#15

1.1K 68 23
                                    

Multideki gerçekten en sevdiğim Dramione shop'udur.

----------------
Kavganın hemen sonrası.
----------------
Kız giderken arkasından baktı genç adam, kalabalığın arasından geçişini izledi. Sahi ne zamandan beri çevrelerinde büyük bir kalabalık vardı.

"NE BAKIYORSUNUZ APTALLAR, TOZ OLUN."

Çocuğun bağırmasıyla herkes bir anda dağılmaya başladı. Saniyeler içinde kütüphane neredeyse tamamen boşalmıştı.

Olanları zihninde tekrar yaşadı Draco. Nasıl olur da kız Blaise'e yapılanları normal görürdü. Daha da sinirlendiğini farketti. Buna sessiz kalamazdı.

Bağırarak yanındaki sandalyeye tekme attı. Sandalye yerle buluşurken tok bir ses çıkarmıştı. Ama Draco bunu duyamadan fırlamıştı.

Bu olanları kimsenin yanına bırakmayacaktı. Hem Weasley hem Potter bunu ödeyecekti.

Hogwarts koridorlarında rüzgar gibi hızlı ilerliyordu. Aynı zamanda gördüğü her Gryffindor'a Ginny'i soruyordu. Onu görenler daha konuşmadan bir sorun olduğunu anlayıp korkudan pısıyorlardı.

Ginny'nin bahçede olduğunu öğrenip hemen bahçeye yürüdü. Ginny'i bir ağacın altında kitap okurken buldu. Hızla ona doğru yürüdü ve kolundan tuttuğu gibi kaldırdı.

Bu sırada neye uğradığını şaşıran Ginny ufak bir çığlık attı. Draco onu hiç de nazik olmayan bir şekilde bahçenin ortasına sürüklemeye başladı.

"Ne yapıyorsun, bırak beni canımı acıtıyorsun."

Draco onu duymadı bahçenin ortasına gelene kadar çekiştirmeye devam etti. Bahçenin ortasına gelince durdu ama elini biraz bile gevşetmedi.

"HEY MİLLET, TOPLANIN BİR ŞEY ANLATACAĞIM."

Histerik bir kahkaha attı.

"HADİ AMA SİZ BOK BÖCEKLERİ BÖYLE ŞEYLERE BAYILIRSINIZ."

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kimse anlam verememişti.Draco Ginny'nin kulağına eğildi.

"O kadar dikkat çekici değilmişsin değil mi sürtük?"

Ginny gerçekten çok korkuyordu. Genç adam bağırmaya devam etti. Şimdi tek tek yüzlerine bakarak söylüyordu.

"HEY SEN! ÇOK ÖNEMLİ DİYORUM, SADECE BİRAZ YAKLAŞACAKSIN. AA RAVENCLAW ÇOK MANTIKLI BİR KONUŞMA OLACAK LÜTFEN KATIL."

İstediği kadar şaşkın ve meraklı kalabalığı yanına topladığına emin oldu.

"Eveet, başlayabiliriz."

" ŞU AN BURADA WEASLEY'İN MUHTEŞEM HAYATINI ÖĞRENMEK İÇİN TOPLANDIK."

"SİZİNLE DE PAYLAŞMAK İSTEDİM ÇÜNKÜ GÜZEL ŞEYLER PAYLAŞILMALI. DEĞİL Mİ WEASLEY?"

"Draco.. yapma."

"BUNDAN AYLAR ÖNCEYDİ, HEPİNİZ UNUTTUNUZ BİLİYORUM AMA BENİM BİR ARKADAŞIM VARDI."

"EVET DOĞRU TAHMİN, BLAİSE."

"HEPİNİZ WEASLEY'LE YAKIN OLDUKLARINI GÖRDÜNÜZ, HATTA GARİPSEDİNİZ DEĞİL Mİ?"

"AMA DURUM GÖRÜNDÜĞÜNDEN DAHA DA GARİPTİ."

"HEPSİ WEASLEY'İN SÜRTÜK AKLININ PLANIYDI."

O anda kalabalığın arasında bir hareketlenme oldu.

"Ne oluyor burada?"

"OH. AZİZ POTTER, HOŞ GELDİN. BEN ZATEN ÖN SIRADAN YERİNİ AYIRTMIŞTIM, MALUM BU SENİ DE İLGİLENDİRİYOR."

"Ginny'i hemen bırak Malfoy!"

"EVET NEREDE KALMIŞTIK. WEASLEY BAŞINDAN BERİ BLEASE'İ BİRİCİK UMUTSUZ AŞKI POTTER'IN GÖZÜNÜ AÇMAK İÇİN KULLANIYORMUŞ."

"BAKIN, BU KISMI İYİ ANLAMANIZ GEREKİYOR! ONU KULLANIYORMUŞ."

"YANİ BLAİSE'İN BÜTÜN YAŞADIKLARININ SUÇLUSU KENDİNİ TATMİN ETMEYE ÇALIŞAN SÜRTÜK WEASLEY."

"Bırak kızı Malfoy! Yoksa çok fena olacak."

"YA DA SORUMLULARINDAN BAZILARINI MI DEMELİYDİM."

"Draco lütfen bırak artık, ben sana ne yaptım?" Dedi Ginny.

Genç adam bir gülüyor bir dişlerini kıracakmış kadar sıkıyordu. Direk Harry'nin gözlerine bakarak bağırdı.

"KES SESİNİ WEASLEY POTTER'LA KONUŞUYORUM. HİKAYENİN EN DİKKAT ÇEKİCİ KISMINA GELDİK. POTTER, SENİ ELİ BOŞ GÖNDERMEK OLMAZ DEĞİL Mİ?"

Gözlerini Harry'den ayırıp kalabalığa dikti.

"AZİZ POTTER, KASABAMIZIN KORUYUCUSU, DUMBLEDORE'UN GÖZ BEBEĞİ. NE BOK OLDUĞUNU DUYMAK İSTER MİSİNİZ GENÇLER?"

"Seni uyarıyorum Malfoy, şuan durmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim."

"BAY POTTER BLEASE'E ONU GİNNY'LE ÖPÜŞÜRKEN GÖRMESİ İÇİN TUZAK KURMUŞ."

"EVET, YANLIŞ DUYMADINIZ. ONU SIRF GİNNY'LE ÖPÜŞÜRKEN GÖRMESİ İÇİN GİNNY'NİN TELEFONUNDAN MESAJ ATIP KANDIRMIŞ."

Şimdi kahkaha atıyordu. Harry ise o kadar eğlenmişe benzemiyordu. Çocuğun üzerine atladı ve Ginny'nin kolunu kurtardı. Sonra da sert bir yumruk savurdu.

Yumruk Draco'yu yere sermeye yetmişti. Harry'de üstüne çıktı. Üst üste yumruk sallamaya devam ediyordu. Çok geçmeden Draco'da sersemlikten çıktı ve bütün gücünü kullanarak Harry'i itti.

Şimdi Harry Draco'nun biraz önce yattığı yerde yatıyordu. Draco'da üstüne çıkıp yumruk sallıyordu. Her defasında daha sert vuruyordu. Çok sinirliydi. Hayata, Babasına, Hermione'ye, onu üzen her şeye sinirliydi. Ve şimdi bu sinirini Harry'den çıkarıyordu.

Harry'nin yüzü kan içinde kalmıştı. Öyleki gözlerini bile açamıyordu çocuk. Ama Draco durmuyordu.

O sırada adını duydu. Biri ona sesleniyordu. Sesin geldiği yere bakmak için vurmayı kesti.

"Draco, DRACO İNANAMIYORUM!"

Gördüğü manzara karşısında tamamen afallamıştı genç adam. Hermione ağlıyordu. O an kalbine bir ağırlık çöktü. Nedenini bilmiyordu ama o gözyaşlarının sebebi olmak istememişti. Harry'nin üzerinden kalktı.

"Hermione, ben..."

Kız koşarak bahçeden çıktı. O da tam peşinden gitmek için hazırlanıyordu ki yapamadı.

"NE OLUYOR BURADA? BAY MALFOY BU NE REZALET, BAY POTTER İYİ MİSİNİZ?"

Dumbledore bağırarak ve kalabalığı dağıtmaya çalışarak yaklaştı. Onunla birlikte gelen Mcgonagall da koşarak acı içinde kıvranan Harry'nin yanına gitmişti.

"Minerva, lütfen Harry'i hastane kanadına götür. Bay Malfoy, siz benimle geliyorsunuz."

Sözü biter bitmez arkasını dönüp yürümeye başladı. Draco'da peşine takıldı.

Yol boyunca düşünüyordu. Ama düşündüğü şey alacağı ceza veya bu işin sonuçları değildi.

Hermione'yi düşünüyordu. Onu üzmüştü. Çok aptalca davranmıştı. Sonucunu düşünmeden ona güvenip anlattığı bütün sırları herkese anlatmıştı.

Bana bir daha güvenmeyecek diye düşündü. O çok güçlü bir kız ve güçlü olduğu için beni asla affetmeyecek. Onu ilk kez ağlarken görüyordu. Belki de onunla iletişimi kıza zarar veriyordu.

Belki de bir daha asla görüşmemeleri gerekiyordu.

-----------
Yorum ve yıldızlar için teşekkür ederim.

🎇♥️

Yine De ? |DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin