8: Perfect Places

1.7K 185 28
                                    

Ertesi güne, Remus duyduğu bir çift kanat sesine uyanarak başladı. Gösterişli bir baykuşun ayağına, Sirius için yazılmış bir mektup bağlanmıştı. O, camı açınca diğerleri de uyanarak onu izlediler. Remus, Sirius'a baktı "Sana mektup geldi." Peter kafası karışmış bir halde "Regulus'tan mı?" diye sordu "Güzel bir baykuş." Sirius ve James aynı anda "Bu Regulus'un baykuşu değil." deyince Peter başka soru sormadı.

"Bileğinde Black kimliği takılı." dedi Remus ve bu, Sirius'u yerinden fırlattı "Ne? Nasıl?" Mektubu alıp, baykuşu serbest bıraktı ve gönül rahatlığıyla iç geçirdi "Alphard dayımdan gelmiş." Alphard, evden ayrıldığında beri Sirius'a zaman zaman harçlık gönderiyordu. Sirius bunun da o postalardan biri olduğunu düşünerek zarfı açtı ancak içinden para değil, bir mektup çıktı.

"Sevgili Sirius,
Son zamanlarda kendimi iyi hissetmediğimin haberini vermek istiyorum. Şifacılar bir tanı koyamıyor ama bu hastalığın beni öldürdüğünü hissedebiliyorum. Canını sıkmak istemem ama lütfen paskalya tatilinde beni ziyarete gel. Ben de o güne kadar hayata tutunmaya çalışacağım.
Bunun dışında, eğer seni son kez göremeden ölürsem, tek varisim sensin. Tüm varlığım ben öldükten sonra senindir. Lütfen akıllıca kullan.
Sevgiler,
Alphard Black."

Sirius'un yüzü düşünce, arkadaşları başına toplandı "Bir sorun mu var, Pati?" diye sordu James, onu Remus destekledi "İyi misin?" Sirius belli belirsiz başını salladı "Bir sorun yok. Sadece, Alphard dayım tatilde beni yanına çağırmış. Paskalya tatilinde." Peter "Paskalya tatilleri çok kısa oluyor." dedi "O yüzden çoğu kişi eve dönmeye bile tenezzül etmiyor. Gidecek misin?" Sirius yine başını salladı "Dayım beni özlemiş. Tatilin yarısı yolda geçecek olsa da gidip onu görsem iyi olur."

Sirius kararını net bir biçimde söylediği için, kalması için daha fazla üsteleyen olmadı. Aynı günün sonuna doğru James aklına gelen bir fikir ile Regulus'un kütüphanede olduğunu tespit edip, yanına gitti. Regulus onun geldiğini fark edince, başını kaldırıp baktı "Hoş geldin!" James sandalye çekip yanına oturdu "Sana harika bir teklifim var." Regulus gülümsedi "Evlilik teklifi gibi mi?"

"Onun kadar harika değil ama bu da güzel sayılır." Regulus dikkatini ona verince, James konuşmaya devam etti "Paskalya tatilinde Sirius şatoda olmayacak. Bizim eve de gelmiyor. Onu Alphard dayısı çağırdı. Ben de diyorum ki, acaba ikimiz bizim eve mi gitsek? Sen ve ben... Potter köşkünde. Ne dersin?"

"Annemle babam da öyle diyordu zaten. Aynı şekilde senin annenle baban da öyle." James ona yaklaştı "Annem ve babam sıcakkanlı, sevecen insanlardır. Seni seveceklerdir. Senin annenle babana gelecek olursak, bilmelerine gerek yok ki. Paskalya tatilleri çok kısadır ve kimse eve dönmeye tenezzül etmez. Annenle babanın bunu öğrenmesi mümkün değil." Regulus usulca "Tamam!" dedi "Gidelim ama bu, Sirius ile beni barıştırmak için bir oyunsa, canına okurum."

Please Don't Love Me It's a Waste | JegulusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin