- KOLEKSİYONCU -

96 15 5
                                    

Koy : Etrafı hilal şeklinde kara parçalarıyla çevrili, ucu göz alabildiğine değil kısmen açık deniz.

  Bir sahil şehrine tatile gitmiştim, bir süredir burada kalıyordum ve bir gece canım sıkıldı, hazırlandım ve evden çıktım, bir alkolik olarak en iyi yaptığım ve keyif aldığım şey içki içmekti, bir tekel markete uğrayıp altı yedi şişe bira aldıktan sonra, gündüzleri insanlarla dolup taşan ama yolları uzun, ıssız, zifiri karanlık ve eski tarihlerden kalmış harabe ve dökük yapılardan oluştuğu için geceleri insanlar tarafından pek tercih edilmeyen, genelde az sayıda gençlerin takıldığı koya doğru ilerlemeye başladım. Nihayet ıssız yoları geçtim ve kuma ayak basıp sakince kıyıya vuran dalgaların sesini duymaya başladım, bir ateş yaktım ve yanına oturdum, aldığım biraların ilkini açtım ve içmeye başladım, ardından bir tane daha derken iyice keyiflendim ve ufaktan sarhoş olmaya başladım, bir süre sonra yanıma bir genç geldi, zaten fazlasıyla keyiflenmiştim ve konuşmaya yer arıyordum, ona bira ikram ettim ve beraber içmeye devam ettik, bir yandan da saatlerdir hararetli hararetli konuşuyorduk, bana fazla sarhoş olduğumu, iyi görünmediğimi ve istersem beni eve bırakabileceğini söyledi, eğer sızıp kalırsam beni bıraksın diye ona kaldığım yeri söyledim ve sonra ateşin başında sohbet etmeye devam ettik, benim denizin altıyla ilgili her şeyden oluşan bir koleksiyonum vardı, ona onu anlattım ve onun da bir koleksiyon zevki olup olmadığını sordum ama o sıralar büyük ihtimalle son şişenin dibini içtiğim için devamını hatırlayamıyorum, o sorudan sonra oracıkta sızıp kalmış olmalıyım, sabaha karşı gözlerimi açtığımda evimdeki küvetimdeydim, gece o kadar sarhoş olmuştum ki adamın yüzünü bile hatırlamıyordum, göbek deliğimden yukarısı suyun üstündeydi, bir dakika, bu su buzluydu ve fazlasıyla soğuktu, irkildim, belimden altını hissetmiyordum, soğuktan uyuşmuş olduğunu düşündüm ve elimi daldırıp bacaklarıma dokunmak istedim, ama elime buz gibi sudan başka hiçbir şey gelmedi, kafamı yana çevirip küvetin su değmeyen kenarında telefonumu ve kanlı bir kağıt parçasını gördüm, bu bir nottu :

  O kadar sarhoştun ki neye benzediğimi bile hatırlamıyorsun değil mi? Daha fazla kan kaybetmeden 112 'yi ara.

--Koleksiyoncu

Korkunun KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin