Paskalya tatili dönüşü şatoda ilk akşam yemeğinde James, Regulus'un yanına oturdu. Regulus henüz bir tuhaflık fark etmiş değildi. Yemekten sonra James ile biraz zaman geçirdikten sonra yatakhanesine gitti. James de aynı şekilde. İçi sıkkın olsa da Gryffindor onun binasıydı ve her ne olursa olsun yatakhanesine dönmek zorundaydı. Bunun için fazla diretmedi. O gelince, Sirius, Remus ve Peter hiç konuşmadan yatıp uyudular.
Ertesi sabah James, kahvaltısını Gryffindor masasında yaptı ama arkadaşlarından uzakta oturdu. Onlardan ayrı olmasına rağmen onların konuşmalarını duyabiliyordu. Sirius dinlendiklerini fark edince sustu, başını kitabına eğdi. Yumruğunu sıkınca, Remus onu elinden tuttu. Sirius sadece bakışlarıyla James'i işaret etti ve dudaklarını oynattı "Bizi dinliyor."
"Profesör Sprout'ın yanına gideceğim." dedi Remus, can sıkıntısını belli etmemeye çalışarak "Birlikte gidelim." Sirius kitabını kapattığı gibi ayaklandı, Remus ile Büyük Salon'dan çıktı. Peter orada tek kaldığı için kafası karışmış görünüyordu ve James ile göz göze geldiler ama ikisi de tek kelime etmedi. Sonra Peter da oradan uzaklaştı.
James zil çalana kadar boş boş oturdu. Sınıfa, yatakhaneye, Ortak Salon'a gitmek istemiyordu. Hiçbir şey yapmak istemiyordu. İçindeki huzursuzluk onu boğarken ilk dersine girdi. İksir dersinin öğretmeni Profesör Slughorn dikkat çekmek için boğazını temizledi. Sınıf bir anda sus pus olarak, öğretmen odaklandı "Bugün geyikotunu, iyileştiren iksire dönüştürmenizi istiyorum. İyi gözlem gerektiren bir iksir olduğu için sizi ikişerli gruplara ayıracağım... Bayan McKinnon ve Bay Parkinson, Bayan Evans ve Bay Lupin, Bayan MacDonald ve Bayan Brown, Bay Pettigrew ve Bayan Lawrence, Bay Snape ve Bay Black," Sirius itiraz edince Slughorn başını kaldırdı "İsterseniz sizi Bay Potter'la eşleştirip, Bay Snape ile de Bayan Vanity'yi eşleştirebilirim." Sirius "Ah," dedi "Beni Emma ile eşleştirseniz?"
James elini kaldırdı "Profesör, ben Emma ile eş olmak istiyorum. Sizin de uygun gördüğünüz gibi." Slughorn yüksek sesle "Pekala! Pekala!" dedi "İtiraz kabul etmiyorum. Bay Black, siz Bay Snape ile Bay Potter siz de Bayan Vanity ile eş olacaksınız." Profesör Slughorn diğer ikilileri oluştururken, James memnuniyetle Emma Vanity'nin yanına geçti.
Ders boyunca Sirius, ölmek istiyormuş gibi görünüyordu. Severus'u kendi haline bırakıp, kollarının içine kapandı. Blok derse katlanamayacağını fark edince elini kaldırdı, Profesör Slughorn'dan izin alıp sınıftan çıktı. Severus tek başına kalmıştı ama halinden memnundu. Zaten yalnız çalışmayı tercih ederdi.
Dersin sonunda James ve Emma'nın iksiri, James'in kötü gözlemi yüzünden mahvolmuş olsa da Profesör Slughorn sert bir tepki göstermedi. Lily ve Remus'un iksiri ise Severus'unkinden sonraki en iyi iksirdi. İksir dersi bitince Biçim Değiştirme, ondan sonra da öğle yemeği saati geldi. Sirius yemekte görünmedi, yatakhanede abur cubur yiyerek öğün atlamayı tercih etmişti.
Öğle tatilinden sonraki iki ders Bitki Bilim'di. Öğlen sıcağı seraların içine dolduğu için ders işlemek imkansız bir hal aldı ve Profesör Sprout mecburen dersi erken bitirdi. O gün James, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine giderken ilk defa Regulus ile karşılaştı. Acelesi olduğu için fazla konuşamadılar ama bu kısa görüşme bile kendilerini iyi hissettirmeye yetmişti.
Akşam saatleri başlamıştı. Dersler ve yemek bitmiş, yasak saatler başlamak üzereydi. Regulus tek başına viyadüğün üzerinde durmuş, gölü seyrediyordu. Gözleri dolunca "Aptalsın Regulus!" diye şikayet ediyordu kendi kendine, sonra nefes alıp sakinleşiyordu. Karanlık İşareti sızladıkça sinirleniyor, sinirlendikçe güçsüzleşiyordu.
