İlk Karın Şahitliği
ꕤTaehyung :
Katran karası gibi zerre ışık almayan küçük boğucu bir odadaydım sanki, klostrofobim tutmuş aldığım nefesler ciğerlerime ulaşamadan boğazımda tıkanıp kalıyordu. Göz yaşlarım ' beni kurtarın' cümlesinin tercümanı gibi yanaklarımdan sürüklenirken kalbimin tam ortasında anlamsız bir sıcaklık hissediyordum, sanki kalbimdeki tüm kanlar kaynayarak boğazımdan yukarı ağzıma doğru geliyordu. Ruhen ölümüm gerçekleşiyordu. Bedenim ise hala sağuk beyazlığın üstüne çökmüş ağlayan Jimin ile acı çekmeye devam ediyordu.
Ferahlamam gerekiyordu, ölen ruhumun huzur bulması gerekiyordu kalbimdeki acının biraz olsun hafiflemesi gerekiyordu. Ama lanet olsunki mümkünmüş gibi sanki daha çok dibe batıyorum daha çok boğuluyorum, karşımda böyle acı çekmesi, haykırarak ağlaması üzerindeki hırkayı görmezden gelerek benim üşüdüğümü söylemesi beni rahatlatmıyordu benim daha çok acı çekmemi sağlıyordu. Birinin acı çekmesi beni mutlu etmezdiki zaten, dilemiştim Jimin'in acı içinde kıvranmasını istemiştim oluyordu da ama buna dayanamıyordum, aptal kalbim hala iyilik ile doluydu merhamet duygum beni hiç terk etmemişti.
Hırkasının ıslanmış olan kol kısmıyla yüzündeki ıslaklığı gidermek için gözlerine sürmüştü ince bez parçasını. Sonra bakışlarım farklı bir noktaya kapılmıştı, minik parmakları soğuktan o kadar çok morarmıştıki vücuduma yayılan panik hissiyle çöktüğüm yerden kalkıp hızlıca onuda kaldırmıştım. Bağcıklarını bağlamadığı botlarının içi kar ile dolmuş giydiği pantolan tıpkı hırkası gibi ıslanmıştı. Lanet olası Park Jimin benim gitmemi engellemek için aceleyle bu kılıkta peşimden gelirken ve yarım saattir konuşurken hiç bir üşüme belirtisi bile göstermemişti. Bana bakışları öyle anlamsız ve boştuki bilincini yavaş yavaş kaybettiğini anlamam uzun sürmemişti.
" Hayır hayır, Park Jimin sakın bayılayım deme seni eve kadar taşıyamam."
Bir kolunu boynuma atmış tutarken diğer kolum ile belini tutmuş yürümesini sağlıyordum, bayık bakan bakışlarını yüzüme çevirmiş ve yavaşça konuşmuştu.
" Taşıma, bırak beni burada soğuğu hissetmiyorum zaten. "
" Sen tam bir aptalsın neden bu kılıkla geldin peşimden!"
Adımlarımı daha hızlı atarken söylediği şey yüzünden kafamdan tüm tıp bilgilerimi tarıyordum. Soğuktan bedeni şoka girmiş olabilirdi, Raynaud gibi bir hastalığı varsa soğuk bunu tetiklemiş olabilirdi yada gerizekalı gerçekten donarak ölüyordu.
" B-bırak diğince b-bırakılmıyor değil mi Taehyung?"
§§§
Yol boyunca bilincini kayıp etmesin diye saçma sapan her şeyden konuşmasını sağlamış hatta susmasına bile fırsat vermemiştim. Bacaklarımdaki güç tükendiğinde nihayet evin kapısına gelmiştik.
" Anahtar nerede? "
" A-almayı unuttum."
" Jimin! İçeri girmemiz gerektiğini biliyorsun değil mi?"
Tanrım cidden hem beni eve geri götürmek için bu kılıkla evden çıkmıştı hemde anahtarı unutuyordu.
" Arkadaki s-sürgülü kapıyı eğer kilitlememişsem girebiliriz ordan. "
Artık konuşmaya bile hali kalmamışken onu yavaşca kapının önüne otutturup evin arkasına doğru gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OWNER¹ MİNE 棄者
FanfictionOwner Serisi¹ [ Konusu Değiştirildi.] Gerçekten aptal mıydı yoksa sadece aptalı oynamak mı kolay geliyordu? Ya da bir diğer soru, gerçekten sarhoş muydu yoksa arzuladığı arkadaşına dokunmak için sarhoşluk ürettiği bahanesi miydi? 28.10.2016 ©Niyk...