Yine De ? |Dramione

#12

Draco Malfoy'u Tom Felton'dan faha fazla sevsem de multideki halleri aşırı samimi ve tatlı bence.
---------
"Selam!" Dedi Hermione genç kızın yanına oturup onun ürkmesini sağlarken.

"Selam." Diye karşılık verdi o da.

"Benimle ne konuşacaktın?"

''Aslında bakarsan seninle özel olarak bir konuyu konuşmayacaktım Ginny sadece son zamanlarda birbirimizi daha az görüyoruz gibi ve..''

Bir an duraksadı ama devam etti.

''Ve senin gerçekten ne kadar üzgün olduğunu görebiliyorum. Bana anlatabilirsin Ginny her ne olursa yanındayım, sadece söylemelisin.''

''Teşekkür ederim Hermione sen gerçekten iyi bir dostsun ve emin olabilirsin ki ilk sana anlatıyorum.''

Hermione burukça gülümsedi ve elini kızın omzuna attıp sıvazladı.

İlk girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. O zaman Harry'den bahsetmeyi deneyecekti.

''Peki şey nasıl gidiyor? Yani Harry'le.''

''Her şey aynı, ben kaçıyorum ve o kovalıyor. Sürekli Blaise'le ilgili sorular soruyor.''

''Ne gibi sorular ?''

''Onu gerçekten sevip sevmediğim ile ilgili sorular.''

''Peki seviyor musun?''

''Lanet olsun, bilmiyorum Hermione. Tek bildiğim onu çok kırdığım, yani aslında kırdığımız Harry ve benim.''

Kızıl cadı devam etti.

''Bu yüzden kendimi de Harry'i de affedemiyorum.''

''Sen suçlu değilsin Ginny, ve Harry'le ne ilgisi olabilir ki.''

''Bilmediğin şeyler var Hermione...''

''Ama daha biraz önce dedin ki..''

''Biliyorum. Sadece çok utanıyordum ve sana söyleyemedim.''

''Neyi Ginny?''

Genç kız sıkıntıyla nefes verdi.

''Biz.. biz bir gün Blaise ile buluşmak için sözleşmiştik, Ama ben onu ektim. Çünkü tam ortak salondan çıkacakken Harry beni durdurup nereye gittiğimi sordu.''

Hermione devam etmesini belirten bir şekilde kafa salladı.

''Ona Blaise ile buluşacağımı söyledim. O da bana bir şey söylemesi gerektiğini ve çok önemli olduğunu söyledi.''

''Orada yaklaşık yarım saat kavga ettik Herm. Harry benim sevdiğim çocuktu ve tabiki söyleyeceklerini çok merak ediyordum, ama yıllar boyunca bana ilgi göstermeyip Blaise ile takılmaya başladığımda değişmesi..''

Yanında tepkisizce oturan kıza bir bakış atıp anlatmaya devam etti.

''Kabul ediyorum, Blaise ile arkadaşlığımın bir amacı da onu kıskandırmaktı ama sonra her şey değişti, ben.. ben Blaise'e değer vermeye başladım.''

''Her neyse Harry sonunda beni ikna etti ve birlikte astronomi kulesine gittik. Yolda ben Blaise'e gelemeyeceğim ve üzgün olduğumla ilgili bir mesaj attım.''

''Astronomi kulesine gittiğimizde Harry bana bir şey göstereceğini söyleyip telefonumu istedi, ben de verdim. Telefonuma bir uygulama yükledi, sporcu takvimi gibi bir şeydi, Quidditch antrenmanlarımı falan kaydedebilmem için.''

Hermione hayretle dinliyordu.

''O kadar düşünceli ve tatlıydı ki Hermione, ona çok aşıktım. Aramızda bir çekim oluşmuştu. Yaklaştı ve beni öptü, ben de karşılık verdim.Ne yapabilirdim ki Herm, o.. o sevdiğim çocuktu.''

Onay beklercesine yanındaki cadıya baktı ama hiçbir mimik göremedi.

''Her şey çok güzeldi, Harry'de artık beni seviyordu. O an Blaise'i tamamen unutmuştum. Ta ki sert bir kapı çarpma sesine kadar. ''

''Gelen sesle ürkmüştüm ama Harry hiç ürkmüş görünmüyordu. Ona kimin geldiğini sordum, bilmediğini söyledi. Ama görmemiş olması imkansızdı. Bir sorun olduğunu anlamam için bu yetmişti.''

''Koşarak kapıdan çıktım, Harry'nin arkamdan bağıran sesini umursamadım ve beklediğim gibi Blaise ile karşılaştım.''

Hermione'ye bakıp elini tuttu.

''Yemin ederim Hermione o gün arkasından koşmama rağmen asla beni dinlemedi bir kere bile arkasına bakmadı.''

Ellerini ayırıp gözünden akan bir damla yaşı sildi.

''Sonra da çok konuşmaya çalıştım ama o istemedi. Ve o kabul ettiğinde de ben batırdım.''

Hermione'nin gözleri göldeydi.Bu nasıl olabilir diye düşünüyordu.Tanıdığı Harry asla böyle bir şey yapmazdı.Oh.. birileri için 'asla yapmaz' demeyi bırakmalıydı.

''Onu Harry çağırmış yani?''

''Sonrasında ona sorduğumda itiraf etmeseydi ben de buna asla inanmazdım Hermione.''

''Tanrım, Harry inanılmazsın.''

''Evet küçük bir çocuk gibi ve bu davranışının nelere mal olduğunu kabul etmiyor.''

Bu kez Hermione Ginny'e dönmüştü.

''Bana güvenip anlattığın için çok teşekkür ederim Ginny.''

''Sana bunları önceden anlatmadığım için özür dilerim Herm, inan kendimden çok sana güveniyorum ama..''

''Sorun yok Ginny.''

Kıza gülümsedi ve devam etti.

''Ders başlayacak hadi girelim.''

''Tamam.''

Birlikte ayağa kalktılar ve okula doğru yürümeye başladılar. Yol boyunca çok farklı şeyler düşünüyorlardı. Kızıl saçlı olan o gece gördüğü ve asla unutamayacağı kırılmış Blaise'i; Kabarık saçlı olan ise Gri-mavi gözlere bakarak bunları nasıl anlatacağını hayal ediyordu.

------------------
Yorum ve yıldızlar için teşekkür ederim.

🎇♥️