Varlığını özledim
ꕤ
Taehyung;
Sonbaharın habercisi yoğmur başı buyrukça yağarken ıslanan asvaltlar karanlık rengini gösteriyordu. Üzerime geçirdiğim hırkamla birlikte ormanın ince patika yolunda yürürken burnuma doluşan ormanın yağmur kokusu huzur bulmamı sağlıyordu. Acelesi yokmuşçasına sakin düşen yağmur damlaları, tenime her temas ettiğinde yüzümde silinmesi imkansız gülümsemeler oluşturuyordu.
Ormanı kendine ev edinmiş kuşlar güzel sesleriyle öterken sanki kuşlara cevap veriyormuş gibi cıvıldayan ateş böcekleri dudaklarımdan ufak kıkırtılar kaçmasına neden olmuştu. Yürüdüğüm patika yol kendini nereye gittiği belli olmayan asvalt yola bırakmıştı, yolun iki yanında dizilen büyük ağaçlar ormana bağlanırken asvaltın üzerindeki uzun sarı şerit ve ağaçların yeşil yaprakları güzel bir renk uyumu oluşturmuştu. Arkamdan gelen araba sesine aldırmadan yürümeye devam ederken yanıma yanaşan araç dikkatimi üzerine çekmişti.
" Bu saatte orman senin gibi kuzular için tehlikeli olabilir. Hadi atla evine atayım seni."
Kulaklarıma ilişen aşina sesle bakışlarımı sürücü koltuğuna diktiğimde her zaman önüne düşen siyah perçemleri bu gün havaya dikerek alnını gözler önüne sermişti. Benim evimin etrafında bu saatte ne işi olduğunu umursamadan olabildiğince sert bir şekilde cevap verdim.
" Sen eve değil altına atarsın!"
" Benimle böyle kirli konuşma lütfen yükseliyorum sana karşı."
" Umarım yükseldiğini yerden tepe taklak düşersin Jimin."
Durdurduğum adımlarıma devam ederken Jimin'de adımlarıma eş arabasını yanımda sürüyordu.
" Hadi bin şu arabaya birazdan yağmur şiddetlenecek. "
Cevap verme gereksinimi bile duymadan hızlı adımlarımla yürümeye devam ederken birden bastığı korna olduğum yerde sıçramama neden olmuştu.
" Bin şu arabaya!"
" Bana emir verme, binmeyeceğim!"
Bende onun gibi sesimi yükseltirken Jimin'in aralanan dudakları şiddetli bir gök gürültüsü ile kapanmıştı. Bakışlarımı kara bulutlara çevirirken gökten gelen bir diğer hamlenin tepeme düşecek yıldırım olmasından korkmuştum.
" Pek bir şansın yok gibi. "
Jimin alayla konuştuğunda sessizce üzerime düşen yağmur damlaları şiddetini aniden arttırınca küfürler eşliğinde durdurduğu arabasına bindim.
" Tek bir kelime etme!"
Jimin'i benimle muhattap olmaması için uyardığımda hafif kıkırtısıyla isteğime zıt olarak konuştu.
" Tae neden beni sürekli susturup duruyorsun? Beni dinlemen gerekiyor, anlatacaklarım var."
En güzel zamanlarımı şenlendiren bu ismi tekrar aynı kişiden duymak bu sefer kalbimi acıtmıştı. İçimde bir yerlerde hala masumiyetini koruyan ismi ve anıları kirli dudakları arasından ziyan edemezdi.
" Bana bir daha öyle seslenme! "
Nefreti ve siniri harmanladığım gözlerimle bal damlayan gözlerine baktığımda saniyelik bakışmamız içimi ürpertirken Jimin'in de yutkunduğuna şahit olmuştum. Yola yönlendirdiği bakışlarıyla eş zamanlı dolgun dudaklarını ıslatırken ona verdiğim cevabın nedenini anlamış ve afallamıştı. Yinede piçliğinden ödün vermeye niyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OWNER¹ MİNE 棄者
FanficOwner Serisi¹ [ Konusu Değiştirildi.] Gerçekten aptal mıydı yoksa sadece aptalı oynamak mı kolay geliyordu? Ya da bir diğer soru, gerçekten sarhoş muydu yoksa arzuladığı arkadaşına dokunmak için sarhoşluk ürettiği bahanesi miydi? 28.10.2016 ©Niyk...