1 Yıl Önce
-------
Siz hiç kendi evinizdeki en yabancı insan gibi hissettiniz mi? Sanki eviniz dünyadaki en soğuk yermiş gibi delicesine titrediniz mi?Draco çenesini daha da sıkmaya çalıştı. Titriyordu, korkudan mı yoksa üşüdüğü için mi bilmiyordu, tek bildiği kimseye gösteremeyeceğiydi.
Zihnini berraklaştırmaya çalıştı. Şuan hiçbir şey düşünemezdi. Daha zihnini tamamen kapatabildiğinden emin değildi hala zihinbend çalışıyordu.
Yanında oturan solgun adama baktı, içinden bağırmak geliyordu. Ama tek yapabildiği boş boş etrafa bakmaktı.
O sırada elinde bir hareketlenme hissetti. Annesinin eli olduğunu biliyordu. Yine de irkilmeden edemedi. Bu evle ilgili her şey artık çok ürkütücüydü.
"Draco, bugün senin için toplandık küçük. Değil mi Lucius?"
"Öyle lordum."
"Seni ve babanı onurlandıracağım için çok heyecanlı olmalısın. Neden seni seçtim biliyor musun Draco? Çünkü sen zeki bir çocuksun."
"Sağ- Sağolun lordum"
"Güzel."
Tuttuğu nefesini verdi genç adam, belki de o kadar iğrenç değildi. Sadece olması ve bitmesi gerekiyordu. Sonra hiç yokmuş gibi hayatına devam edebilirdi.
Ya da etmezdi, belki de ona göre olan karanlık taraftı. Kazanacakları zaten belliydi, ailesi de ona güveniyordu, ona lordum demek o kadar da can acıtamazdı.
Yine de bir şey yanlış gidiyordu. 'Ait olduğum yer aydınlık değil evet ama voldemort da değil.' Diye düşündü.
Yavaşca yanında oturan babasının kulağına eğildi.
"Baba ben.. ben yapmak istemiyorum. Bilmiyorum.. ben bunu yapamam ona inanmıyorum."
Babası hiddetle ona döndü.
"Sen ne dediğini sanıyorsun aptal, hepimizi öldürtmek mi istiyorsun? Ya lord duysaydı."
Draco babasının ateş gibi yanan gözlerine baktı ve tek kelime daha edemedi.
"Umarım içinde bulunduğumuz durumun farkındasındır Draco, bu bir zorunluluk ve sen beni düşünmüyorsan anneni düşün."
----------
Kapıyı ardından gürültüyle kapattı genç adam. Gömleğini sıyırdı ve sol bileğini yırtarcasına yıkamaya başladı.Bir çeşit sinir krizi geçiriyordu. Ağlıyor ve haykırıyordu.
"Draco, draco aç kapıyı hadi."
"GİT BURADAN."
"Sadece konuşmak istiyorum Draco seni çok iyi anlıyorum."
Draco daha da sinirleniyordu. Yumruğunu sıktı ve hiç düşünmeden karşısındaki aynaya geçirdi. Ayna büyük bir gürültüyle dağılırken elinden yere kan damlıyordu.
Yere çöktü başını ellerinin arasına aldı, sarsılarak ağlamaya başladı.
Narcissa daha fazla dayanamamıştı kapıyı büyüyle açıp içeri girdi. Etrafa şok içinde baktı. Sonra koşarak gidip oğluna sarıldı.
Her ne kadar öyle gözükmese de anlıyordu. İçindeki kargaşayı, istememesini, sinirini her şeyini.
Kafasına bir öpücük kondurdu.
"Sana yemin ederim seni anlıyorum Draco. Ne kadar zor olduğunu da biliyorum."
Yutkundu.
"Sadece sana söyleyebileceğim. Kolundaki o işaret yüzünden Draco olmaktan vazgeçmek zorunda değilsin oğlum."
"Sen hala yarın hogwarts a gidip o derslere girecek küçük çocuksun. Bunun seni etkilemesine izin verme Draco."
"Her zaman iki taraftan birini seçmek zorunda değilsin oğlum. Belki senin tarafın herkesten çok başkadır."
----------
Yorum ve yıldızlar için teşekkür ederim.🎇♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine De ? |Dramione
Fanfic'' Asosyallikte bir sınır yok mu Granger. Seninki sınırsız gibi duruyor da.'' '' Beyinsizlikte bir sınır yok mu Malfoy. Senink...'' '' Evet Granger evet. 1. sınıfa gidiyorsak bana çok fena laf soktun tebrikler.'' '' Seninle uğraşarak vaktimi harcaya...