#22 Final

1.3K 58 43
                                        

Pijama altını da katlayıp sandığa yerleştirdi genç kız. Çok stresliydi. Bunu atlatmak için odasını toplamaya karar vermişti ama pek yardımcı olduğu söylenemezdi. Blaise ile konuşalı yaklaşık 3 gün olmuştu ve o günden sonra ne Draco'yu görmüştü ne de Blaise'i.

Barışıp barışmadıklarını çok merak ediyordu. Ayrıca Draco'nun iyi olup olmadığını da merak ediyordu. 'Bugün gidip bakmalıyım.' diye düşündü. 3 gündür kendini Slytherin binasının önünde bitmemek için zor tutuyordu ama bugün yapacaktı. 'Hatta şimdi yapacağım.' diye düşündü.

Tam odadan çıkmak üzere ayağa kalkmıştı ki sandıktaki telefonundan gelen bildirim sesiyle durakladı. 

Draco: Hermione, selam.

Hermione: Draco? Günlerdir neredesin? Niye bir mesaj bile atmadın? 

Draco: Kendimi biraz... biraz yorgun hissediyorum.

Draco: Ve kırgın, ve üzgün, ve güvensiz.

Hermione: Seni anlıyorum ama lütfen böyle hissetme Draco. Neredesin?

Draco: Neden?

Hermione: Yanına geleceğim.

Draco: İhtiyaç odasındayım ama yanıma gelme Hermione, beni böyle görmeni istemiyorum.

Kız mesaja cevap verme gereği bile duymadan telefonu cebine attı ve koşmaya başladı. Hataydı. Bütün o zaman onun yanına gitmesi gerektiğini düşündüğünde ya da ona mesaj atması gerektiğini düşündüğünde kendini durdurması hataydı. Yanında olmalıydım, o kötü durumdaydı diye düşündü. Nasıl geldiğini anlamadan kendini odanın kapısını hayal ederken buldu. Kapı belirince hızla açtı.

Draco odanın ortasındaki yatakta öylece oturuyordu. Başını ellerinin arasına almıştı. Hermione vakit kaybetmeden çocuğun yanına adımladı ve onun başını tutan ellerini çekti. Başını kaldırıp kendine bakmaya zorladı.

Çocuğun gözlerinden pek bir duygu anlaşılmıyordu. Mesajlarında anlattığı kadar kötü durmuyordu aslında yani kızın beklediğinden iyi görünüyordu.

Çok üzgün olmalı ben geldiğim için güçlü durmaya çalışıyordur dedi genç kız. Gözleri kenetlenmişken konuşmaya başladı.

"Draco bunu kendine yapmak zorunda değilsin çünkü hak etmiyorsun. Blaise bilinçsizce orada yatarken onun hakkında ne kadar endişelendiğini gördüm, o da bunu anlayacaktır. Ben de başta sana kızmıştım yollarının doğru olmadığını düşünüyordum ama gerçekten ne hissettiğini anlayınca.."

"Hermione.."

Kız umursamadan konuşmaya devam etti.

"Aslında bunları arkadaşına değer verdiğin için yaptığını anladım. Blaise'de bunu anlayacaktır, yalnız kalmana izin vermeyecektir. Ayrıca o yanında olmasa bile ben varım ve senin yanında olurum çünkü iyi bir kalbin olduğuna inanıyorum ve dediğim gibi bunları hak.."

"Bunu neden yapıyorsun?"

Gelen beklenmedik soruyla kız duraksadı.

"Efendim..?"

"Neden burada yanımdasın Hermione?"

Gözlerini kırpıştırdı, ne cevap vereceğini bilmiyordu.

"Ben.. ben şey."

Genç adam hafifçe kıza yaklaştı.

"Sen ney?"

"Imm.. yani.."

Genç adam biraz daha yaklaştı. Kızın dudaklarından gözünü ayıramıyordu. Doğal olarak çekiliyor gibiydi. Yüzleri arasında aşılan her mesafe kızın rahatsızlık katsayısını arttırıyordu.

Yine De ? |DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin