JACK'TEN
Eva'nın eli ile ilgilenmeyi bitirdikten sonra Baron'u öldürmeye gidecektim. Hangi ara bana kafa tutacak, mesaj gönderecek cesareti ve benim korumam altında olan Eva'nın canına zarar verecek cesareti bulmuştu ?
Eva'nın eline küçük bir dikiş attım, kendi yatağıma yatırdım.
"Eva sen burada ben gelene kadar dinlen. Bir daha da benden habersiz dışarı çıkma."
"Jack, evde tek kalmaya alışkın değilim. Dışarı çıkmanın daha iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm."dedi ve derin bir iç çekti Eva.
"Bir daha düşünme o zaman Eva. Ben şimdi gidiyorum. Sen burada sadece yat ve dinlen." dedim ve bir şey demesine müsaade etmeden evden çıktım. Baron'un evine doğru ilerlemeye başladım. Evinin önüne geldiğimde zaman kaybetmeden eve girdim. Baron'u hemen karşımda otururken buldum. Kalkmasına bile müsaade etmeden gömleğinin yakasından tuttum ,onu ayağa kaldırıp arkadaki duvara yasladım.
"Mesajımı bu kadar erken alacağını tahmin etmemiştim Jack"dedi ve kahkaha attı. Cebimden bıçağı çıkardım ve boynuna dayadım.
"Haddini aşıyorsun Baron. Seni bir daha Eva'nın yanında görmeyi bırak beş metre ilerisinde bile görmeyeceğim"dedim ve bacağına elimdeki bıçağı sapladım fakat çıkarmadım. Baron'un acı içerisinde bağırması, inlemesi beni tatmin etmemişti.
"Bana yolladığın bu mesajdan anladığım kadarıyla ölmek istiyorsun."
" Eğer beni öldürmeye kalkarsan kurul tarafından ceza alacaksın." dedi acı içinde kıvranırken. Beyaz ayakkabılarıma Baron'un yere akıttığı kanları bulaşmıştı.
"Hayır Baron. Kurul her zamanki gibi sadece bunun üstünü kapatacak. Unuttun mu onlar için çok değerliyim. Sadece canımı sıkıp öldürdüğüm basit insanlardan birisi olacaksın."
"Özür dilerim Jack. Gerçekten üzgünüm. Bunları bana Lucas yaptırdı. Öldürmen gereken birisi varsa bu Lucas olmalı."
"Ama benim öğrencime zarar veren sensin Baron."
"Senin için bu kadar değerli olduğunu bilmiyordum. Sadece seni kızdırmak istemiştik." dedi Baron. Afallamıştım, benim için değerli falan değildi. Sadece o benim öğrencimdi. Öyle değil miydi?
"Lucas'a en ufak bir hatasının ölüm ile sonuçlanacağını söyle, aklı varsa karşıma çıkmasın." dedim ve bıçağı daha çok bastırdım. Son kez gözlerine bakıp bıçağı acımasız bir şekilde bacağından çıkardım. " Eva'dan ilk fırsatta özür dileyeceksin ve bu ona son kez yaklaştığın zaman olacak.
Sakin ve yavaş bir şekilde elime aldığım bir bez ile bıçağımı sildim. Yere attım ve evden çıktım. Rahatlamış hissediyordum. Cebimden telefonu çıkartıp pizza siparişi verdim ve eve doğru yürümeye başladım. Acıkmıştım, Eva'da acıkmış olmalıydı.
Eve girdiğim zaman Eva'yı mutfakta su içerken buldum. Gözleri direkt ayakkabımdaki kanı bulmuştu, daha sonra da ellerimi.
"Eva Baron bir daha sana yaklaşmayacak onunla bu konuda güzel bir anlaşma yaptık." dedim ve gözlerine baktım. Eva başını yere eğmişti.
"Sorun ne Eva ?"
"Ya sana bir şey olsaydı Jack ?"
"Ah o konuda endişelenme burada kimsenin bana gücü yetmez, İleride sana da çoğu kişinin gücü yetmeyecek."dedim ve gülümsedim. Bu sırada kapı çaldı. Kapıyı açıp yemekleri aldım ve kanlı ayakkabılarımı çıkartıp çöpe attım ve koltuğa oturdum.
"Eva dolaptan içecek bir şeyler getir ve yanıma gel"diye seslendim Eva'ya. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra gelmişti.
"Bir salyangoz ile yarışıyor olsaydın o çoktan seni geride bırakmış olurdu.Tanrı aşkına bu ne yavaşlık, bir an hiç gelemeyeceksin sandım" dedim ve gözlerini devirdim.
Eva şaşkın bir şekilde Jack'e baktı. Fazla samimi konuşmaya başlamıştı. Jack'in ona kötü davranacağını düşünüyordu ilk gün. Eva gülümsedi ve koltuğa yanına oturdu. " Başka zaman daha hızlı olacağım söz" dedi ve Jack'in pizzasından bir dilim aldı.
"Hey hey bu benim pizzam git kendi pizzanı ye salyangoz" dedi ve Eva'nın ısırdığı pizza dilimini elinden aldı ve tek seferde ağzına attı.
Cebinden telefonumu çaktırmadan çıkardım ve Jack'in ağzı dolu olan halinin fotoğrafını çektim.
"Eva onu yok et yoksa ben seni yok edeceğim" dedi. Daha doğrusu demeye çalıştı. Ağzı dolu olduğu için fazla boğuk konuşmuştu.
Eva güçlü bir kahkaha attı ve telefonunu cebine koydu. Eva ilk defa bu kadar çok gülmüştü Jack'in yanında. Bu Jack'i sevindirse de huzursuz etmişti.
"Başka zaman Jack" dedim ve diğer pizza kutusunu açıp pizza yemeye başladım.
"Jack yarın temel eğitimleri öğrenmem için sınıfa gideceğimi söylemiştin. Yarın gitmesem olmaz mı?"
Jack pizzadan bir ısırık daha aldı ve " Neden yarın gitmek istemiyorsun"
"Alışverişe gideceğimizi söylemiştin, önce alışverişe gitsek ?"
"Bu yeterli bir bahane değil Eva. Başka söylemek istediğin bir bahanen var mı?" Jack tek kaşını kaldırarak bu soruyu sormuştu.
Uzatarak " lütfen" dedim çocuk gibi. Gerçi zaten çocuktum. Umutlu gözler ile Jack'e baktım. Kalabalık ortamlara alışık değildim ve ister istemez bu beni geriyordu.
Jack duyduğu kelimeye güldü ve" Tamam yarın gitme ama diğer günler ölsen bile cenazen gidecek o derslere" dedi ve yemeğine döndü.
"Jack bir soru daha sorabilir miyim ?"
"Ya sen ne güzel sessiz bir şeydin. Eva susta yemek yiyelim. Sonra sorarsın sorunu." dedi ve Jack gözlerini devirdi. İç geçirdim ve yemeğimi yemeye devam ettim.
Jack Eva'nın ona bakmadığı bir anda gülümsemiş ve onun sessiz halindense böyle olmasını daha çok sevdiğini fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK
Teen Fiction"Daha çok küçüktü. Onu izlediğimden habersizdi. Kahin hiç yanılmazdı fakat bu sefer yanılmış olmalıydı. Benim gelecekte bu kıza aşık olmam imkansız. Her ne kadar hızlı büyüyor olsa bile bu kız benden çok küçük." Diye isyan ediyordu gelecekte her bir...