9: Kill All Your Friends

1.8K 168 175
                                    

Paskalya tatili başladığında, trende sadece yedi öğrenci vardı. Sirius, tatile üç gün kala, James ve Regulus'un Potter köşküne gideceğini öğrenmiş ve aşırı sinirlenmişti. Onun sinirinden ötürü tren yolculuğu sırasında olay çıkmasın diye Remus ve Peter da trenle eve dönmek zorunda kalmışlardı. Yolculuğu üç Çapulcu birlikte geçirirken, James de Regulus'un yanındaydı. Aslında, Sirius daha ılımlı biri olsa, onu arkadaşlarının yanına sokmak istiyordu.

"Annemle babam seninle tanışmak için sabırsızlanıyorlar." dedi James, heyecanla "Onlara bunu yüz yüzeyken söylemek isterdim ama yazdığım mektup öyle bir gelişti ki ilişkimizi söyleyiverdim... Ama korkma olumlu yaklaştılar." Regulus baskı hissetmek yerine, rahatlamıştı "Önemli değil hatta iyi olmuş bile denebilir. En azından hazırlıklı olacaklar."

Tren King's Cross'a vardığında James ve Regulus önce Çapulcularla sonra da Bay ve Bayan Potter ile buluştular. Sirius, dayısının evine gitmeden önce Potterlarla selamlaştı ve çabucak gözden kayboldu. Regulus tam göz deviriyordu ki Bay Potter ile göz göze gelince kendine çeki düzen verdi. James; Peter ve Remus'a sarıldı "Üç gün sonra görüşürüz." Sonra ailesine döndü "Herkes tamamsa gidelim."

Eve ulaştıklarında Bayan Potter, oğluna "Sirius neden sizinle gelmedi?" diye sordu "Onu da bekliyorduk." James yüzünü buruşturdu, kafasını kaşıdı "Size söylemedim mi? Sirius'u dayısı çağırdı. Paskalya tatilini onun yanında geçirecek." Regulus, James'e gergin bir bakış attı "Ailem bunu öğrenirse, Alphard dayım için pek de iyi olmaz."

"Siz çocuklar açlıktan ölüyor olmalısınız." diyerek araya girdi Bayan Potter ve onları masaya davet etti. Potterların köşkü büyüktü ama içi de bir o kadar mütevaziydi. Mesela, yemek odalarında gereksiz, devasa bir masa yerine, kendilerine ve olası misafirlerine yetecek büyüklükte bir masa tercih etmişlerdi. Böylelikle aile, yemek sırasında birbirine daha yakın oluyordu.

"Geleceğini öğrendiğimizde çok mutlu olduk." dedi Bayan Potter "Noel'de gelmeyince, seni çok özledik." James omuz silkti "Okuldaki son Noel tatilimizi beraber geçirmek istedik. Aslında Regulus'a da kalmasını söyledim ama o, eve gitmekte kararlıydı." Regulus "Evet," diye onayladı "Ben asi bir ergen sayılmam. Ailem çağırınca, mecburen gittim."

"Söz dinleyen çocukların olduğunu görmek güzel." dedi Bayan Potter, imayla James'e bakarken "Dikkafalı oğlum!" James sırıttı, Regulus'a baktı "Bir kere dediğini yapmayayım, hemen böyle söyler." Regulus kıkır kıkır güldü "Tabii, ben bilirim senin nasıl ana kuzusu olduğunu." Bay Potter da gülüyordu. Sonra Regulus'la ilgilendi "Regulus, Sirius senden hiç bahsetmezdi. Seni tanımak isteriz."

"Ah," dedi Regulus, geriliyordu "ben- eh- on altı yaşındayım. James'ten bir dönem alttayım yani. Sirius ile aramız bozuktur. Bunun için benden bahsetmemiş olması doğal." Bayan Potter bir oğluna bir de Regulus'a baktı "Siz nasıl... Nasıl desem- yakınlaştınız?" James ve Regulus bakıştılar ama soru Regulus'a yöneldiği için, o cevap verdi.

"Yakınlaşma hikayemiz biraz ürkütücü aslında. Sirius evden kaçtığından beri, okulda ne zaman karşılaşsak kavga ederiz. O gün de öyle oldu. Laf dalaşı uzadı ve fiziksel şiddete dönüştü. Yumruk yumruğa kavgaya tutuşmuştuk ki benim dengem bozuldu ve merdivenlerden yuvarlandım. Sirius kaçtı ama arkadaşları yardıma geldi. Remus, Sirius'la konuşmak için gidince James de beni hastane kanadına götürdü. Akşam, kovulana kadar orada kaldı ve sabah da geçmiş olsun çikolatası gönderdi. Sanırım başta Sirius'un başı yanmasın diye bana bu kadar sıcak davrandı ama sonra bu, yakınlaşmaya dönüştü. Beni gördükçe nasıl olduğumu soruyordu. En sonunda beni yanına çağırdı. Böyle başladı."

James masanın altından Regulus'un elini tuttu "Regulus başta korkuyordu. İnsanların tepkisinden hatta bana karşılık vermeye bile korkuyordu." Bayan Potter gözlerinin ucuyla ikisini süzdü "Sizin bu birlikteliğiniz tahmin edersiniz ki bizim için oldukça şaşırtıcı oldu. Senin ailen için de öyle olmalı, Regulus... Blackleri tanırım. Varislerin eş seçimine çok önem verirler."

Please Don't Love Me It's a Waste | JegulusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin