İyi okumalar ♡
"Acele ettirmesene ya, dur şu dosyaya da bakayım." demiştim, kolumdan çekiştiren Taehyung'a itafhen.
Kaşlarını çatıp, iyice çekmeye başlamıştı kolumu. "Ya manyak mısın, iki saatten beri bu bahaneyi uyduruyorsun bana. Hadi!" dediğinde, derin bir nefes verip, başımı salladım.
"Uf tamam be tamam, güzel götlü olduğun için sesimi çıkartmıyorum. Yoksa.." diyip sustuğum da, gülmüştü.
"Güzel götlü olmam bir işe yaradı." dediğinde, kaşlarımı havalandırıp dudaklarımı gerdim. "Off, benim göz zevkime daha çok yarıyor." dediğimde, gülüp başını iki yana salladı.
"Hadi gidelim." dediğinde, başımı sallayıp askılıktan çantamı aldım. Odamdan çıktığımız gibi koridorda asanaöre ilerledik.
"Nereye gidiyorsunuz?" koridorun ortasında Jungkook ile karşılaşmıştık. Tabi meraklı raziye olarak, hemen sormuştu.
Dün yaptığı şeyden sonra, hiç konuşmamıştık. Dün o kadar seksi gelmişti ki gözüme, odadan çıkmamıştım evden girmemiştir diye.
Çıksaydım dayanamazdım sanırım.
"Sanane?" diyip yanından geçip girmiştim, itlik olsun maksat. Asansöre binip zemin kata inmiştik.
"Affetmeyecek misin, Jungkook'u?" dediğinde, derin bir nefes verdim. "Bilmiyorum.. Gerçekten." diyip susmuştum, ne diyeceğimi bilmiyordum çünkü.
"Peki, karmaşık konular bunlar. En iyisi boşverelim." dediğinde, gülüp başımı salladım.
"Sağol, Taehyung." dediğimde, omuz silkip dudaklarını germişti.
Arabadan inip, hastanenin önünde dikilmiştim. Taehyung yanıma geldiğinde, hastanenin içine doğru yürümüştük.
Hastaneye girer girmez doktorumun katına gelmiştik, kapıyı tıklatıp içeri girdiğimizde doktor bize bakmıştı direkt.
"Hoş geldiniz. Oturun lütfen." diyip gülümseyerek Taehyung'a bakmıştı, neden her karşılaştığım kadın böyle yavşak olmak zorunda?
Ama yanımdaki adamlarda afetti yani, şimdi.
"İsminiz nedir?" dediğinde, ismimi söyleyip kaşlarımı havalandırdım. Bilgisayardan bir şeyler yapıp, bana bakmıştı.
Tekrar bilgisayara bakıp, bana baktığında kaşlarımı çattım. "Eee, ne bakıyorsunuz öyle? Hiç güzel görmediniz mi?" dediğimde, dudaklarını ıslatıp ellerini masaya dayamıştı.
"Bayan Hoi, kansersiniz." dediğinde, birden dank diye söylediği şey karşısında mal gibi kalmıştım.
Dediğini yavaşça idrak ederken, kaşlarım çatılmaya başladı. "Emin misiniz? Bir daha baksanız sonuçlara." dediğimde, başını sallayıp bir daha baktı.
"Maalesef, kanser her hücreye yayılmış. Yaşama şansınız %30." dediğinde, dişlerimi sıkmıştım.
Ne yani şimdi ölecekmiyim ben, henüz Jungkook'a doyamamışken. Jungkook'u, O paçoz kıza bırakıp gidemem ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my dear teacher 2 ° jjk
FanficMDT kurgusunun ikinci kitabıdır. tamamlandı "Çok güzel kokuyorsun, hiç değişmemiş kokun." "Çünkü hala aynı vücud losyonunu kullanıyorum, gerizekalı." Başlangıç tarihi:01.10.2019 Bitiş tarihi:03.01.2020