadar yüksek ses ile çığlık attığımı hatırlamıyordum. Elimi bırakmıştı.
"Git ve mesajımı ilet lanet denek"bağırarak ve gülerek dedi arkasını döndü, evine girdi. Bembeyaz karlara kanım bulaşmıştı. Bir yandan ağlayarak bir yandan elimi tutarak koşmaya başladım. Evlerin yoğunlaştığı bölgede kendi yaşadığım evi seçemedim. Tüm evler aynı görüntüdeydi. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başlamıştım. Sadece Jack'in ismini sesleniyordum. Jack'in bir evden çıktığını gördüm. Koşarak yanına gittim sadece ağlıyordum. Jack kolumdan tuttuğu gibi beni eve soktu. Elimi kaldırdı ve elimdeki kesiğe baktı.
"Eva kim yaptı bunu"? hala ağlamaya devam ediyordum.
"Bu bir mesajmış" dedim ve devam ettim " Sana selamı varmış ve beni beğenmiş bunları sana söylememi istedi." dedim derin bir nefes aldım hala ağlıyordum." Elimi uzatmamı istedi. Ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Uzattım elimi ve bir anda elimi kesti. Evine girmeden önce bana git ve mesajımı ilet lanet denek diye bağırdı"
Jack'in sinirden rengi atmıştı resmen. Kasılmıştı. Siniri bana değildi, bana böyle sinirlenmesini istemezdim zaten. Yumruklarını sıktı ve
"Eva bana isimini söyle, sadece ismini söyle bunu yapanı öldüreceğim"
" İsminin Baron olduğunu söyledi, Jack elim çok acıyor." daha çok ağlamaya başlamıştım, kendimi tutamıyordum. Çenemden tuttu ve yukarı kaldırdı. Göz yaşlarımı narin bir şekilde sildi, diğer elimden tuttu ve beni odasına çıkardı. Yatağına oturdum. Jack ilk yardım dolabına doğru ilerledi.
"Eline dikiş atılması lazım. Eline küçük bir dikiş atacağım korkma ama elini hissetmeyeceksin."dedi ve aldığı malzemeler ile yanıma geldi.
"Yatağa uzan ve gözlerini kapat"
"Jack dikiş atmak zorunda mısın iz kalmasını istemiyorum" dedim ve Jack'in gözlerine baktım.
"Tanrım gerçekten inanamıyorum. Siz kadınlar her yaşta aynısınız." Dedi ve yara ile ilgilenmeye başladı.
JACK'TEN
Eva'nın eli ile ilgilenmeyi bitirdikten sonra Baron'u öldürmeye gidecektim. Hangi ara bana kafa tutacak, mesaj gönderecek cesareti ve benim korumam altında olan Eva'nın canına zarar verecek cesareti bulmuştu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK
Teen Fiction"Daha çok küçüktü. Onu izlediğimden habersizdi. Kahin hiç yanılmazdı fakat bu sefer yanılmış olmalıydı. Benim gelecekte bu kıza aşık olmam imkansız. Her ne kadar hızlı büyüyor olsa bile bu kız benden çok küçük." Diye isyan ediyordu gelecekte her bir...