Dizlerinin üzerine çöktü, başını öne eğdi. Tanıdık sesi duyunca başını kaldırdı "Benden de beter olmuşsun." Regulus acı acı güldü "Süründüğümü görmek, sana ne kıvanç vermiştir, değil mi Sirius?" Sirius, kardeşinin yanına dikildi "Eh, hak etmedin değil ama mutlu olmadım... Yaralanmışsın. Bir şeyin yok ya." Regulus başını iki yana salladı "İyiyim."
Sirius, kardeşinin elini tuttu "İyi olduğuna emin misin? Pek öyle görünmüyor." Regulus hem elini geri çekti hem de ondan uzaklaştı "İyiyim dedim ya... Çok umurundaydı sanki. Hem sen ne diye buraya geldin ki?" Sirius omuz silkti "Haritada seni gördüm, gelirken haritayı Filch'e kaptırdım orası ayrı, ve geldim. Neden bilmiyorum ama gelmek istedim. Kan çekti herhalde." Regulus güldü "Yaa kan çekti... Ne demezsin. Kesin 'ah Regulus buradaymış. Gideyim de ağzını burnunu kırayım' demediysen neyim!"
"Şaşırtıcı olacak ama sanırım senden eskisi kadar nefret etmiyorum. Bilmiyorum... Belki barışabiliriz de. Yani, sen de istersen." Regulus bu konuya sıcak bakmıyordu "James ile yeniden eskisi gibi olmak istiyorsun ve biliyorsun ki bunun tek yolu beni kabullenmek... Üzgünüm, Sirius. Artık insanlar tarafından kullanılmaktan bıktım. Kendine başka bir yol bul. James senin arkadaşın, bulursun başka bir şeyler."
"Bana kızmakta haklısın. Seni neredeyse öldürecektim, tüm okulun önünde sana saldırdım ve sana hakaret ettim ama sanırım artık çocukluğa son verebilirim. Remus seni sever ve o insanların içinde neler olduğunu bilir, iyi yanlarını görür. Sende benim kaçırdığım, göremediğim bir şeyler olmalı... Sana yaptığım tüm kötülükler için üzgünüm. Laf olsun diye demiyorum, sahiden üzgünüm."
"Ha sen ciddisin. Gerçekten benimle barışmak istiyorsun... Pekala!" Regulus elini uzattı "Bir yılanlık sezersem kafanı ezerim, Sirius." Sirius, kardeşinin elini sıktı "Kurnazlık, oyun vesaire yok. Tamamen saf duygu ve isteklerim." Birbirlerine sarıldılar. Ayrıldıklarında Sirius eline bulaşan kana baktı "Elini Madam Pomfrey'ye gösterdin mi?"
"Sanırım hastane kanadına gitmek istemiyorum." Sirius, Regulus'un elini tutup tekrar baktı "Kanıyor... Bu yeni mi oldu? Ne yapıyordun ki?" Regulus zar zor gülümsedi. Gözleri içimde ölüyorum der gibiydi "Önemli değil. Hastane kanadına gitmek istemiyorum sadece." O anda Sirius'un kafasındaki ampul yandı "Aa bugün iksir dersinde geyikotu iksiri yapmıştık. Remus'un şişesi hala onda olabilir."
Ikisinin Gryffindor yatakhanesine birlikte girişi James, Remus ve Peter'ın şaşkınlıkla kalakalmasına sebep oldu. Sirius önce yatakhanenin tamamına seslendi "Dışarıdan birinin gelmesini sorun etmezsiniz..." Sonra Remus'a döndü "Regulus'un elinde bir yara var. Geyikotu iksiri hala sendeyse kullanabilir miyiz?"
James ve Remus aynı anda ayaklandılar. Remus çantasındaki şişeyi çıkarırken, James de Regulus'un eline baktı "Ne oldu?" Regulus gülerek konuştu "Erkekler tuvaletindeki aynayı yumruklamış olabilirim." Remus gözlerini devirdi "Ah Merlin!" Regulus'un eline birkaç damla iksir döktü "İki saatte bir birkaç damla tekrar etmen gerekiyor. Ta ki yara kapanana kadar."
"Anladım." dedi Regulus, ılımlıydı. Remus şişeyi kapatıp ona verdi "Bu sende kalabilir. Akşam uyanmak zor olabilir ama doz tekrarını unutma." Sirius "Bence Regulus burada kalabilir." diye önerdi "Tedaviye akşam daha rahat devam ederiz. O uyuyakalsa bile sırayla kalkarız, doz kaçırmaz." elini Regulus'un omzuna koydu "Benim yatağımda yatabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please Don't Love Me It's a Waste | Jegulus
FanficRegulus Black X James Potter hikayesidir. Yayınlanma Tarihi: 27 Ağustos 2019 Final Tarihi: 21 Kasım 2019 Wattpad üzerindeki ilk Türkçe Jegulus hikayesidir ❤️