Yine De ? |Dramione

#8

Hiç boş ve uzun bir koridorda yürürken kendi ayak sesinizi dinlediniz mi? Kulak tırmalayıcı iğrenç bir sestir.

Yaklaşık 2 dakikadır Zabini malikanesinin en uzun koridorunda elinde çiçekle yürüyen Draco için de öyleydi.
Ama ne kadar hızlı yürüse de lanet olası koridorun sonu gelmiyordu. Belki de o böyle hissediyordu.

Biraz ilerideki kapıydı, 5 senesini geçirdiği bir an bile yanından ayrılmayan adam o kapının arkasındaydı.

Draco bir an durdu. Ne diyecekti ona, nasıl davranmalıydı. Senelerdir her sırrını anlattığı adamın yanına gitmeye korkuyordu.

Hayır. Bunu yapamazdı arkadaşının yanında olmalıydı. Adımlarına devam etti. Odanın kapısını tereddüt etmeden açabildi.

Blaise'in yüzüne bakamadı bu yüzden hızlı ve şakacı bir giriş yaptı.

''Dünyanın en çirkin uyuyan güzeli bugün nasılmış bakalım.''

Elindeki çiçekleri masaya koydu. Durmadan konuşmaya gayret ediyordu.

" Annemin zoru olmasa sana çiçek falan almazdım Blaise."

"Bir dakika, sen benim çiçek aldığım ilk kişi oluyorsun. Bu iğrenç!"

Kenarda duran bir sandalyeyi yatağın yanına çekti. Ve odaya girdiğinden beri ilk defa en yakın arkadaşının yüzüne baktı.

Göz altları şişmişti, yüzü solgundu, her zaman olduğundan bile daha zayıftı. Kolundan yukarıya doğru bir hortum vardı, ve sıvıyla dolu bir şişeye bağlanmıştı. Draco sinirle soludu.

"Şu aptal muggle aletlerini sana bağlamamalarını bin kere söyledim. Ama inatla böyle iyileşeceğine inanıyorlar."

"Şuna bak zaten zayıftın iyice iskelet olmuşsun."

Gülümsedi. Ama buruktu zaten hemen solmuştu. Sandalyede rahatsızca kıpırdandı. Blaise'in beyni çalışıyordu bunu biliyordu, sadece hareket edemiyordu. Şuan en yakın arkadaşının ne düşündüğünü bilmeyi çok isterdi. Gerçi ona zihinefendet uygulayabilirdi bu işte iyiydi. Sadece ona yapmak istemiyordu.

"Her şey benim yüzümden biliyorum Blease, hepsi benim suçum, benim ve Weasley'in."

"O seni uçurumdan itti, ben ise tutmakta çok geç kaldım. Çok üzgünüm.''

"Bu olanlar kimsenin yanına kalmayacak. Kalktığında sen benim cezamı keseceksin ve sen kalkmadan da ben Weasley'in."
_____________________

Draco:Hey, Granger neredesin?

Hermione: Tamam anlaşmalarımız falan olabilir ama hala o kadar yakın değiliz Malfoy.

Draco:Bir kere de soruya cevabıyla karşılık vermeye ne dersin Bayan çok bilmiş?

Hermione: Her neyse. Neden soruyorsun?

Draco: Çünkü seni yemekte göremedim.

Hermione: Olamaz! Yüce Malfoy beni mi merak etmiş yoksa.

Draco: Sadece hayallerinde.

Hermione: Kütüphanedeyim, bir şeyler okuyorum, ve sen şimdiden okuyabileceğim onlarca satırlık zamanımı aldın.

Hermione: O yüzden sadede gelelim.

Draco: Seninle konuşmam gerekiyor Granger.

Hermione: Burdan söyleyebilirsin.

Draco: Oh. Ciddi misin? Ben bunu neden düşünemedim acaba.

Draco: Ciddi bir konu. Sana anlatmam ve senin de dinlemen gereken şeyler var.

Hermione: Asıl sen ciddi misin Malfoy? Biz düşmanız, elimizi kolumuzu sallaya sallaya koridorlarda gezip sohbet edemeyiz.

Hermione: Ayrıca ben Harry ve Ron'a ne diyeceğim. Asıl Ginny'e ne diyeceğim.

Draco: Bunları yazarken nasıl üşenmediğini cidden anlayamıyorum.

Draco: Ayrıca tabiki bunları düşündüm salak değilim.

Draco: Benim senden daha fazla dikkat etmem gereken şeyler var. Mesela saygınlığım.

Hermione: Doğru ya 'SAYGINLIĞIN'

Draco: Her neyse saat tam 01.00'da benimle 3. Kat 4. Koridorda buluş.

Hermione: Sen delirmişsin Malfoy, seninle gece yarısı buluşmayacağım.

Draco:Pekala sen bilirsin.

Draco: Weasley'in yarın ki hıçkırıklarının sorumlusu ben değilim.

Hermione: Bu bir tehdit mi?

Draco: Nasıl anlarsan.

Draco: Ayrıca benden bu kadar etkilendiğini bilmiyordum Granger. Yoksa büyüme kapılıp kollarıma atlamaktan mı korkuyorsun?

Hermione: Haklısın sanırım Malfoy kollarına atlamaktan o kadar korkuyorum ki bu hiçbir zaman olmasın diye SENİ ÖLDÜRECEĞİM.

Draco: Pekala konunun sonrası sıkıcı olmaya başlıyor sanırım. Ben kaçıyorum 'çok gergin ama sadece tehditler savurabilen Granger'

Hermione: İğrenç Küçük Hamamböceği.
_______________________
Yorum ve yıldızlar için teşekkür ederim.

🎇♥️